1. Kadın Emeği Çalıştayı Düzenlendi

 

 

IMG_1842

(09.03.2013) Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP)Kadın Koordinasyonu tarafından düzenlenen “1. Kadın Emeği Çalıştayı”nda emek sermaye bağlamında kadın emeği masaya yatırıldı. İstanbul Aksaray’da gerçekleştirilen toplantıya, direnişteki DHL işçisi kadınlar da katıldı.

 

 

 

 

 

Belediye-İş Sendikası Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Selgin Zırhlı Kaplan ve Tülin Çelik, SGBP Kadın Koordinasyonu’nun çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Emek Piyasası ve Toplumsal Cinsiyet

Açılış konuşmalarının ardından “Emek Piyasalarında Neoliberal Dönüşüm ve Kadın” başlıklı oturuma geçildi. Bilgi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr. Yelda Yücel, “Krizde Farklı Refah Devletlerinde Emek Piyasası Dönüşümü ve Toplumsal Cinsiyet” konulu sunum yaptı. 2008 Krizinin her ülkeye farklı yansıdığını, krizle birlikte Almanya’da hem işçi çıkarmanın hem de iş saatlerinin düşürülmesinin bir arada görüldüğünü belirten Yücel, kadın istihdamını artırmak için esnek çalışma modellerinin oluşturulduğuna dikkat çekti. Sermayenin özellikle de kriz dönemlerinde kadın emeğine ihtiyaç duyduğunu, bunun da yarı zamanlı çalıştırma biçimi olarak ortaya çıktığını belirten Yard. Doç. Dr. Yücel, krizin etkilerinin devam ettiği Türkiye’de ise yarı zamanlı, esnek çalıştırmada kadın istihdamının arttığını kaydetti.

‘Esnek Çalıştırma Gümbür Gümbür Geliyor’

“Kadın İstihdamı Nasıl Artar?” konusunda sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof Dr. Şemsa Özar da, Türkiye’de kadın istihdamının düşük olduğunu belirterek, sendikaların ve kadın örgütlerinin bu sorunu ciddi bir şekilde gündemine alması gerektiğine vurgu yaptı. Kadın istihdamının önündeki en büyük engelin ev içi emek olduğunu kaydeden Özar, “Kadınların üzerinden bakım yükü alınmadan, kadınların istihdama girmesi mümkün değildir. Devlet ve işveren bu konuda topu sürekli birbirlerinin üzerine atıyorlar. AKP’nin son stratejisi kadın istihdamını esnek çalışma ile artırmak. İstesek de istemesek de esnek çalışma gümbür gümbür geliyor. Esnek çalışma konusunda ne düşündüğümüzü konuşmamız lazım” diye konuştu.
Kapitalist ekonominin kendini yenilemek adına “inovasyon” sistemini devreye koyduğunu anlatan Özar, Bank of America ve Yahoo firmalarının “home ofis” çalışanlarını tekrar ofise çağırdığını belirterek, “İnovasyon olmadan kapitalizm kazanamıyor, kapitalizmin kazanması için inovasyon önemli, çalışanların kontrolü gerekli” dedi.
İstanbul Arel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Yard. Doç. Dr. Feryal Saygılıgil de, “Kadınların Kumusal Alanı ve Mücadele Pratikleri” başlıklı sunumunda Nikeragua’da MAC isimli bağımsız feminist kadın örgütlenmesinin deneyimlerini paylaştı.

IMG_1864

Sendikalarda Kadın Temsiliyeti  

“Sosyal Politikalarda ve Sendikalarda Kadın” başlıklı 2. oturumda konuşan Esen Özdemir ise KADAV olarak yaptıkları “Sendikalarda Kadın Temsili Araştırması”nı aktardı. Türkiye’de 80 bin kadının sendikalı olduğunu aktaran Özdemir, buna karşın kadınların yönetim kademelerindeki temsiliyetinin düşük olduğunu ifade etti. Özdemir, kadınların daha çok denetim ve disiplin kurullarında yer aldığını ancak örgütlenme ve TİS gibi önemli kademelerde bulunmadıklarını ifade etti.

