(29.4.2013) Sendikamız TÜMTİS’in bileşeni olduğu Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) uluslararası lojistik şirketi DHL’nin yüzde 25’lik kamu hissesine sahip olan Alman Hükümeti’ni Türkiye’de çalışanlarına yönelik sendikal baskılara son vermesi konusunda uyardı. Taksim’de, Alman Başkonsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasında DHL’de sendikal baskılara son verilmesi, atılan işçilerin geri alınması istendi.
Açıklama öncesinde, Genel Başkanımız Kenan Öztürk ile SGBP Dönem Sözcüsü Kristal-İş Sendikası Başkanı Bilal Çetintaş ve Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın’dan oluşan heyet Alman Başkonsolosu Dr. Philipp Deichmann ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası Pazar Araştırmaları Bölüm Müdürü Frank Kaiser de hazır bulundu.
Alman Başkonsolosluğu ile yapılan görüşmenin ardından sendikamız yönetici ve üyelerinin katılımıyla Konsolosluk binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, aralarında Hava-İş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin, Türk Metal Sendikası İstanbul Şube Başkanı Halil Erdal, Belediye İş 2. Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm, Tarım-İş İstanbul Şube Başkanı Adil Azar, DİSK Gıda İş Genel Sekreteri Seyit Aslan’ın da bulunduğu çok sayıda sendika yöneticisi de katılarak destek verdi.
Başkan Öztürk: Alman Hükümeti de Sorumludur!
DHL şirketinin Türkiye’de sendikal nedenlerden dolayı bugüne kadar 36 işçiyi işten çıkardığını, işten çıkarılan işçilerin 318 günden bu yana direnişte olduğunu hatırlatan Genel Başkanımız Kenan Öztürk, DHL işvereninin son olarak Hak-İş’e bağlı Öz Taşıma-İş sendikasını iş yerine getirerek sendikal örgütlenmeyi bölmeye çalıştığını söyledi. Şirketin yüzde 25’lik kamu hissesine sahip Alman Hükümeti’nin DHL Türkiye’de yapılan söz konusu bu uygulamada sorumluluğu bulunduğunu belirten Genel Başkan Öztürk şunları kaydetti:
“DHL’deki anti demokratik uygulamalardan Alman Hükümeti de sorumludur. Bugün Başkonsolosluk ile bir görüşme yaptık. Alman Hükümeti’nin bu duruma müdahale etmesini, işçilere yönelik baskılara son vermesini istedik. Aksi takdirde bağlı bulunduğumuz uluslararası üst federasyonumuz ITF aracılığı ile bütün Alman konsolosluklarını eylem alanına çevireceğimizi; Bu soruna ortak olan Alman Hükümeti’ni uluslararası düzeyde teşhir edeceğimizi dile getirdik. Sayın Konsolos bu durumu Dışişleri Bakanına ileteceğini ve sonucu tarafımıza bildireceğini söyledi.”
“DHL işvereni ve Öz Taşıma İş’in direniş kırıcı tavırlarına rağmen kararlıyız ve bu mücadelemizi kazanımla sonuçlandıracağız” diyen Genel Başkan Öztürk, DHL örgütlenmesinde destek veren kardeş sendikalara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
Çetintaş: Sendika Hakkına Müdahale Suçtur!
İşçilerin sendika seçme hakkına müdahalenin suç olduğunu belirten SGBP Dönem Sözcüsü Bilal Çetintaş da,
“Türkiye’de sendika hakkı yasal güvence altına alınmıştır. Buna rağmen Hak-İş, siyasi iktidarın arka bahçesi olarak yeni sendikalar kurup yabancı sermaye ile işbirliği yapıp işçileri tecrit ediyor. Bu sendika hakkına müdahaledir ve suçtur” diye konuştu. Konsoloslukla yapılan görüşmenin işçilerin lehine bir adım olduğunu ve konuyu takip edeceklerini belirten Çetintaş, THY işçileri lehine sonuçlanan işe iade davalarını da hatırlatarak,“Hem Hükümet hem işveren üzerine düşeni yapmalıdır. Yasalara uyun! Yoksa alanlarda bütün gücümüzü kullanacağız” sözlerine yer verdi. Çetintaş, SGBP olarak TÜMTİS ve DHL işçilerinin yanında olduklarını ifade etti.
DHL’ye Kendi Dilinden Seslendiler
Almanca, “DHL’de Sendika Düşmanlığına Son”, “Almanya, Sendikasızlaştırma Suçuna Ortak Olma” yazılı dövizlerin taşındığı eylemde, “Sendika Hakkımız Engellenemez”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganları atıldı.