Adalet Bakanlığı’na bağlı Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nda İşçi Kıyımı

Sendikamız Tümtis, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nda (ATGV) yaşanan adaletsizliğe karşı yazılı bir açıklama yaptı. Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:

 

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nda (ATGV) çalışan işçiler anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olmaya başladıktan sonra vakıf yöneticilerinin yoğun baskı ve tehditleriyle karşı karşıya kaldılar. İşçilerin sendikamıza üye olduğunu duyan ATGV temsilcileri, sendikamızdan istifa etmelerini sağlamak için önce çeşitli vaatlerle işçileri kandırmaya çalışmışlar, olmayınca da tehditlerle, işten çıkarmalarla ve sürgünlerle sendikalaşmayı engellemek istemişlerdir. Vaat, tehdit ve sürgünlerle sonuca gidemeyince de İstanbul’da 2, Ankara’da 2 olmak üzere 4 üyemizi işten çıkarmış, İstanbul Adliyesinde çalışan iki üyemizi de bu adliyedeki yoğun şoför ihtiyacına rağmen Ümraniye ve Kartal adliyelerine sürgüne göndermiştir.

Bir süre önce kurum şoförlerinin sendikamızda örgütlenmeye başlaması ATGV ve iktisadi işletme yöneticilerinin sert tepkilerine neden olmuş ve işletme yöneticileri tarafından üyelerimiz üzerinde yoğun bir istifa baskısı oluşturulmuştur. Çalıştıkları adliyelere göre gruplar halinde toplantılara çağırılan ve toplantılara alınmadan önce üstleri aranan, cep telefonları ellerinden alınan işçiler, sendikadan istifa etmedikleri takdirde işten çıkarılmakla veya kullandıkları araçlarla birlikte Anadolu’daki adliyelere sürgün edilmekle tehdit edilmişlerdir. Tehditlerin yanı sıra işçilere sendikadan istifa etmeleri karşılığında “maaşlarınıza yüz lira zam yapılacak”, “bundan sonra herkese senelik 270 saat fazla mesai ücreti ödenecek” gibi bir takım vadelerde de bulunulmuştur. Bu şekilde işçiler sendikadan istifa ettirilmeye çalışılmıştır.

Tüm baskı, tehdit ve vaatlere rağmen sendikadan istifa etmeyi kabul etmeyen 4 üyemiz işten çıkarılmış, 2 üyemiz de çeşitli adliyelere sürgüne gönderilmiştir. Adalet teşkilatını güçlendirme iddiasında olan ATGV’nin böylesine adaletsiz, böylesine kanunsuz bir uygulamanın sahibi olması oldukça gariptir. Ayrıca, başkanlığını Adalet Bakanlığı Müsteşarının yaptığı vakıfta sendika hakkına yönelik böylesine düşmanca bir tutumu kabul etmek de mümkün değildir.

Bir kısım Vakıf yöneticisinin bu yasa dışı tutum ve davranışlarından vazgeçmesini, yaşanan adaletsizliğe bir an önce son verilmesini talep etmek için ATGV yönetim kurulu ile görüşme taleplerimizin hiçbir kabul edilmediği gibi Adalet Bakanı ile görüşme talebimizde henüz kabul edilmemiştir. Tüm  diyalog çabalarımız yanıtsız kalmıştır.

Anayasal ve temel bir hak olan sendikal örgütlenme hakkına en başta saygı duyması, koruması gereken Adalet Bakanlığının, bünyesindeki bir vakıfta bu tür davranışlara izin vermesi kabul edilemezdir. Adalet Bakanlığının bu tür antidemokratik davranışlara ve sendika karşıtı tutuma izin vermesi, sessiz kalması, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere, ILO normlarına ve yasalarına aykırıdır. Yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırılığın da ötesinde ayıptır. Adalet Bakanı ve bu vakfın başkanı olan Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu ayıba karşı bir an önce harekete geçmeli, yüz kızartıcı bu ayıba son vermelidir.

Biz sendika olarak üyelerimizin örgütlenme hakkını sonuca ulaştırıncaya, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfında toplu sözleşmeli düzen kurulana kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Bütün emek örgütlerini ve demokrasi güçlerini işten çıkarılan üyelerimizin ve sendikamızın yanında olmaya, dayanışmaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla

MERKEZ YÖNETİM KURULU