(30.05.2013) Alman sermayeli DHL Posta Şirketi’nin geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirdiği genel kurul toplantısı öncesinde DHL Türkiye işçilerine destek çağrısı yapıldı.
ITF, UNI, Ver.di ve DİDF tarafından basına ve kamuoyuna dönük yapılan çağrıda “DHL yapılan haksızlıklara karşı ateş hattında- Lojistik dev hakkında sorular çoğalıyor” denildi. Bu kapsamda dağıtılan broşürlerde ise DHL işçisi Aysel Şimşek’in taleplerine yer verildi. Broşürde şu ifadeler yer aldı:
DHL hissedarlarından bir istek
Adım Aysel Şimşek ve bu kızım İpek. Dört yıldır DHL’in Kıraç sitesinde paketleme ve fiyatlandırma işçisi olarak çalışıyordum. Onurlu bir işçi olarak işimi çok seviyordum fakat buna rağmen 4 Şubat 2013’te işten çıkarıldım; sebebi ise temel insan hakkımı kullanarak bir sendika üyesi olmamdan kaynaklandığını düşünüyorum.
2011 Nisan ayından bu yana, TÜMTİS Sendikasına üye olan diğer 35 işçinin de benzer şekilde görevlerine son verildi. Tüm bu 35 kişinin tek bir ortak yanı vardı, o da kendi iş yerlerinde istedikleri gibi bir sendikayı örgütlemeye çalışmaktı. 300 günden fazla sükunetle grev gözcüsüyüz.
Bizler de sizin gibi DHL’in Türkiye ve dünya çapında ahlaki biçimde büyümesini ve başarılı olmasını diliyoruz, dolayısıyla siz hissedarların Frank Appel’a DHL’in neden sendikayı şekillendirmeye çalışan 36 işçiyi işten çıkardığını ve meşru olan sendikayı yıkmaya çalışıyor sorusunu sormanızı istiyorum?
Fakat, işçilerin haklarının teker teker sallandığı ve DHL’in ‘sendikalara bağlı olabilme özgürlüğü’ hakkına yönelik sadakatı sadece Türkiye ile bitmiyor
Biliyor muydunuz?
• Türkiye de mahkemelik olan bütün işten çıkarma davalarına ‘yasadışı’ kararı verildi ve özellikle bu davalardan 4’ü işçilerin sendikal çalışmalarından dolayı haksız ve yasadışı biçimde işten atıldığını ifade ettiğini?
• DHL’in Kolombiya, Panama ve Güney Afrika’da işçilere karşı ‘yalan makinesi’ kullandığını?
• DHL’in Britanya, Malezya, Endonezya ve Hindistan’da düşük ücretle ve iş güvencesi olmayan taşeron işçilerini çalıştırdığını?
• Bir DHL şirketi’nin ABD’deki fabrikalarında öğrenci değişimde olduklarını düşünen öğrencileri çalıştırması üzerine ceza bile aldığını.
Hepimiz DHL dünya çapında rolünü en iyi şekilde yapmasını istiyoruz, fakat sendikaya üye olma gibi temel hakları engellemesi, şirketin hem müşteri hem de halkın gözünde imajını bozabilecek eylemlerle karşı karşıya kalabilme riskini yükseltiyor. Şu ana kadar eylemlerin sonuçları:
• Kasım 2012’de Alman hükümetinin ekonomi bakanlığına yazılan şikayette, Deutche Post DHL’in çok uluslu teşebbüs açısından uluslararası standartları ihlal ettiği vurgulandı (OECD, bakınız DHL CSR raporu sayfa 34)..
• Deutsche Post DHL, birçok ülkede işçi haklarını ihlaline devam ettiği iddiaları sonucu olarak, bir çok yatırım danışmanları tarafından bir dizisini indirgenmiştir.
• DHL müşterileri, Türkiye ve Kolombiya gibi ülkelerde DHL’in işçi hakları sicili hakkında endişelerini ifade etmektedir.
• Etik ve sorumlu bir şirket olarak Deutsche Post DHL’in ünü, Almanya’da büyük bir medya kuruluşu tarafından Türkiye ve dünya çapında sendika karşıtı davranışlarının ortaya çıkarılması üzerine zarar görmeye devam etmektedir.
