Merkez Yönetim Kurulumuz, Soma’da özel bir şirkete ait kömür ocağında meydana gelen ve onlarca işçinin ölümüne sebep olan iş cinayetine ilişkin yazılı bir açıklama gerçekleştirmiştir. Açıklama şöyledir:
Kaza Değil Cinayet!
Aşırı kâr hırsı ile işçi sağlığını hiçe sayan taşeron uygulaması bu kez Soma’da can aldı. Soma’da kömür madeninde meydana gelen ve onlarca işçi kardeşimizin hayatını kaybetmesine yol açan olay bizleri derin üzüntüye ve öfkeye boğmuştur.
Soma’da yaşamını yitiren madenci kardeşlerimizin, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı ortam ve şartlarda çalıştırıldıkları meydana gelen bu katliam boyutundaki kaza ile bir kez daha ortaya çıkmış ve bu kez bedeli çok daha ağır olmuştur.
Yaşanan bu olay ne yazık ki ilk değil. Madenlerdeki işçi ölümlerinde Avrupa birincisi olan Türkiye, dünyada da üçüncü sıradadır.
Geçtiğimiz yıl Kozlu’da maden ocağında denetimsizlik sonucu meydana gelen iş cinayetinde 8 işçi hayatını kaybetti. Yine, 2010 yılında Karadon Madeninde meydana gelen grizu faciasında 30 işçi yaşamını yitirmişti. Başbakan, yaşanan facianın ardından “Bu mesleğin kaderinde var” demişti. Dönemin Bakanı Ömer Dinçer’in ölen işçilerin ardından “güzel öldüler” şeklindeki açıklaması hafızalarda yer edinmişti.
Hükümet yetkilileri aynı aymazca tutumunu Soma’da meydana gelen katliam sonrasında da sergilemiştir. Baş sorumlulardan biri olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, maden ocağının son olarak geçtiğimiz mart ayında denetlendiğini, mevzuata aykırı bir durum olmadığını söyleyerek sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmıştır. Ancak biz biliyoruz ki, hem Çalışma Bakanlığı hem de Enerji Bakanlığı bu iş cinayetinden sorumludurlar.
Biliyoruz ki, bu kader değil cinayettir, katliamdır!
Bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin kuralsız, esnek ve güvencesiz çalıştırma ile taşeron uygulaması sonucunda meydana geldiği inkâr edilemez bir gerçektir. Buna rağmen, hükümet Meclis’e sunmaya hazırlandığı yeni yasa ile taşeronlaştırmayı iş yaşamının bütün alanlarına yaygınlaştırmak, taşeronlaştırmanın önündeki bütün engelleri kaldırmak istiyor. Kuralsız, esnek çalışma sistemini yasal güvenceye kavuşturmak istiyor. Taşeron uygulaması, kuralsız ve esnek çalışma istisna olmaktan çıkarılıp temel çalışma biçimi haline getirilmek isteniyor.
Derhal bu yasa tasarısı geri çekilmeli, taşeron çalışma durdurulmalıdır.
Doymak bilmeyen kar hırsının, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarının bir sonucu olarak kaçınılmaz hale gelen iş cinayetlerinin son bulması, işçi sağlığı ve güvenliği için ciddi adımların atılması gerekmektedir.
Bu iş cinayetlerinin sorumluları, 15 yaşında gencecik çocukları maden ocaklarında katledenler yargı önüne çıkarılmalı, katliamda sorumluluğu bulunanlar, Soma’yı özelleştirenler, Enerji Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı derhal istifa etmelidir.
Meclisin araştırma yapmasını dahi engelleyen, ihmal ve kusurun ötesinde kasti davranışlarıyla işçi kardeşlerimizin ölümüne sebep olanlardan bu iş cinayetlerinin hesabı sorulmalı, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Soma’da yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Halen ocakta mahsur bulunan işçi kardeşlerimizin bir an önce kurtarılmaları için tüm olanakların seferber edilmesini talep ediyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU