İşveren, sendikamızın bir yılı aşkın süredir DHL Lojistik’te devam ettirdiği örgütlenme kampanyasına, haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarma ve istifa baskısıyla cevap vermeye devam ediyor. Sendikamızın DHL’de bir yılı aşkın süredir devam eden örgütlenme kampanyası boyunca sendikamıza üye olan işçilerden 28’i işveren tarafından işten çıkarılmıştı. İşçiler işverenin bu haksız ve adaletsiz uygulamalarına ve işten çıkarma saldırılarına karşı iş yeri önünde 59 gündür direnişlerine devam ediyorlar.
Direnişteki işçilere destek vermek ve DHL yönetiminin haksız uygulamalarına karşı taleplerini dile getirmek için 14 Ağustos’ta DHL Lojistik Esenyurt 2 nolu depo önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasına, Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, sendikamız genel örgütlenme sekreteri Cafer Kömürcü, sendikamız merkez yönetim kurulu üyelerinden Muharrem Yıldırım, sendikamızın iş yeri temsilcileri, UPS işçileri, 78 gündür direnişte olan Hava-İş üyeleri ve örgütlenme uzmanı Adnan Alin, Harb-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Hüseyin Över, Belediye-İş İtfaiye Şube’den Mustafa Bal, Tezkoop İş 4 nolu Şube Mali Sekreteri Vedat Azar, Haber-İş İstanbul 1 nolu Şube Başkanı Ahmet Karatay, Petrol-İş İstanbul 1 nolu Şube Başkan Yardımcısı Nihat Can, Halkevleri, Halkların Demokratik Kongresi, BDSP, Mücadele Birliği ve Emek Partisi katıldı. Basın açıklamasını sendikamız İstanbul 1 nolu Şube Başkanı Ersin Türkmen okudu.
Açıklamada DHL işçilerinin anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye oldukları için işveren tarafından yalan sebeplerle işten çıkarıldıklarını, çalışmaya devam eden sendika üyeleri üzerindeki istifa baskısının ise her geçen gün arttırıldığını, baskının dozunu artıran işverenin sendika üyesi işçileri şirket genel merkezine götürerek burada ikna odalarına aldığını, iş yerinin arabalarıyla notere götürüp istifa masraflarını da karşılayarak bazı işçileri istifa ettirdiğini vurgulayan Ersin Türkmen “Sendikamızın, DHL yönetiminin bu işçi düşmanı tavırlarına sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Açlık sınırının çok altında bir ücretle, her tür güvenceden yoksun ve yasal çalışma sürelerinin çok üzerinde işçi çalıştırılmasına karşı işçilerin sendikalaşma mücadelesinin önderliğini yapmaya, bu onurlu mücadeleyi kazanana kadar direnmeye devam edeceğiz. Üstelik bu mücadelede uluslararası sendika federasyonları ITF, ETF, UNİ ile birlikteyiz. Evet, bu mücadelenin asli unsurları bizleriz. Ama milyonlarca ITF, ETF ve UNİ üyesinin bizlerle birlikte olduğunu biliyoruz. Şimdiden uluslararası bir kampanya başlamıştır. Uluslararası bir imza kampanyası ile başlayan dayanışma eylemleri giderek üretimi de etkileyen eylemliliklere dönüşecektir” dedi.
Hiçbir baskının mücadelelerini engelleyemeyeceğini sözlerine ekleyen Türkmen, devamla “İşveren sendikal nedenle çıkarılan işçileri işbaşı yaptırana, sendika hakkına saygı göstererek işçiler üzerindeki baskıyı sonlandırana, DHL’de toplu sözleşme imzalanana kadar mücadelemiz devam edecektir. Ayrıca işverenin eşit işlem borcuna aykırı bir davranışla istifa eden işçilerin ücretlerini arttırarak sendika üyesi işçileri daha düşük bir ücretle çalıştırmasına da müsaade etmeyeceğiz. Anayasaya, Sendikalar Kanununa ve İş Kanununa aykırı bir biçimde işçiler arasında sendikal nedenle ayrımcılık yapılması halinde yasal yollara başvuracağımızı buradan ilan ediyoruz. Tüm sendikaları, emek örgütlerini, meslek odalarını, emekten yana kurum ve kişileri mücadelemizi desteklemeye ve DHL işçilerinin onurlu mücadelesi ile dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz” dedi.
Ersin Türkmen’den sonra söz alan 78 gündür direnişte olan Hava-İş emekçilerinden Deniz Eralp de “THY direnişçilerinden selam getirdim. Haklı mücadelelerinde DHL işçisinin yanındayız. Birleşe birleşe kazanacağız” dedi.
DHL işvereni, basın açıklaması başladığı sırada çay molası olan işçileri mola için dışarı çıkarmadı, basın açıklaması bitip grup dağılana kadar erteleme yaptı; kapılara güvenlik görevlileri yerleştirdi.