1 MAYIS DAYANIŞMA VE BİRLİK GÜNÜDÜR: BİZ DAYANIŞMA GÖREVİMİZİ YAPTIK, BİRLİK BEKLİYORUZ!

Ocak ayından bu yana Gıda İşçileri Sendikası (NGG) Dortmund’un başlattığı kampanyaya katıldık. 1 Mayıs’ın tarifi de yapılarak resmi tatil ilan edilmesi ve Sınırsız Gösteri ve Yürüyüş Hakkı için sendika ve işyeri toplantılarında, sokaklarda imza topladık. Başbakanlık ve İstanbul Valiliğine binlerce mektup gönderdik. Gönderilmesini sağladık. Kendi sendikalarımız dışında bütün sendika ve Konfederasyonlarla koordinasyon içine girerek Türkiye emekçilerinin sesini Avrupa’ya duyurmaya çalıştık. Gaz bombaları, polis jopu ve şiddete karşı dayanışma bayrağını açmak görevdi. Sınıfa bir vefa borcu olan bu görevimizi yoğun emek harcayarak yerine getirmeye çalıştık. Türkiye işçi sınıfı ve emek hareketine hakettiği Uluslararası sınıf dayanışmasının sağlandığını düşünüyoruz.

Çalışmamız Almanyadaki göçmen gruplarının çoğunluğunun, sosyal muhalefetin, sendikalar ve partilerin yanında dünyanın pek çok ülkesinden sendika ve konfederasyonların da desteği ile Enternasyonal nitelik kazandı. sosyal ve sınıfsal temeline oturdu. Federal ve Avrupa parlementosundan 50’ye yakın Milletvekili tarafından da desdeklendi. 7000 civarında imza toplandı.

Türkiye’de işçi hakları ve 1 Mayıs sorunu ilk defa bu yoğunlukta uluslararası bir mesele haline geldi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Avrupa Parlamentosu(AP), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), Uluslararası Taşıma İşçileri Federasyonu (ITF), Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) gibi Kurum ve global Emek örgütlerinin de gündemi haline geldi. Toplam 148 Ülke ve 654 Sendikaya ulaştırıldı. Bunların pek çoğunun Protesto ve Talep içeren Mektuplarının Hükümete ve valiliğe ulaşmış durumda. AP ise Mart ayında bilinen kararı aldı.

Tek-Gıda-İş, HAVA-İŞ, Birleşik Metal-İş, TÜMTİS ve DİSK’in davetlileri olarak İstanbula gelecek olan gözlemci gruplarının oluşmasını sağladık, katkıda bulunduk. Milletvekilleri, işçi ve Sendikacılardan, parti ve sivil toplum örgütlerinden oluşan delegasyonlar içerisinde yer de alıyoruz.

Dayanışma duygularıyla barış, kardeşlik ve birlik içinde 1 Mayıs’ı kutlamak amacıyla İstanbul’da olacağız. Unilever, LSG-SKY, Metro, G&D/E-Kart, gibi Alman Şirketleri ile MIP-AKANSEL, SINTER/Powder Metal, GUGrettsch Unitas, PRADA-DESA gibi Beynelminel şirketlerin işçileri başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok işletmesinde Örgütlenme hakkı, İş mücadelesi ve ekmek kavgası veren kardeşlerimizle buluşmak için geliyoruz! Hukuk savaşı veren Tek Gıda-İş ve HAVA-İŞ sendikalarını desdeklemek için geliyoruz. Tarihe, demokrasiye ve vicdana sorumluluk gereği,Taksim’in emekçilere de açılması mücadelesi ile birleşmek için geliyoruz.

Türkiye de ilki 1909 kutlanan 1 Mayıs 100.yılında emek ve dayanışma günü ve resmi tatil hakkı olarak kazanıldı. Bu nedenle 2009 1 Mayısı çok anlamlı idi. Fakat çeşitli konfederasyon, Sendika, ilerici kurumlar ve meslek örgütlerinin bütün sürec boyunca Birlikte hareket edememelerine üzüldük. Ve 1 mayısın İstanbulda nasıl ve nerede kutlanacağına ilişkin açıklamaları ise bizi zora soktu. Sadece dayanışmayı örgütleyen ve sürdürenler olarak bizleri değil Delegasyonlar halinde İstanbula gelecek olan arkadaşlarımızı da zora soktu.

1 Mayıs sorununda dinamizmin Türkiye’de olduğu açıktır. Ancak temennimiz, 1 Mayıs hakkının kazanılması sürecinin; sendikalaşma ve örgütlenme özgürlüğünü ve demokratik hakları gerçek anlamda kazanmanın ve genişletmenin de başlangıcı olmasıdır. İşletmeler, sendikalar düzeyinde damokratik bir diyalog ve dayanışma sürecinin dönüm noktası olabilmesidir. Sadece derinleşme hızı değil, boyutları bakımından da son derece yıkıcı olan kriz koşullarında işletme ve işkolları düzeyinde verilen mücadelelerinin birleştirildiği bir dönem olmasıdır. İşçi sınıfı ve emek örgütlerini tüm dünyada çetin günler bekliyor. Üstesinden gelebilmenin yolu ise BİRLİK’tir. Zira, Birliğin olmadığı yerde Dayanışma anlamsızlaşıyor. Emek örgütleri güçsüz düşüyor ve toplumsal itibarı zayıflıyor.

Bu nedenle dayanışma kampanyasını örgütleyen ve sürdüren Sendikacılar olarak, Türkiye Emek Örgütleri, İşçi ve sendikal Hareketi ile İstanbul emekçilerinden BİRLİK bekliyoruz! Bu duygularımızı Anadolu halkının tarihden bir öğüdü ile de ifade etmek istiyoruz:
‘Bir Göç yollarında, Bir de Cenk An’larında: Birlik bozulmaz!’
Dayanışma Selamları ve saygılarımızla

Sebahattin Yıldırım (NGG Dortmund)

İbrahim Işık, (Ver.di Federal Göçmenler Grubu)
Ali Çiçek (Ford temsilciliği, IGM Köln)

Orhan Akman (Ver.di Münih)
Zeynep Biçici (IG Bau Duisburg)

Garip Tezcan (VW işçisi IGM Kassel)