UNİLEVER MERKEZ BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTIK!
Uluslararası Unilever Firmasının Kadıköy’de bulunan Türkiye Genel Müdürlüğü önünde kitlesel basın açıklaması yaptık. Unilever Firmasının paketleme ve yükleme işini yapan Çipa ve Şimşek unvanlı taşeron şirketlerinde çalışan işçilerden 83’ü sendikamıza üye olduğu için işten atılmıştı. 27 Mayıs 2008 tarihinden bu yana da işten atılan üyelerimiz, Unilever’in Gebze-Dilovası’nda bulunan deposunun önünde işe dönme talebi ile direnişe başlamıştı.
Unilever Firmasının paketleme ve yükleme işini yapan Çipa ve Şimşek taşeron firmalarında çalışmaya devan eden ve işten çıkarılan üyelerimizin eş ve çocukları ile kitlesel olarak katıldıkları basın açıklamasına Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Genel Mali Sekreterimiz Seyfi Erez, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Cafer Kömürcü, Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Muharrem Yıldırım, TÜRK İŞ 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Deri İş Genel Başkanı Musa Servi, Şube Başkanı Binali Tay, Şube Sekreteri Haydar Canpolat, Haber İş 1 Nolu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, Şube Sekreteri Ali Küçükkoçkaya, Belediye İş 5 Nolu Şube Başkanı Nihat Atlas, Selüloz İş Şube Başkanı Aydın Parlakkılıç, Şube Sekreteri Zeki Birtane ve Basın İş Şube YK Üyesi Ahmet Özbakır katıldı. Unilever Genel Müdürlük binasının girişine kadar yaklaşık 100 metre yürüyüş yapan üyelerimiz, sık sık “direne direne kazanacağız, iş ekmek yoksa barış da yok, Atılan işçiler geri alınsın, Yaşasın sınıf dayanışması, Baskılar bizi Yıldıramaz, Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” sloganları attı.
Unilever Hiçbir Yasa ve Hukuk Tanımıyor
Basın açıklamasında ilk konuşmayı Genel Başkanımız Kenan Öztürk yaptı. Uluslararası bir şirket olan Unilever Firmasının işçilerin alınteri ve emeği üzerinden milyonlarca dolar kar elde ettiğini söyleyen Öztürk, sıra çalışanların anayasal sendikal örgütlenme hakkına gelince tahammül edemediğini ve işçi kıyımına giriştiğini söyledi. Unilever Firmasının taşeron firmalar üzerinden işçileri sendikamızdan istifa ettirmek için 2-3 aydır her türlü baskı ve şantajı uyguladığını söyleyen Öztürk, üyelerimize silah da çekildiğini belirtti. Unilever Firmasının yasa ve hukuk tanımadığını belirten Genel Başkanımız Öztürk, ”buradan bir kez daha Unilever yetkililerine sesleniyorum. İşçilerin anayasal hakkı olan sendikalaşma hakkına saygı göstersinler. Sendikalaşma nedeniyle işten atılan işçiler bir an önce işbaşı yapsınlar. Üyelerimizin haklarını korumak için yasal ve meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.
Genel Başkanımız Kenan Öztürk’ten sonra konuşan TÜRK İŞ 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ise ülkemizde işçilerin bunları hak etmediklerini söyledi. Emeğe ve emekçilerin haklarına sadece sermayenin temsilcilerinin saldırmadığını belirten Büyükkucak, “işçilerin sendikal örgütlenme özgürlüğüne her işkolunda saldırılar artarak devam ediyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan işçilerin örgütlenmelerinin önünde engeller yok diyordu. İşte işçi kıyımı sayın başbakan. İşçiler anayasal haklarını kullandıklarından dolayı çalışma hakları ellerinden alınıyor ve işten atılıyorlar” dedi. TÜRK İŞ olarak bu işin sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyleyen Büyükkucak, “Unilever Yetkilileri Genel Başkan Kenan Öztürk’ün çağrısına kulaklarını tıkarsa TÜRK İş’e bağlı bütün şubeler olarak daha etkin şekilde sürece müdahil olacağız” dedi.
Enternasyonal Dayanışma Büyüyor
Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz yurtdışından gelen destek ve dayanışma mesajlarını okudu. İlk olarak Unilever Avrupa İşyeri Temsilcilikleri Başkanı Günter Baltes’in mesajı okundu. Baltes mesajında ,
Değerli Arkadaşlar,
Bugünkü eyleminiz için yüksek sayıda katılım ve başarılar diliyoruz.
Unileverin Avrupa Personel Temsilciliği olarak bizler, bu konuyu dikkatle gözden geçireceğiz.
Şirketin Avrupa Yönetimi ile görüşmelerde bulunarak duruma aydınlık k-zandırılmasını talep edeceğiz.
Bu çalışmalar, uluslararası sendika üst örgütümüz IUF ile yoğun bir işbirliği içerisinde gerçekleştirilecektir.
