UPS ve bağlı taşeronlarında devam eden işçi kıyımı nedeniyle, bu gün saat 12:30’da Zeytinburnu’nda UPS merkezinin önünde sendikamız tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Genel Mali Sekreterimiz Seyfi Erez, İstanbul Şube Başkanımız Çayan Dursun, İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Ersin Türkmen ve Şube yöneticilerimizle İşyeri Temsilcilerimiz katıldı.
Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Petrol-İş İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Reşat Tüysüz ve Yönetim Kurulu üyeleri, İşyeri Temsilcileri, Tek Gıda-İş İstanbul 10 Nolu Şube Başkanı Muzaffer Dilek, Selüloz-İş İstanbul Şube Başkanı Aydın Parlakkılıç, Deri-İş İstanbul Şube Başkanı Binali Tay ve Yönetim Kurulu üyeleri, Teksif Yedikule Şube Başkanı Sebahattin Çetin, Teksif Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Asalettin Aslanoğlu, Sağlık-İş İstanbul Şube Sekreteri Veysel Öztürk, Hava-İş üyeleri, ESP, ÖDP, UİDER, BDSP, İşçi Gazetesi, Zeytinburnu Deri İşçileri Derneği, Çapa Taşeron İşçi Derneği üye ve temsilcileri de basın açıklamamıza katılarak destek oldular.
İşten çıkarılan üyelerimizin Eş ve Çocuklarıyla birlikte katıldığı eyleme İstanbul’daki işyeri temsilcilerimiz de katıldı. Basın açıklamamızda sık sık; “YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI”, “UPS’YE SENDİKA GİRECEK, BAŞKA YOLU YOK”, “DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ”, “ATILAN İŞÇİLER GERİ ALINSIN”, “SENDİKA HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ”, “İŞ EKMEK YOKSA BARIŞ TA YOK” sloganları atıldı.
Basına yaptığı açıklamada Genel Başkan Kenan Öztürk
“Öncelikle; Zonguldak’ta meydana gelen grizu patlaması sonucunda 28 işçinin hayatını kaybetmesinden dolayı büyük üzüntü içinde olduğumu belirtmek istiyorum.Hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yeterli güvenlik önlemi alınmadan,işçilerin ölümüne neden olan sorumluların da derhal cezalandırılmalarını talep ediyoruz.
Bilindiği gibi, cinayet gibi bu kazanın sorumlusu da taşeronlaştırmadır. Bu nedenle, yaşama, çalışma ve örgütlenme hakkına kasteden, tek amacı daha fazla kar olan taşeron uygulamasına bir an önce son verilmelidir.Hükümet de özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarıyla bu pervasız cinayetlere ortak olmaktan vazgeçmelidir.
İşçilerin hakkına, hukukuna saygı göstermeyen, sendikaya üye olduğu için işçi çıkaran işverenlerden biri de: UPS dir. UPS, basına, uluslararası kuruluşlara ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarda sendika hakkına saygılı olduğunu söylüyor ama sendika düşmanlığında sınır tanımıyor.
Sendikamıza üye olduğu için işçilere baskı yapıyor, istifaya zorluyor. İstifa etmeyi kabul etmeyince de işçileri işten çıkarıyor. Bu güne kadar İstanbul’da 42, İzmir’de 9, Ankara’da 3 üyemiz işten çıkardı. İstanbul’da iki aktarma merkezi önünde ve İzmir’de direnişlerimiz devam ediyor.
UPS işverenleri suç işliyor;
Kanuna aykırı, muvazaalı taşeron çalıştırarak suç işliyor.8 saatlik çalışma süresine uymayarak suç işliyor. Sendikaya üye olup,olmadıkları konusunda işçileri sorguya çekerek, sendikal nedenle hukuksuz disiplin cezaları vererek suç işliyor.İstifa etmeleri için işçilere baskı yaparak suç işliyor.Sendikal nedenle işçi çıkararak suç işliyor.
Yasadışı bir şekilde işçilere sendikadan istifa baskısı yapan UPS yöneticilerini buradan uyarıyoruz. Hile ile, baskı ile, işçi kıyımı ile bu sorunu çözemezsiniz. Sorun devam ettikçe o koltuklarınızda rahat oturamazsınız. Her yerde karşınıza çıkacağız. Sendika düşmanlığınızı uluslararası federasyonumuz ITF aracılığıyla bütün dünyaya teşhir edeceğiz.
Sendikaya üye olmak anayasa ile güvence altına alınmış bir insan hakkıdır. İşçiler bu haklarını kullanmaktan asla vazgeçmeyecekler. Sekiz saatlik işgünü, daha iyi bir ücret ve sosyal haklar için sendikamıza üye olan UPS işçileri ne pahasına olursa olsun, ne kadar sürerse sürsün direnmekte, mücadele etmekte kararlıdır. UPS’ nin diğer ülkelerdeki onbinlerce çalışanı gibi, üyelerimiz de sendikalı olana, insanca, yaşanabilir bir ücrete kavuşana kadar mücadele etmekte kararlıdır.
