Araçlı, malzemeli ve cihazlı ihalelerde çalışanlar dikkat!

Araçlı, malzemeli, cihazlı hizmet alımı ihalelerinde çalışan işçilerin % 70 barajına takılma riski var. Yine de bu işçiler mutlaka başvuru yapmalı.

sofor_kadro

Kadroya geçiş için “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” şartı aranıyor. Bu şarta bağlı olarak, “yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’inin işçilik maliyetinden oluşması” şartı gündeme geliyor. Dolayısıyla araçlı, malzemeli ve cihazlı hizmet alımı ihalelerinde çalışan işçilerin durumu riske giriyor. Ancak bu işçiler, yüzde 70 koşulunun tutup tutmadığını göremiyor. Kapsamda olup olmadığı belirsiz olan işçilere, “Sizin başvuru hakkınız yok” denilebiliyor. Oysa tebliğe göre koşulun mevcut olup olmadığına Tespit Komisyonları karar verecek. Dolayısıyla bu durumdaki işçiler muhakkak başvuruda bulunmalı, başvuruları alınmazsa iadeli-taahhütlü posta yoluyla başvurularını göndermeli. İşçiler, gerekirse Tespit Komisyonu’na itiraz etmeli ve maliyet cetvelini görmek istemeli!

İHALE TÜRÜ SORUNU
Temel olarak 4 farklı ihale türü var. 1) Mal ihalesi, 2) Yapım işi ihalesi (anahtar teslim ihale), 3) Danışmanlık ihalesi, 4) Hizmet alımı ihalesi. 696 sayılı KHK ile ilk üç ihale türünde çalıştırılan işçiler kapsam dışı bırakıldı. Bu işçiler kadroya alınmayacak, taşeronda çalışmaya devam edecek. KHK, sadece hizmet alımı ihalelerinde çalıştırılan taşeron işçileri kapsıyor. Ancak burada da, “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi” koşulu getiriyor. Yani ihalenin, “hizmet alımı ihalesi” olması yetmiyor, ayrıca personel çalıştırılmasına dayanması gerekiyor.

YÜZDE 70 BARAJI
Bu noktada da karşımıza yüzde 70 barajı çıkıyor. KHK’ye göre bir hizmet alımı ihalesinin personel çalıştırılmasına dayalı olması için, “yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dâhil işçilik giderlerinden oluşması” gerekiyor. Yani yaklaşık maliyet içinde işçilik maliyeti ve giderlerinin payı yüzde 70’in altında ise bu hizmet alımı, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sayılmıyor. Bu durumda da bu hizmet alımı kapsamında çalıştırılan işçiler dışarıda kalıyor, kadro hakkından yararlanamıyor.

Bu konuda yerel yönetimlere bir istisna getirildi. Park ve bahçe bakım ve onarımı ile çöp toplama, cadde, sokak, meydan ve benzerlerinin temizlik işlerine ilişkin hizmet alımları, işçilik giderleri yaklaşık maliyetin yüzde 70’inden az bile olsa, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sayılacak. Böylece başta araçlı (kamyonlu) çöp toplama işleri başta olmak üzere bu işlerde çalıştırılan işçiler, yüzde 70 barajına takılmadan, yerel yönetimlerin şirketlerine geçebilecek.

Ancak bu istisna sadece yerel yönetimler için söz konusu oldu. Merkezi idarelerde çalışan kayda değer sayıda taşeron işçi için yüzde 70 tehdidi devam ediyor.

ARAÇLI, MALZEMELİ VE CİHAZLI İHALELER
Yüzde 70 barajına takılma riski en yüksek olan işçiler; araçlı, malzemeli ve cihazlı ihalelerde çalıştırılan işçiler. Örneklendirecek olursak: 1) Araçlı şoför çalıştırma hizmet alımı ihalesi, hem aracın temin ve (bazen) akaryakıt giderlerini hem de şoförlerin işçilik maliyetlerini kapsıyor. 2) Malzemeli yemek hizmet alımı ihaleleri, hem kullanılacak yemek malzemelerini hem de yemeği hazırlayan işçilerin işçilik maliyetlerini kapsıyor. 3) Tomografi cihazı hizmet alımı ihalesi, hem cihazın temin (kiralama) giderini hem de bu tomografi cihazını kullanacak teknisyenin işçilik maliyetlerini kapsıyor.

Bir başka deyişle bu ihaleleri alan şirketler; hem kullanılacak aracı, malzemeyi ya da cihazı temin ediyor, hem de işçi çalıştırıyor. Hal böyle olunca farklı maliyet kalemleri ortaya çıkıyor. Birinci kalem; araç, malzeme ya da cihazın (temin) maliyeti. İkinci kalem, çalıştırılacak işçilerin asgari işçilik maliyeti. Öte yandan yüzde 7’yi geçmemek üzere kar marjı ile sözleşme giderleri ve genel giderler de yaklaşık maliyet hesabına dahil ediliyor. Böylece toplam yaklaşık maliyet elde ediliyor.

İşte bu noktada, işçinin kadro kapsamına girebilmesi için toplam yaklaşık maliyetin en az yüzde 70’inin işçilik maliyeti olması gerekiyor.

Kaynak: Onur BAKIR -Sendika Uzmanı/Evrensel