TEK GIDA-İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU REFERANDUM SONUÇLARINI AÇIKLADI!

TEKGIDA-İŞ SENDİKASI BAŞKANLAR KURULU’NUN,
TEKEL İŞÇİLERİNİN 6 OCAK 2009 GÜNÜ YAPTIKLARI
REFERANDUM SONUÇLARINI DEĞERLENDİREN
BASIN AÇIKLAMASI

TEKEL yaprak tütün işçilerinin, Hükümetin her türlü baskısına rağmen başlattığı eylemleri, 24 gündür devam ediyor.

24 gündür, kar, kış demediler. Hastalık, yoksunluk demediler. Rahat bir yatak demediler. Ailelerinden uzakta mücadelelerini sürdürdüler.

Bu 24 gün boyunca Hükümet ise, dediğim dedik tavrından vazgeçmedi. Polisiyle şiddet uyguladı. Biber gazıyla, copla, tazyikli suyla Ankara ayazında onları havuza sürdü. Bayındır Sokak’a hapsetti. Kendilerinin aksine, onları bağırlarına basmaya hazırlananlarla bile buluşmasını engelledi. En temel demokratik haklara kör ve sağır kaldı.

Başbakan’la Bakanları, yalnızca TEKEL işçisini suçladı. Sendikasını suçladı. Tehdit etti. Aba altından sopa gösterdi. Neticede Hükümet, yarattığı 4/c ucubesinden farklı bir çözüm üretmek için inatla, tek bir adım atmadı.

TEKEL işçisi neden 24 gündür eylem yapıyor? Neden kar kış ortasında, sırtına attığı bir küçük çantasıyla Ankara sokaklarını mesken tuttu? Cevabı çok açık.

Yıllarca vergi şampiyonu, gelir şampiyonu yaptıkları TEKEL, onların tüm muhalefetine, tüm direnişlerine rağmen özelleştirildi. Bu Hükümet özelleştirdi. Savunduğu, uygulayıcısı olduğu ideoloji ve ekonomi politikası çerçevesinde özelleştirdi.

Önce içki fabrikalarını, sonra sigara fabrikalarını özelleştirdi. Sonra yaprak tütün işletmelerini “çalıştırabileceği” halde çalıştırmadı. TEKEL’in tütün alımını engelledi. Fabrikaları depo haline getirdi. Çalışanlara iş vermedi. Sonra da kapatma kararı aldı.

12 bine yakın işçi için bulduğu, önerdiği tek çözümse 4/c oldu. 4/c kölelik düzeni. TEKEL işçisinden intikam alır gibi, bundan önce kapatılan işyerlerinin işçilerini naklettiği halde, TEKEL işçisine sadece 4/c kapısını gösterdi.

TEKEL işçisine dendi ki, fabrikalarınızı kapattığımız yetmiyor, gelirlerinizi de üçte bir seviyesine düşürüyoruz. Artık sosyal haklarınız yok. Sağlık ve sosyal güvenlik haklarınızı elinizden alıyoruz. Sendikanız yok.

TEKEL işçisi, TEKGIDA-İŞ Sendikası, işte bu kölelik düzenine direniyor. Sosyal devleti elleriyle parçalayanların, büyük bir “kibir”le, “sadaka verir” gibi dayattığı şartları reddediyor. Emekçi olarak, yıllarca ürettiklerinin, yarattıklarının karşılığında, “paçavra” muamelesi görmeye isyan ediyor.

Gördüğü acımasız şiddete, orantısız güç kullanımına rağmen, direniyor. Yıllarca bu ülkenin yetimleri için üretip kazandırmış olmalarına rağmen; kendileri yetim bırakılmış olmalarına rağmen; bu gün “yetim hakkı yemek” gibi en vicdansız, en insafsız, en haksız ithamlara rağmen; direniyor.

Çünkü TEKEL işçisi haklı. Kölelik düzeni insan onuruna aykırı olduğu için haklı. Yasalar ve kurallar gereği haklı. Bu ülkenin yurttaşı olarak, emekçisi olarak adalet istediği için haklı. Savunmasız, örgütsüz bırakılmayı reddettiği için haklı. Önce işsiz bırakılıp, sonra da boş oturmakla suçlandığı için haklı. Yıllarca harcadığı emeğe yapılan büyük nankörlüğü kabul etmediği için haklı.

TEKEL işçisi, haklılığın verdiği güç ve inançla tam 24 gün direnmiştir. Sonunda bir yol kavşağına gelinmiştir. Hükümet, “4/c’den vazgeçmeyeceğini, şartlarında kısmi bir iyileştirme yapacağını” açıklamıştır. Bunun üzerine, çalışma felsefesinde demokratik ilkelerden şaşmayan TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak, TEKEL işçilerinin kendileri için en doğru kararı yine kendilerinin vereceği düşüncesiyle, sandık başına gidilmesine karar verilmiştir.