Her zaman ve her yerde sizinle birlikte olacağımızdan emin olabilirsiniz. dedi.
Uluslararası Gıda İşçileri Federasyonu (IUF) Genel Sekreteri Ron Oswald’ın gönderdiği dayanişma masaji okundu. Ron Oswald masajında;
IUF, Unilever ürünlerinin ihracatını sağlayan taşımacılık şirketi Çipa ve Şimşek taşeron şirketlerindeki 60’ın üzerinde işçinin sendikaya üye olduklarından dolayı işten atıldıklarını ITF yetkililerinden öğrendik. Unilever İstanbul Merkezi önünde yapılacak protesto eylemi konusunda bilgilendirildik.
IUF, işçilerin ve sendikanın çabalarına tam destek vermektedir. IUF ve üyeleri, sendikal hakların Unilever ve Unilever’in taşeronlarında çalışan işçilerin de sahip olmalarını istemektedir ve mücadele içerisine girecektir. Unilever yetkilileri bir taraftan “ortak sosyal sorumluluk” profilini cilalarken (parlatırken), diğer taraftan sendikal haklara saldırmakta, daha çok taşeron işçi alarak düşük ücretle işçi çalıştırmaktadır.
Sendikalaşma ve işten atmalara karşı sendikanızın mücadelesini “sizin mücadeleniz bizimdir” şiarıyla karşılıyoruz. Sizler IUF’nin tam desteğine sahipsiniz.
Üyesi olduğumuz üst örgütümüz Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) yayımladığı mesajında,
ITF olarak bugün 64 işçinin tekrar işbaşı yaptırılmaları ve sendikal haklarının tanınması konusunda Unilever yetkililerine çağrı yaptık. ITF üyesi TÜMTİS Sendikasının organize ettiği protesto mitinginde sorunlar ayrıntılı olarak dile getirilecektir.
Sendikaya üye olma haklarını kullandıklarından dolayı işçilerin işten atılmaları kabul edilemez. Unilever yetkilileri bir an önce bu durumu düzeltmelidir.Unilever’in Hindistan ve Pakistan’da çalışan işçileri de benzer sorunlar yaşamaktadır. Sorunların çözümü için IUF ile işbirliği içerisinde olacağız.
Mesajların okunması sırasında “işçilerin birliği sermayeyi yenecek, Yaşasın sınıf dayanışması, Yaşasın enternasyonal dayanışma” sloganları atıdı.
Sendikal Örgütlülüğümüzün Dağıtılmasına İzin Vermeyeceğiz
Basın açıklamasında son konuşmayı ise İstanbul Şube Başkanımız Çayan Dursun yaptı. Son 1 ayda sendikalaşmadan dolayı çıkarılan işçi sayısının 83’e ulaştığını söyleyen Dursun konuşmasını şöyle sürdürdü:” UNİLEVER patronu köle koşullarında, düşük ücretli, iş güvencesiz işçi çalıştırmak için kurdurduğu taşeron şirketler vasıtasıyla üyelerimizi sendikadan istifa ettirmek için adeta terör estirmektedir. İşveren vekilleri tarafından üyelerimiz tehdit edilmekte, işyerinin kapatılacağı ve herkesin işsiz kalacağı söylenmekte, sendikamız karalanmakta ve üyelerimize silah gösterilerek zorla istifa baskısı yapılmaktadır. İşten çıkarmalar ve tehditlerin yanı sıra yasal boşluklardan da yararlanan işverenler, işkolu tespiti ve çoğunluk itirazı yoluyla sendikalaşma sürecini uzatmaya, sendikal örgütlülüğü dağıtmaya çalışmaktadır.
UNİLEVER firmasının Gebze Fabrikası tarafından üretilen malların depolama ve dağıtımını yapan taşeron firmalar, UNİLEVER firmasının alt işverenleridir. Taşeron işverenlerin yaptıkları zorbalıklardan ve sendika düşmanlığından UNİLEVER İşverenliği haberdardır ve doğrudan sorumludur. İşçilerin sendikalaşma mücadelesine karşı düşmanca bir tutum içerisine giren ÇİPA ve ŞİMŞEK işverenleri, Anayasanın 51. ve TCK’nun 118. maddesini ihlal ederek suç işlemektedir.
İşyerinde süresiz çalışma olmasına rağmen özellikle paketleme bölümünde çalışan üyelerimize 6 veya 9’ar aylık süreli sözleşmeler imzalatılarak yasaya karşı suç işlenmektedir.
UNİLEVER patronu yasadışı tutumlarından bir an önce vazgeçmeli, sendikamız ile görüşmelere başlamalıdır. Sendika hak ve özgürlüğüne karşı başlatılan saldırılara karşı tüm gücümüzle direneceğiz, yasal ve meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olan işçiler, tekrar sendikalı olarak işbaşı yapana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri sendikamız ve işten atılan üyelerimizle dayanışmaya davet ediyoruz” dedi.