Kadınlar Sendikalı Olmak İstiyor

DİSK Sosyal-İş Sendikası İstanbul Şube Yöneticisi Bilge Çoban, “Sendikalarda Kadın Örgütlenmesi, Sorunlar, Politikalar ve Araçlar” üzerine konuştu. “Kadınlar sendikalı olmak için büyük çaba harcıyorlar” diyen Çoban, kadınların örgütlü yaşam içerisinde yer almasının önünde ki en büyük engelin evdeki cinsiyetçi iş bölümü olduğunu vurguladı. “Yönetimde yer alan kadınlar evli değil ya da çocukları yok çünkü kadınlar, yönetimlerde yer aldıkları zaman evdeki sorumlulukların aksayacağını düşünüyorlar, diğer yandan, sendikal çalışma erkek işi olarak algılanıyor” diyen Çoban, yeni yasalarla birlikte sendikaların var olma ile olmama arasında kritik bir süreç yaşadıklarını söyledi. Kadınları örgütlemek için, “dergi ve başkaca materyallerin kullanılması, tüzükle güvence altına alınan komisyon ve büroların kurulması, TİS’lerde kadınlar için değişiklikler yapılması, toplumsal cinsiyete karşı mücadele edilmesi, pozitif ayrımcılığın uygulanması” gerektiğini belirten Çoban, sendikalarda ve işyerlerinde kreş ya da çocuk bakım odalarının bulunmasının önemine de dikkat çekti.

Kadın İşçilerin Yaşadığı Sorunlar

Feryal Saygılıgil ve Güliz Sağlam tarafından çekilen “Bölge” filminin izlenmesiyle devam eden “Kadınlar direniyor” başlıklı 3. oturumda ise,  direnişteki kadınlar deneyimlerini paylaştı. İlk olarak konuşan Deri-İş üyesi İSMACO işçisi Fikriye Akgül, Tuzla Serbest Bölge’de işçi ve özellikle de kadın işçi olarak yaşadıkları sorunları anlattı. İSMACO’nun ürettiği Egmeraldo Zegna gömleklerinin dünyanın ikinci büyük markası olduğunu ve firmanın sendikasız işçi çalıştırmayacağına dair sözleşme imzaladığını belirten Akgül, “Sendikalı olduğumuzu öğrendiklerinde ilk biz kadınları çıkardılar. Çünkü, böyle yerlerde kadınlar ustalar tarafından kullanılıyor. Sendikal örgütlenmeyi engellemek için kadın işçileri biz kadınlara karşı kullandılar” dedi. Yoğun çalışma, baskı, hakaret, emeklerinin sömürülmesi, fazla mesai gibi nedenlerden dolayı örgütlenme kararı aldıklarını aktaran Akgül, direnişlerinin sürdüğünü ve kazanacaklarına inandıklarını vurgulayarak konuşmasını noktaladı.

İSMACO direnişçisi Öznur Fazlıoğlu ise “İşyerinde sorgu odaları kurdular, bizleri bir suçlu gibi işyerinden uzaklaştırdılar. Bunları yapan insan kaynakları müdürü de bir kadındı” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bizler şu anda tek tek işçilerin evlerine giderek, direnişimizi, neden sendikalı olduğumuzu anlatıyoruz, kazanacağımıza inanıyorum.”

CIMG7024DHL İşçisi Şimşek: Sendikalı Olduğumuz İçin İşten Atıldık

DHL işçisi Aysel Şimşek, çalıştaya katılan kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. Şimşek, 267 gündür sürdürdükleri direniş ve örgütlenme sürecini aktardığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Günde 800 ila 1200 koliyi doldur boşalt yapıyoruz. Paletle zorlukla taşıyıp kaydını yapıyoruz. Mesai saatleri dışında kadın olduğumuz için fabrika duvarları bizlere sildiriliyor. Patron bana işçi lazım dediğinde, taşeron firmalar kadınları kamyona doldurup getiriyorlar, çıkışta kadınlar uzun süre servis bekliyorlar. Sendikalı olalım dedik, sorgu odaları kuruldu, tehditler, şantajlarla, karalanarak işten atıldık. Performans gerekçesiyle işimize son verildi. Direnişimizin 180. gününde Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş sendikasını getirdiler. Patronlar şimdiye dek bize ne verdi ki, patron sendikası bize ne versin.”

Bazı medya kuruluşlarının DHL’deki direnişi görmezden geldiğini belirten Şimşek, “Bizleri görmezden geliyorlar ama biz herşeyi göze aldık, kazanacağız” diye konuştu.

İstanbul Teknik Üniversitesi Asistan Dayanışması’ndan Sema Alaçam’ın üniversitede yaşanan asistan kıyımına değindiği toplantıda, direnişlerini kazanımla sonuçlandıran Teknopark işçileri adına Burçin Kuz’un gönderdiği mektup da okundu.

Çalıştay, MARE Kadın Sesleri Korosu’nun müzik dinletisiyle sona erdi.