6 Ocak 2009 tarihinde Türkiye çapında tüm TEKEL işyerlerinde oylama sandıkları kurulmuş, “gizli oy, açık tasnif” yöntemiyle, 24 gündür süren eylemliliğin devam ettirip ettirilmeyeceğine, evet/hayır oylarıyla karar verilmesi istenmiştir.

Bu gün 7 Ocak itibarıyla, TEKEL işyerlerinde yapılan “referandum”un sonuçları alınmış bulunmaktadır. Sonuçlar şöyledir: TEKEL’de çalışan ve sendikamıza üye olan işçi sayısı 10.853’tür. Oylamaya 9.683 işçi katılmıştır. Oylama sonucunda 9.628 işçi eyleme devam, yani evet oyu vermiştir. Hayır diyen işçi sayısı ise 55’tir. Oy kullanmayan 1.170 işçi ise hastalık, izin vs. gibi nedenlere oylamaya katılmamıştır.

Yapılan bu demokratik oylama sonucunda ortaya çıkan, büyük çoğunluğun “eylemlere devam kararı”, TEKGIDA-İŞ Sendikası olarak bizim için kutsaldır.

24 gündür devam eden eylemler boyunca TEKEL işçisi, kararlılığını tartışmasız bir şekilde ortaya koymuştur. Referandum sonucu, bu kararlılığın ne derece güçlü olduğunu bir kez daha teyit etmiştir.

Bu gün, buradan, 24 gün boyunca, desteklerini esirgemeyen, maddi manevi tüm olanaklarını seferber eden başta TÜRK-İŞ olmak üzere tüm işçi sendikası örgütlerine, memur sendikalarına, meslek kuruluşlarına, siyasi partilerin temsilci ve örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarına, TEKEL işçisinin sesini, davasını gazete sayfalarından, ekranlarından tüm ülkeye büyük bir duyarlılıkla yansıtan özgür ve bağımsız yerel, ulusal medya kuruluşlarına, basın mensuplarına, sanatçılarımıza, TEKEL işçisini evladı gibi sahiplenen Ankara esnafı ve halkına, yurdun her yöresinden destek mesajları yağdıran halkımıza ve yurt dışından destek olan kişi ve örgütlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

TEKEL işçisi, yıllardır süren suskunluğu, çaresizliği, kadermiş gibi sunulan yoksulluğu, ezilmişliği, içlerinde bir yara olarak büyüten sessiz çoğunluğun sesi, umut ışığı olmuştur. Bundan böyle hakları ellerinden alınan emekçilerin sesi çok daha gür çıkacaktır. Mücadele bayrağı açılmıştır.

TEKEL işçisinin “eylemliliğe devam kararı”nı açıkladığımız bu toplantıda, ilk olarak 14 Ocak’ta, Ankara’da büyük buluşmayı gerçekleştireceğimizi ilan ediyoruz.

14 Ocak’tan itibaren, tüm TEKEL işyerlerinde çalışan tüm TEKEL işçileri eşleriyle birlikte Ankara’da olacaklardır. TEKEL işçileri ve eşleri “kefen” benzeri beyaz önlükleriyle gelecek, her bir önlükte, kendilerinin ürettiği, yarattığı sloganları taşıyacaklardır. Bu büyük buluşmadan sonrasını ise Hükümetin yaklaşımı belirleyecektir. Başkanlar Kurulumuz, 11 Ocak 2010 Pazartesi günü yapacağı toplantıda gelişmeleri bir kez daha değerlendirecektir.

TEKEL işçisi 4/c’ye razı değildir. Özlük haklarıyla başka kamu kuruluşlarına nakilleri sağlanıncaya kadar kendileri ve eşleriyle birlikte Ankara’yı terk etmeyecektir.

TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Başkanı ve TÜRK-İŞ Genel Sekreteri olarak; buradan, çalışma hakları ellerinden alınan, işten atılan, işsizlik pençesinde kıvranan, kölelik ücretine mahkum edilen tüm emekçileri, kepenkleri kapatılan ve kapatılmaya çalışılan eczacıları, esnafı, başta TÜRK-İŞ’e bağlı işçi sendikaları olmak üzere, DİSK, KESK, KAMU-SEN, TEB, TMMOB, TTB, TBB ve emeğin hakkına sahip çıkan tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarını, 14 Ocak’taki büyük buluşmada birlikte olmaya ve bizimle kalmaya çağırıyoruz.

Ve iktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz: Ankara’ya gelenler Ankara’yı terk etmeyecektir. Bizi ancak ambulanslarla geriye döndürebilirsiniz. Ölümü göze aldık. Hakkımız olanı almadan dönmeyeceğiz. Anayasayı hatırlayın, yasaları uygulayın, adil ve doğru olanı yapın. Hakkımızı teslim edin.

Saygılarımızla.

TEKGIDA-İŞ SENDİKASI