(13.03.2013)Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Şirketi DHL’nin merkezi Almanya’da 200 bini aşkın üyesiyle örgütlü bulunan Birleşik Hizmet Sendikası Ver.di’nin, DHL örgütlenmesinde sendikamıza desteği tam. Geçtiğimiz hafta sendikamız başkan ve yöneticilerini Berlin’deki merkezinde ağırlayan Ver.di, DHL işçilerine destek için imza kampanyası başlattığını duyurdu.
Ver.di’nin davetlisi olarak Berlin’de bulunan sendikamız yöneticileri “Türkiye’deki sendikal hareket ve DHL’deki örgütlenme süreci” konulu toplantıya katıldı. Ver.di Genel Başkan Yardımcısı Andrea Kocsis, Genel Merkez Toplu Sözleşme ve Sosyal Politika Dairesi Yöneticisi Stephan Teuscher ve Thomas Sorg, Malene Volkers ile sendika yöneticilerinin hazır bulunduğu toplantıya sendikamızı temsilen Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Genel Mali Sekreterimiz Seyfi Erez, Genel Örgütlenme Sekreterimiz Cafer Kömürcü, Genel Eğitim Sekreterimiz Nurettin Kılıçdoğan ve Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Muharrem Yıldırım katıldı.
DHL Türkiye Örgütlenmesi
DHL Türkiye örgütlenmesi sorunu üzerine konuşan Genel Başkanımız Kenan Öztürk, DHL’de bir yılı aşkın bir süredir devam eden örgütlenme çalışmasına ilişkin bilgi verdi ve gelinen aşamayı değerlendirdi. Genel Başkanımız Kenan Öztürk, sendikamızın DHL’de başlattığı örgütlenme çalışmasının işverenler tarafından engellenmek istendiğini, sendika hakkını kullanarak TÜMTİS’e üye olan 29 işçinin “performans düşüklüğü” gerekçesiyle işten çıkarıldığını, bu işçilerin çıkarıldıkları işyerleri önündeki direnişlerinin ise sürdüğünü hatırlattı.
İşçilerin işine sendikal nedenlerle son verildiğini, Türkiye İş Mahkemelerinde verilen kararların da bunu kanıtladığını belirten Genel Başkan Öztürk, “DHL Türkiye’nin işçi ve sendika düşmanı politikaları ABD’li saygın akademisyen John Logan tarafından hazırlanan ‘Saldırgan ve Hukuk Tanımaz: Deutsche Post DHL’in Türkiye’deki Faaliyetlerine İlişkin Rapor’u ile de belgelenmiş oldu. Logan’ın, işçiler, sendika yetkilileri, iş avukatları, parlamenterler, gazeteciler, akademisyenler ve diğer ilgili kişilerle yapılan birebir röportajlara dayanan raporunda, işveren tarafından sistemli bir sendika karşıtı kampanya yürütüldüğünü ortaya çıkardı” diye konuştu.
İşverenin Yeni Baskı Aracı: Öz Taşıma-İş
İşverenlerin işten çıkarmaya dönük baskılarına rağmen işçilerin sendikamızı tercih ettiğini, ancak bu kez de “sendikal örgütlenme” adı altında Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş sendikasının işyerine getirilip yeni bir baskı aracı olarak kullanıldığını belirten Genel Başkan Öztürk, “Ancak burada örgütlenme çalışmasını Öz-Taşıma-İş yetkilileri değil, DHL yöneticileri yürütüyor” dedi.
Dayanışmanın Önemi
DHL örgütlenmesinde uluslararası destek ve dayanışmanın önemine de vurgu yapan Genel Başkan Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü; “Biz mücadelemize inanıyoruz. Bütün baskılara ve işverenin oyunlarına karşın, sendikamız da direnen işçiler de bu direniş başarı ile sonuçlanana kadar bu işin peşini bırakmayacaktır. Ancak uluslararası dayanışma ve desteğin önemi de açıktır. Bu noktada, Ver.di sendikanızın son olarak yaptığı, değerli meslektaşım Andrea Kocsis’in de katılımı ile gerçekleşen ziyaret ile yine bundan önce gerçekleştirilen Ver.di delegasyonu ziyaretleri direnen işçilere moral ve motivasyon kaynağı olmuştur. Aynı zamanda kampanyanın gidişatını da olumlu etkilemiştir.”
DHL’deki örgütlenme kampanyasına destek veren herkese teşekkür eden Genel Başkan Öztürk konuşmasını şöyle tamamladı; “Örgütlenme kampanyamızın başından bu yana destek veren ve bugün burada bu toplantının gerçekleşmesini sağlayan, başta sevgili meslektaşım Andrea Kocsis olmak üzere bütün Ver.di sendikanızın yetkililerine ve üyelerine destek ve dayanışmaları için sendikam ve direnen DHL işçileri adına teşekkür ediyorum.”
DHL İşçileri İçin İmza Kampanyası
Toplantıda söz alan Ver.di yönetim kurulu üyeleri de, DHL’nin Türkiye’de açık bir biçimde sendika düşmanlığı yaptığını, bu durumu hayret ve esefle karşıladıklarını dile getirdi. Ver.di Genel Başkan Yardımcısı Andrea Kocsis, DHL Türkiye çalışanlarına yönelik baskıları yerinde gördüklerini, Türkiye’ye yaptıkları ziyaret esnasında bir işçinin işine son verildiğini ve polisin direnişteki işçilerin çadırını yıktığını anlattı.
Kocsis, “Türkiye’ye yaptığımız ziyaret sırasında sadece basın açıklamasına katıldığı için bir işçinin işine son verildiğini gördük. Bu saldırıyı sadece TÜMTİS’e değil uluslararası sendikalara yapılmış bir saldırı olarak görüyoruz. Bu işçiler işbaşı yapana kadar ve DHL yönetimi TÜMTİS sendikasıyla masaya oturana kadar TÜMTİS ve DHL işçileriyle dayanışmamızı sürdüreceğiz. Belirttiğimiz talepler doğrultusunda DHL Almanya çalışanları olarak imza kampanyası başlatma kararı aldık” diye konuştu. Kocsis, söz konusu bu taleplerin kabul edilmesi için farklı eylem biçimleri deneyeceklerini de sözlerine ekledi.
Türkiyeli İşçilerden Destek Sözü
Sendikamız heyeti, daha sonra DHL bünyesinde çalışan Türkiyeli işçi temsilcileri ve Friedrich Ebert Vakfı yöneticileriyle de birer toplantı gerçekleştirdi. Ayrı ayrı gerçekleştirilen toplantıda Türkiyeli işçi temsilcileri Ver.di’nin başlattığı imza kampanyasına katılacağını belirtirken; Friedrich Ebert Vakfı yöneticileri de DHL işçileriyle dayanışma içerisinde olacaklarını belirtti. Almanya merkezli bir şirketin sendika karşıtlığı yapmasının kabul edilemez olduğunu belirten Vakıf yöneticileri, bu durumun önüne geçilmesi için harekete geçeceklerini ifade etti.