UPS işçileri haklarının farkında. Artık ne taşeronlarınızın ne de sizin ayak oyunlarınız, disiplin cezalarınız, sürgünleriniz, yasadışı ücret kesintileriniz işçileri yolundan döndüremez. Bir taraftan sendika üyesi olduğu için işçi çıkarırken, diğer taraftan farklı oyunlara girerek taşeronlara yeni işçi alarak bu sorunu çözemezsiniz.Taşeron oyunlarıyla sendikalaşmayı önleyemezsiniz.
Yapmanız gereken, işçilerin yasal haklarına saygı göstermektir. Yasadışı çalışma koşulları dayatmaktan vazgeçmektir. Yasaya aykırı, hileli taşeron uygulamalarından vazgeçmektir.
Tehditleriniz ve baskılarınız bizi yolumuzdan döndüremez. Üyelerimiz yeniden işbaşı yapana kadar, UPS de sendikalı toplu sözleşmeli bir düzen kurulana kadar mücadelemizi her türlü yasal ve meşru araçları kullanarak sürdürmeye devam edeceğiz.
Sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin ve emek örgütlerinin bu mücadelede yanımızda olduğunu biliyor bu desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.” dedi.
Genel başkan Kenan Öztürk’ün konuşmasından sonra söz alan Türk-İş 1. bölge temsilcisi Faruk Büyükkucak; UPS patronlarının sendika hakkına saygı duymaları gerektiğini söyleyerek başladığı konuşmasında; “sermayenin emek cephesine karşı yürüttüğü saldırılara sessiz kalmayacağız. İşvereni uyarıyoruz, işten çıkarılan 54 işçiyi bir an önce işe geri alın. Aksi taktirde işverenin bu saldırısına sessiz kalmayacağız. Bu kavga, bu mücadele burada bitmeyecek, aksine bu bir başlangıçtır. Buradan ilan ediyorum; Türk-İş, TÜMTİS’in bu işyerindeki mücadelesini maddi ve manevi olarak, sonuna kadar destekleyecektir” dedi.
Faruk Büyükkucak’tan sonra söz alan Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz; 19 Mayıs tarihinde Londara’da düzenlenen ve 29 ülkeden 41 sendika temsilcisinin katıldığı toplantıda alınan kararın bildirildiği mesajı okudu:
“19 Mayıs 2010 tarihinde Londra’da düzenlenen 29 ülkeden ITF ve UNI’ye bağlı 41 sendikadan 72 katılımcıyı bir araya getiren ITF/UNI Global Delivery (Küresel Dağıtım) toplantısında alınan karar:
Türkiye’deki UPS yönetiminin, ITF’ye bağlı TÜMTİS’in örgütlenme çalışmasına karşı geliştirdiği ve son birkaç hafta içinde İstanbul, İzmir ve Ankara’da UPS ve ona bağlı şirketlerden toplam 54 işçinin işten atılmasıyla tırmanan sendika karşıtı tutumunu KINAR;
Ayrıca, Haluk Ündeğeri’in başında olduğu bölge yönetimini, Türkiye’deki tüm çalışma sahalarında işçilere TÜMTİS’e katılmamaları yönünde büyük baskı yaptığı için KINAR;
TÜMTİS’i ve üyelerini direnişlerinden ve mücadeleyi sürdürme azimlerinden dolayı KUTLAR;
ITFve UNI, UPS’in ABD’deki dünya merkezinde ve Avrupa UPS Çalışanları Forumu’nda yüksek düzeyde örgütlü olan sendikalar da dâhil olmak üzere, üye sendikaların dayanışma eylemlerini SELAMLAR;
UPS yönetiminden, Türkiye’de işten atılan tüm işçileri işe geri almak ve sendikanın temsiliyetini kabul etmek yoluyla bu anlaşmazlığı bir an önce çözmek için TÜMTİS ile diyalog kurmasını TALEP EDER;
ITF ve UNI üyesi tüm sendikaları TÜMTİS ve Türkiye’deki UPS çalışanlarıyla
· UPS CEO’suna ve Türkiye’deki yönetime protesto mektupları göndererek
· Kendi ülkelerindeki UPS yönetimleri ile bağlantı kurup Türkiye’deki işçi haklarının ihlal edilmesiyle ciddi şekilde alakadar olduklarını göstererek
· Bu sorunu sendika yayınlarına ve yerel medyaya taşıyarak
· Tüketiciler olarak anlaşmazlık süresince başka kargo firmalarını kullanarak
· İstanbul’daki direniş alanına sendika delegasyonu göndererek
maddi ve manevi dayanışmaya ÇAĞIRIR.”
Gönderdikleri bu mesaj ile destek ve dayanışmalarını bildiren sendikalara teşekkür eden Genel Sekreter Gürel Yılmaz, sendikalaşma mücadelesinin başarı ile sonuçlanana kadar kararlılıkla süreceğini söyledi. Gürel Yılmaz, UPS Genel Merkezi önündeki basın açıklamamızı; “Mücadelemiz devam edecek. Açıklamamıza katılarak destekleyen herkese sendikam adına teşekkür ediyorum” diyerek sona erdirdi.
