İstanbul’da alanlara çıkan Türk-İş İstanbul Şubeleri, TEKEL, itfaiye ve demiryolu işçilerine yapılan saldırıları kınadı ve bugün buradayız yarın Ankara’da diyerek AKP hükümetini uyardı!
Türk-İş İstanbul Şubeleri son günlerde direnen işçilere gelen saldırıları kınamak ve hükümeti uyarmak için Taksim’de bir eylem yaptı. Eyleme mali sekreterimiz Seyfi Erez, İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Ersin Türkmen, İstanbul Şube Başkanımız Çayan Dursun ve üyelerimiz ile birlikte DİSK, KESK ve diğer emek örgütlerinin de destek verdiği eylem için saat 12,30’da Taksim Tramvay Durağı’nda buluşuldu. Buradan İstiklal Caddesi üzerinden Galatasaray Meydanı’na yüründü. Yürüyüş esnasında “TEKEL, itfaiye, demiryolu emekçilerine yapılan insanlık dışı saldırıyı kınıyoruz” yazılı pankart açıldı, “IMF’nin imamı kaça sattın bu halkı”, “Emekçiye kalkan eller kırılsın”, İşçi düşmanı hükümet istifa”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.
Atilay Ayçin; Gerekirse Meclis’i kuşatırız!
Yaklaşık bin işçinin katıldığı yürüyüş sonunda Galatasaray Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldı. Türk-İş tarafından yapılan basın açıklaması öncesinde eyleme destek veren kurumlar adına birer konuşma yapıldı. ilk olarak konuşma yapan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Türk-İş yönetimine seslendi. Türk-İş yönetiminin tavrını eleştiren Ayçin, “içimizde böyle bir başkan, böyle bir yönetim varken devletin bizi denetlemesine gerek yok” dedi. Bugüne kadar hükümetin yaptığı icraatlar karşısında seslerinin yeterince yüksek çıkmadığını belirten Ayçin, “Yeter artık, Ankara’ya da geliriz, Kızılay’ı da işgal ederiz, Meclis’i de kuşatırız” dedi. Ankara’da polisi işçilerin üzerine saldırtan daha sonra da yaptığı açıklamalarla tepki toplayan Ankara Valisi’ne de seslenen Ayçin, “Sizden büyük provakatör var mı? En büyük provakatör Başbakan ve AKP’liler değil mi? diye sordu.
Arzu Çerkezoğlu; AKP emekçileri sefalete sürüklüyor
Ayçin’in ardından DİSK adına konuşan Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, şu anda görüşülen 2010 Bütçesi’nde ve asgari ücret görüşmelerinde işçinin payına yine açlık sınırının altında bir ücret ve sefalet hayatı tasarlandığına dikkat çekti. Emekçilere düşük zammın reva görülmesine rağmen temel hizmetlere ve ihtiyaçlara yüksek miktarlarda zamların yapılacağını belirten Çerkezoğlu’nun sözleri “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganıyla kesildi.
Yunus Öztürk: Şimdi birleşme zamanı
Kesk İstanbul Şubeler Platformu adına bir konuşma yapan Yunus Öztürk ise parça parça yürütülen mücadelelerin artık birleşme zamanı geldiğine dikkat çekerek tüm emekçileri ortak mücadeleye çağırdı.
Türk-İş: Kaba kuvvet, tahammülsüzlüğün, zorbalığın, acizliğin ve diktatörlüğün yöntemidir
Türk-İş İstanbul Şubeleri adına okunan açıklamada ise hakkını arayan işçi ve emekçilere, cop, biber gazı ve tazyikli suyla saldıran ve saldırtanlar kınandı. AKP hükümetinin haklarını arayan TEKEL işçilerine işgalci güç muamelesi yaparak adeta savaş açtığının belirtildiği açıklamada kaba kuvvet, tahammülsüzlüğün, zorbalığın, acizliğin ve diktatörlüğün yöntemidir denildi.
1 Mayıs’ta işçilere uyguladığı şiddetle faşizan yüzünü gösteren AKP’nin, 25 Kasım’da ssgreve giden demiryolu işçilerine, baskın yapılarak tutuklanan Nakliyat-İş yöneticilerine, eczacılara, özelleştirmeye karşı çıkan itfaiye işçilerine ve Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlü 4/C statüsünde çalışmak istemeyen TEKEL işçilerine yönelik saldırgan tutumunu sürdüğü söylendi.
Gözümüz kulağımız TEKEL işçilerinde
“Türk-İş İstanbul Şubeleri olarak insanca çalışma koşulları için hak arama mücadelesi veren TEKEL işçilerinin, itfaiye işçilerinin, demiryolu emekçilerinin yanında olduğumuzu haykırıyoruz” denilen açıklama gözümüz kulağımız TEKEL işçilerindedir diyerek sonlandırıldı.