(08.07.2013) Basın-İş Sendikası, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sonuç alamadığı Darphane’de greve çıktı. Balmumcu’daki Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü binasına grev pankartı asıldı.
Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya, yaptığı basın açıklamasında, 1 Ocak 2013’te yürürlük süresi dolan Darphane ve Damga Matbaası Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde 7 aydır sürdürülen müzakerelerden bir sonuç alamadıkları için bugün grev kararı uygulamasına başladıklarını bildirdi.
‘Ücretler Yetmiyor’
TİS’in masa başında bitmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve gelinen noktadan istenen sonuçlara ulaşamadıklarını belirten Akkaya, “46 maddelik, 3 geçici maddesi olan toplu sözleşme görüşmelerinde, ancak 7 madde geçirebildik” dedi.
Akkaya, kendilerine işaret edilen kamu protokolüne itiraz ettiklerini ifade ederek, her işyerinin kendine özgü koşulları bulunduğunu, bu nedenle her işyerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 200 bin kamu işçisiyle toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini hatırlatan Akkaya, “Yarın açıklanacak rakamlar, hayatın gerçeklerine uymuyor. Haziran ayında yoksulluk sınırının 3 bin 327 lira olduğunu günümüzde, Darphane işçisinin net ücreti bin 564 lira. Burada çalışanların yüzde 99’u evli, en az iki çocuklu, yüzde 65’ine yakını kirada ya da anne-babasıyla oturuyor ve bu ücretler yetmediği için geçimini kredi kartlarıyla idare etmek zorunda kalıyor” diye konuştu.
‘Ücretten Daha Önemli Taleplerimiz de Var’
Akkaya, 2012 net kârı 68 milyon lira olan Darphane’de geçen yıl 36 ton altın üretildiğini kaydederek, “Bu yıl Temmuz’a kadar olan sürede üretilen altın miktarı 60 ton. 2012’de 68 milyon lira kâr ederken, 32 ton altın üretmişlerdi. Bugün 7. ayda 60 ton altın ürettiler ve olabilecek kârı düşünün. İşçiye, kârın üçte birini bile reva görmeyen bir anlayış var burada. Biz bu anlayışı kabul etmiyoruz, reddediyoruz” dedi.
Darphane’de pasaport, nüfus cüzdanı, ehliyet, vize pulları gibi kıymetli evrakın basıldığına değinen Akkaya, fiyatı 101 lira olarak belirlenen ve daha sonra 15 liraya indirilen ehliyetin Darphane’den 5 veya 6 liraya alındığını kaydederek, şöyle devam etti:
“Kâr eden bir kuruluşta çalışan arkadaşlarımızın aldıkları ücret kabul edilebilir bir ücret değildir. Bizim taleplerimiz karşılanamaz talepler değil, makul taleplerdir. Taleplerimiz ücretle sınırlı değildir. Ücretten daha önemli taleplerimiz de vardır. 2012’de, burada meslek hastalıklarının en yoğun olduğu dönemi gördük. İşçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yeterli önlemlerin alınmadığı açıktır. Bizim buna da itirazımız var. Belki ücreti 1-2 puan eksik alabiliriz, bunu da bir sonraki toplu iş sözleşmesinde telafi edebiliriz ama sağlıkla ilgili eksikliklerin telafisi yoktur.”
‘Madeni Paralar Kumbaraya’
Akkaya, 25 yıl önce de yaptıkları, “Madeni paralar kumbaraya” kampanyası yine başlattıklarını, sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarının da kendilerine destek vereceğini açıkladı.
Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da Türk-İş olarak, sonuç alınıncaya kadar Darphane işçilerinin yanında olacaklarını belirtti.
İşçiler, pankartın asılmasının ve basın açıklamasının ardından halay çekti.