HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU DİRENİŞTEKİ İŞÇİLERİN SESİ OLACAK!

HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK İÇİN MÜCADELE EDENLER
SENDİKALAŞTIKLARI İÇİN ATILAN İŞÇİLERİN VE GREVDEKİ SENDİKALARIN SESİ OLACAK!

Basın açıklamasını Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu adına İstanbul Tabib Odası Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Algan yaplı.Algan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

unilever,tümtis

Bilindiği gibi yıllardır bir yandan ülke değerlerini satmak, diğer yandan başta sağlık, sosyal güvenlik olmak üzere tüm hizmet alanlarını sermayeye kar alanı olarak hazırlamakla “görevlendirilmiş” olan AKP Hükümeti, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasını (SSGSS) tüm tepkilere rağmen yasalaştırdı. 1 Ekim tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen bu yıkım yasasına karşı etkin ve bir mücadele yürüten Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu AKP Hükümeti’nin peşini bırakmamakta kararlıdır. Onlarca sendika, meslek odası, parti, dernek ve inisiyatiften oluşan HSGG Platformu olarak; emekli maaşlarını düşürme, emekliliği zorlaştırma ve sağlık hizmetini piyasalaştırmayı hedef alan bu yasa tasarısına karşı 1 Ekim tarihine kadar tepkimizi sürdüreceğimiz ve 1 Ekim sonrasında bu yasanın yürürlüğe girmesi halinde yaşanacak her mağduriyetin hesabını başta AKP Hükümeti olmak üzere bu sürecin sorunlularından soracağımız bilinmelidir.

Güvenli gelecek talebi bilindiği gibi yalnızca emekli maaşlarına ya da emeklilik yaşına yönelen saldırılara karşı mücadele etmekle sınırlanamaz. İnsanların emekli olma yaşı, ya da prim gün sayısını tartışabilmeleri için öncelikle bir işe sahip olmaları gerekiyor. Çalışma haklarına saygı gösterilerek işten atılmamaları gerekiyor. En temel hakları olan örgütlenme, sendikalaşma haklarına saygı gösterilmesi gerekiyor.

Oysa demokrat olduğuna dair “efsaneler” yaratan AKP Hükümeti’nin “demokratlığı” işçiler karşısında, sendikalar karşısında aniden buharlaşıyor. İnsanlık dışı çalışma koşullarını görmezden gelen, ölümler karşısında denetimler yerine patronları teşvik eden hükümet üyeleri, işçilerin örgütlenme taleplerine saldırgan uygulamalar ve işten atmalarla yanıt veren patronlar karşısında safını açık olarak belli ediyor. İşçilerin çalışma, örgütlenme ve grev hakları ellerinden alınabiliyor. İnsanca yaşam talepleri kamuoyundan gizleniyor. Sanki işinden atılan, en temel talepleri karşılanmadığı için greve gitmeye zorlanan binlerce işçi bu ülkede yaşamıyormuş gibi davranılıyor.

Unilever’de, Desa’da, E-Kart’ta, Yör-San’da, Arkas’ta, Tega’da, Nergis Holding’de, Menderes Tekstil’de, Sarıyer ve Bursa Belediyelerinde, Kocaeli ve
İstanbul Üniversite hastanelerinde binlerce işçinin mağduriyeti görmezden geliniyor. İstanbul’daki belediye işçilerinin en temel talepleri kabul edilmeyerek greve zorlanıyor. Onlarca şehirde aynı anda yaşanan bu hak gaspları medya tarafından görülmüyor. Başbakanın derdi olmuyor. Bakanlar eylemlere biber gazı ve tazyikli su sıkılması talimatı vererek işçilere verdikleri önemi(!) belli ediyor. Milyonlarca kamu emekçisini “toplu görüşme” adlı ortaoyunu ile oyalamaları bu yaklaşımı bir başka pencereden hepimize gösteriyor.

Ancak bizler çok iyi biliyoruz ki; şu an direnişte olan binlerce işçinin ve sendikalarının yalnız kalması ve yenilmesi durumunda kaybeden yalnızca bu işçiler olmayacak. İnsanca bir yaşam talebini dillendiren, ücret artışı ve özlük haklarının iyileştirilmesini isteyen, sendikalaşan herkese aynı muamele uygulanacak. Örgütsüz, sendikasız milyonlarca işçinin güvenli bir gelecek talebi patronların iki dudağı arasında kalacak.

Bu nedenle Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu olarak; Sağlığımızdan ve güvenli gelecek talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Birleşik mücadeleyi bugün direnişlere zorlanmış olan işçiler ve sendikalarıyla büyütmeye çalışacağız. Örgütlenmenin, sendikalaşmanın, hakkını aramanın doğal ve insani bir talep olduğunu herkese göstermeye çalışacağız. Bildirilerimizle, toplantılarımız, panellerimiz ve eylemlerimizle işçilerle birlikte güvenli gelecek talebini yükselteceğiz.

Bu doğrultuda, Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu’nu oluşturan tüm sendika, meslek odası, siyasi parti, dernek ve inisiyatifler olarak;
1. 27 Ağustos 2008 Çarşamba günü saat 14.00’te tüm direnişlerle dayanışmamızı göstermek üzere aylardır Gebze’de direnen Unilever işçilerini topluca ziyaret edecek ve basın açıklaması yapacağız;
2. Türk-İş İstanbul şubelerinin başlattığı “direnişteki işçilerle 5 liranı paylaş” kampanyasını destekleyeceğiz,
3. 1 Ekim’e kadar SSGSS Yasası’na karşı tepkimizi sürdürürken, İstanbul’un her yanında işçi direnişleriyle dayanışmamızı da eylemlerimizle sokakta göstereceğiz.

HERKESE SAĞLIK GÜVENLİ GELECEK PLATFORMU

KİTLESEL ZİYARET VE BASIN AÇIKLAMASI

TARİH: 27.AĞUSTOS ÇARŞAMBA
SAAT : 14.00
YER : GEBZE ÜNİLEVER DİRENİŞ YERİ ÖNÜ (MUALLİM KÖY SAPAĞI NO: 10 GEBZE)

OTOBÜS KALKIŞ YERLERİ:
AVRUPA YAKASI: MECİDİYEKÖY ALİ SAMİ YEN SATADYUMU ÖNÜ SAAT:12:30
ANADOLU YAKASI: KADIKÖY BELİDİYESİ ÖNÜ SAAT: 12:30