DHL’DE KORSAN SENDİKACILIK TUTMAYACAK

Sendikamız,  DHL Lojistik A.Ş’de sona gelinen örgütlenme çalışmasında Taşıma-İş sendikasını devreye koyan işverenlerin ve    HAK-İŞ’in tutumuna ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Hak-İş’i ‘sorumlu davranmaya’ çağıran Sendikamız Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:    

logo

Sendikamız tarafından yaklaşık iki yıldan beri DHL LOJİSTİK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı şirkette örgütlenme çalışması yürütülmektedir. İşverenin yoğun baskıları nedeniyle zor koşullarda yürüttüğümüz bu çalışma esnasında çok sayıda üyemiz işveren tarafından işten çıkarılmıştır. Bu güne kadar işten çıkarılan 23 üyemiz için işe iade davası açılmış, sonuçlanan davaların tamamında işveren haksız bulunmuştur.

Sendikamıza üye olduğu için işten çıkarılan ve sendikalı olarak işe dönme mücadelesi yürüten 11 işçi 200 günü aşkın bir süredir DHL LOJİSTİK A.Ş.’nin Kıraç ve Gebze depolarının önünde direnişlerine devam etmektedir.

Sendikamız işverenin baskı ve tehditlerine, işten çıkarma saldırılarına rağmen bu işyerinde örgütlenme çalışmasını ısrarlı bir şekilde sürdürmekte ve 200 günü aşkın bir süredir işyeri önünde devam eden direnişe önderlik yapmaktadır. Sendikamız, DHL’nin diğer ülkelerdeki çalışanlarından ve örgütlü sendikalardan destek almak, uluslararası dayanışmayı örgütlemek için bir kampanya başlatmıştır. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) tarafından 12.12.2012, tüm dünyada “Türkiye DHL işçileri ile dayanışma için eylem günü” ilan edilmiştir. Birçok ülkede bu kapsamda eylemler gerçekleştirilmiştir. DHL işçileri ve sendikamız ile dayanışma amacıyla ülke içinde de çok sayıda etkinlik gerçekleştirilmiş, bu güne kadar direniş çadırlarının önünde defalarca basın açıklamaları ve destek eylemleri yapılmıştır.

İŞVERENİN YENİ TAKTİĞİ

İşveren sendikal örgütlenmeyi engellemek için baskı, tehdit, sendikaya üye olmayan işçileri diğerlerine karşı kayırma, sendikasız işçilerin ücretlerinde artış ve ek sosyal yardımlar sağlama, işten çıkarma gibi birçok yol yöntem denemiş ancak başarı sağlayamamıştır. İşverenin tüm çabalarına karşın örgütlenme çalışmasının devam ediyor olması, direnişin ilk günkü kararlılıkla sürmesi ve DHL’nin dünyanın pek çok merkezinde protesto eylemlerinin hedefi haline gelmesi, işvereni sendikamıza karşı yeni hilelere başvurmak zorunda bırakmıştır.

DHL LOJİSTİK A.Ş. işvereni, işçileri yanlış bilgi ile aldatarak HAK-İŞ konfederasyonuna bağlı olarak yeni kurulan TAŞIMA-İŞ sendikasını, bu işyerindeki sendikal örgütlenme çalışmasının bölünmesi ve yenilgiye uğratılmasının aracı haline getirmek istemiştir. İşverenin ve şirket yöneticilerinin HAK-İŞ’e bağlı TAŞIMA-İŞ sendikasını işyerinde örgütlenmeye çağırması, dahası sendika görevlisi gibi hareket ederek işçileri kendi arabalarıyla notere götürüp TAŞIMA-İŞ’e üye yaptırması, hatta TAŞIMA-İŞ’e üye olmaya zorlaması, art niyetli bir girişimdir.

5 Aralık 2012’de HAK-İŞ konfederasyonuna bağlı olarak kurulan ancak Türkiye’nin hiçbir yerinde örgütlülüğü bulunmayan TAŞIMA-İŞ, korsanca bir çalışma ile DHL işverenine hizmet etmektedir. HAK-İŞ Konfederasyonunun kendi web sitesinde dahi adı geçmeyen bu ‘sendika’nın Ankara, Samsun, Kocaeli ve İstanbul’da bulunan ‘il temsilcileri’, DHL’nin bu illerde bulunan yöneticileri vasıtasıyla işçileri zorla üye yapmaktadırlar.

Bunun son örneği Ankara ve Samsun’da yaşanmıştır. Sendikamıza düşmanlığı boşa çıkarılan DHL işvereni, HAK-İŞ’e bağlı TAŞIMA-İŞ sendikasını işyerine davet etmiş, davet etmekle kalmayıp önce Samsun’da daha sonra Ankara’da şirket müdürleri aracılığıyla işçileri zorla TAŞIMA-İŞ’e üye yapmışlardır. Daha sonra Samsun’da 18 işçi TAŞIMA-İŞ’ten istifa ederek sendikamıza üye olmuşlardır. Ankara’da ise, DHL müdürü, akşam saatlerinde işyerinde “Ya Taşıma’ya üye olursunuz ya da yarın işbaşı yapamazsınız” tehdidiyle işçileri Noter huzuruna götürme ihtiyacı bile duymadan bu sendikaya üye yapmıştır.

SENDİKASIZLAŞTIRMA ÇABASI

İşveren aslında hiçbir sendikanın işyerinde örgütlenmesini, TİS imzalamasını istememektedir. Burada söz konusu olan sendikal rekabet, işçinin hür iradesiyle istediği sendikayı seçebilmesi sorunu değildir. Burada sorun; işverenin, baskı, tehdit, hile ve işten çıkarmakla sendikadan vazgeçiremediği işçiyi, bölerek ve birbirine karşı kışkırtarak sendikasızlaştırma çabasıdır. Bu kapsamda HAK-İŞ yöneticileriyle yaptığımız görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Gelinen aşamada ise görüşmekten kaçınmışlardır.

HAK-İŞ’E SESLENİYORUZ: İŞVERENİN TAŞERONU OLMAYIN!

İşçileri bölmek ve sendikasızlaştırmak isteyen işverenin son olarak bir emek örgütünü bu oyununa alet etmesi bir onursuzluktur. Bir emek örgütünün bu oyuna alet olması da onursuzluktur.  Türkiye’de DHL işçilerinin sendikalaşma mücadelesi ITF ve ETF aracılığıyla bütün Dünya işçilerinin gündemine girmiş, dikkatle takip edilmektedir. Sendikamızın yoğun çabası ve uluslararası dayanışma ile sona gelinen DHL örgütlenmesi sorununda HAK-İŞ’i sorumlu davranmaya davet ediyor, işverenlerin taşeronu olmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.

Tüm bu girişimlere rağmen sendikamız, işçilerin sendikal mücadelesinin yanında olacaktır ve DHL’deki mücadelesini başarıyla taçlandıracaktır.

MERKEZ YÖNETİM KURULU