“Bu mücadele burada bitmedi” diyen Türkel, saat 13.00 itibariyla çadırları kaldıracaklarını, saat 15.00’te de başından beri kendilerine destek olan civardaki esnafı ziyaret edeceklerini söyledi.
Mustafa Türkel bugün kameraların karşısına geçti, eylemlerinin seyrini anlattı ve hükümete seslendi:
– AKP hariç parlamento içindeki ve dışındaki tüm siyasi partilerimize şükranlarımızı iletmek istiyorum. Sivil toplum örgütlerimizden ve derneklerimizden olağanüstü destek gördük. Bize çorba veren, üşüdüğümüzde bize battaniye veren o isimsiz kahramanlara teşekkür ediyorum.
– Türk-İş, DİSK, KESK ve KAMU-SEN ellerinden geldiğince bize katkıda bulunmaya çalıştılar. Bu dört konfederasyon emek ve işçi sınıfı mücadelesinde çok önemli bir mücadele örneği gösterdi.
– 4/C hukuksuzluktur dediğimizde Sayın Başbakan’dan büyük tepkiler aldık. Başbakan konuşmaları saptırıyor. Biz olabildiğinde terbiyeli bir mücadele verdik. Ama sizlerin gözü önünde 80 gün boyunca Sayın Başbakan en son söyleyeceğini ilk başta söyledi.
– TEKEL işçileriyle biz bu sorun çözülmeden gitmeyeceğiz dedik. Ancak AKP önünde tanklarla karşılandık. Sanki bir düşman saldırısı varmış gibi bizi orada sabahlamak zorunda bıraktılar.
– Abdi İpekçi Parkı’na bizi götüren devletti.
– Eylemlerde “Gandi modeli” uyguladık. 80 gün boyunca kolkola mücadele verdik.
“Grev sözünden korkmayalım”
– Siz bir şirketin sahibi olsanız bu kadar parayı öder misiniz diye sordular. Bizde soruyoruz. O şirketin sahibi biz olsaydık, o şirketleri o arsaları böyle yok pahasına satmanıza izin verir miydik?
– Bu mücadelenin başka bir boyutu daha var. 6 konfederasyonun aldığı ortak bir karar vardı. 4 Şubat kararlarında bir dayanışma grevi ya da bir eylem adına ne derseniz deyin. Türkiye’de bunu konuşmak artık Anayasa’ya göre suç değildir. Bunlarla ilgili karar vermek de suç değildir. Artık grev kelimesinden korkmayalım
– Daha imzası kurumadan bazı konfederasyonların nasıl çark ettiğini biliyoruz. Onları biz tarihe bırakıyoruz. Günü geldiğine işçi dünyası onları değerlendirecektir.
“Türkiye’de bir ilk…”
– 4 Şubat eylemi Türkiye’de ilk defa işçilerin kendi menfaatleri dışında ortaya koydukları bir eylem olması açısından çok önemli. Ancak bu defa kendileri dışında bir işçi grubunun mücadelesine destek olmuşlardır.
“Sıra liman işletmelerine de gelecek”
– Biliyoruz ki sıra liman işletmelerine, şeker fabrikalarına da gelecek. Sendikacıların bunun farkında olmaları gerekiyor.
– Bu mücadele içerisinde zaman zaman yalnız kaldık. Eğer Ankara’daki o yoksul insanlar, Türkiye’nin dört bir yanından bize destek olan içiler olmasa biz bu eylemde bu kararlılığı gösteremezdik.
Sendika başkanlarına sert eleştiriler…
– Öyle sendikalar var ki şubelerine talimat vererek “bu iş bizim işimiz değildir” gibi mesajlar vermiştir. Birkaç sendikamız hariç maalesef sendika başkanlarımız sınıfta kalmıştır.
– “Bu mücadele salt TEKEL işçisinin mücadelesidir” diye gören sendika başkanlarının olduğunu gördük. Bu bizi incitmiştir. Bu arkadaşlarımızı da tarihe havale diyoruz. Biz kaybedersek diğer işçiler de kaybeder.
“Eyleme 15-20 gün mola veriyoruz”
– Bugün saat 13.00’te çadırları kaldırıyoruz. Eyleme 15-20 günlük mola vereceğiz.
“Hükümet bu 1 ayı iyi kullansın”
– 1 Nisan’da 1000 TEKEL işçisiyle Ankara’da olacağız, bir gece kalacağız burada. Hazırladığımız eylem takvimini de açıklayacağız. İktidar partisine sesleniyoruz: Bu sürece iyi hazırlansınlar. Bu sorun çözülmeden nerede olursa olsun ellerimiz yakalarında olacak.
– 4/C gibi bir ucube ortadan kalkmadan mücadelemizi bırakmayacağız. Hükümete bu anlamda diyoruz ki 1 aylık süreyi iyi kullanın. Bu fırsatı iyi değerlendirin ve Türkiye’yi hukuksuzluktan kurtarın lütfen. Bu ülkede iyiki hukuk var dedirtecek kararları alan yargıya şükranlarımızı iletiyorum.