“HİLE VE OYUNLAR SENDİKALAŞMA MÜCADELEMİZİ ENGELLEYEMEZ!”

mersin,tümtis

2007 yılında yapılan özelleştirmeler sonucunda Uluslararası Mersin Limanı’nın işletmesini alan Mersin İnternational Port (MIP) paravan şirketler kurdurarak sendikamızın örgütlülüğünü engellemeye çalışıyor. Bu konu ile ilgili olarak Liman A Kapısı önünde yaptığımız basın açıklamasına üyelerimiz, üyelerimizin yakınları ile Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşeni sendikaların üye ve yöneticileri de Tarihi Taş Bina önünden liman A Kapısı önüne yürüyerek katıldılar.

mersin,tümtis

Basın açıklaması sırasında “Direne direne kazanacağız, İş ekmek yoksa barış da yok, Oyunlar bizi yıldıramaz, Limana sendika girecek başka yolu yok” sloganları atıldı. Basın açıklamasını yapan Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz şunları söyledi:” Mersin Limanında sendikamızın örgütlenmeye başlamasından bu yana beş buçuk ay geçti. Bu beş buçuk ay boyunca işveren tarafından oynanmadık oyun, yapılmadık hile, denenmedik baskı yöntemi kalmadı.

Önce üyelerimizi sendikadan istifa ettirmek için baskı uyguladılar. Zorla notere götürerek istifa ettirmek istediler. Olmadı, silahla tehdit ettiler. Olmadı, işten çıkarmakla tehdit ettiler. Sonra da ekonomik krizi bahane ederek onlarca işçiyi işten çıkardılar. Ama yıldıramadılar. Tüm baskı ve tehditlere rağmen sendikamızın çoğunluğu sağlamasını engelleyemediler.

Ama Anayasa ile güvence altına alınmış temel bir insan hakkı olan, sendika hakkını çiğnemeye devam ettiler. Her gün yeni oyunlar tezgahladılar. İş kolu itirazında bulunarak süreci uzatmaya, bu yolla diz çöktürmeye, teslim almaya çalıştılar. Bu oyunları da tutmadı.

İşverenin baskı, tehdit ve hilelerine karşın işçiler, 122 günden bu yana direniyor. 122 gündür yağmur, çamur, soğuk demeden, işleri, ekmekleri ve onurları için mücadele ediyorlar. Tüm tehdit ve hilelere karşın sendikada ısrar eden işçilerin bu direnişini kırmak için, işveren şimdi de yeni bir oyun sahneliyor:

MIP, sendikamız üyelerinin çalıştığı Akan-Sel ile sözleşmesinin sona erdiğini, bu nedenle 7 Mayıs tarihinden itibaren MPO unvanlı yeni bir taşeron şirket ile çalışacağını söylüyor. İşçileri bu paravan şirkete geçirerek sendikamızın yetkisini ortadan kaldırmaya çalışıyor. İşçileri bölerek istediğini gerçekleştirmeye çalışıyor. Oysa işçilerin meşru temsilcisi olan sendikamızın onayı olmadan böyle bir şeyi gerçekleştirmesi mümkün değildir.

Oysa MIP’nin bu girişimi de hukuk dışıdır. İhale ile devretmesi zorunlu olan bir işi, ihalesiz ve yasa dışı bir şekilde, beş bin lira sermayeli ve 29 Nisan da kurulmuş bir şirkete devretmiştir. İşçileri, kurulmamış bir şirkete iş başvurusunda bulunmaya zorlamıştır. MIP yöneticileri, işçiler ile toplantılar yaparak yeni şirkete geçmek için başvuruda bulunmayanların işten çıkarılacağını söylemiş, işçileri tehdit etmiştir.

Anayasal bir hakkı çiğneyerek 124 işçiyi işten çıkaranlara dur demesi gereken devlet yetkilileri ise; işverenlerin bu baskı, tehdit ve hilelerine seyirci kalmıştır. Bu hukuk dışı eylemleri gerçekleştiremezsin demesi gereken yetkililer, adeta destek oluyor. İşten çıkarılan sendika üyesi işçilerin yerine işe alınan işçilere, gümrük sahasına girmeleri için izin belgeleri düzenleyip veriyor.

MIP’nin Mersin limanındaki sendikalaşma mücadelesini engellemek için, bu güne kadar üyelerimize uyguladığı baskı, tehdit, şantaj ve hileleri yetmiyormuş gibi, şimdi de paravan şirketler aracılığı ile sendikalaşma mücadelesini engellemeye çalışıyor, sendika düşmanlığı yapıyor.

MIP ve diğer taşeronları bu hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Hayata geçirilmeye çalışılan bu oyunlar da sendikalaşma mücadelemizi engelleyemeyecektir. Kararlıyız. Mersin Limanına sendika girecek. İşçilerin sendikalaşma mücadelesini, baskıyla, yeni oyunlarla engelleyemezsiniz. Sendikamıza üye olan işçilere suçlu muamelesi yapmaktan vazgeçin. Sendika hakkı, anayasal bir haktır. Bu hakkı kullanmamızı, baskıyla, tehditle, yeni oyunlarla engelleyemezsiniz.
Limanda iş barışını bozacak yeni girişimlerden vazgeçin. Sendika olarak, üyelerimizin işe dönüşleri sağlanıncaya ve bu işyerinde Toplu İş Sözleşmesi imzalanıncaya kadar yasal ve meşru tüm haklarımızı kullanmakta kararlıyız. Asla vazgeçmeyeceğiz.

Mersin Valisine ve diğer yöneticilere de çağrıda bulunuyoruz. Yeni hukuk dışılıklara, hilelere izin vermeyin. İşçilerin temel insan hakkının çiğnenmesine seyirci kalmayın. Ekonomik kriz bahanesiyle işçi çıkaranlara, yeni işçiler alıp limana sokmalarını sağlayacak belgeler vermeyin. Yeni işçi alınacaksa çıkarılan işçilerin yeniden işe alınmalarını şart koşun. Aksi halde Mersin’de yeni karışıklıkların, düşmanlıkların doğmasına vesile olursunuz.

Limanda yaşanan sorun çözülmek isteniyorsa; işten çıkarılan ve 122 gündür liman kapısında direnen işçilerin sorunu çözülmeli, işçilere yeniden iş başı yaptırılmalıdır. Bu işçiler dikkate alınmadan, sorunları çözülmeden, yerlerine yeni işçi alarak sorunu çözemezsiniz. Çalışan ve işten çıkarılan işçilerin meşru temsilcisi olan sendikamız ile görüşmeden sorunu çözemezsiniz. Biz artık iş barışının sağlanmasını, limandaki sorunların çözülmesini istiyoruz. Bunun için görüşme talep ettik ancak talebimize hala bir cevap verilmedi. Sorunu çözmek için görüşmeye hazırız.

122 gündür devam eden direnişimize desteklerini esirgemeyen Mersin halkını, emek ve demokrasi güçlerini, işverenlerin yeni hilelerine karşı mücadeleyi yükseltmeye, Anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olan işçiler ile dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz” dedi.