İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Mayıs ayında en az 414 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. İSİG’in görsel ve dijital basın ile emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler, işçi ve işçi yakınlarının bildirimleri ışığında hazırladığı rapora göre 2014 yılın ilk beş ayında 810 işçi yaşamını yitirdi.
Aylara Göre Dağılımı
Rapora göre, Ocak ayında 87 işçi, Şubat ayında 77 işçi, Mart ayında 117 işçi, Nisan ayında 115 işçi, Mayıs ayında 414 işçinin yaşamını yitirdi .
İSİG raporunda iş cinayetlerinin önümüzdeki aylarda özellikle tarım ve inşaat başta olmak üzere mevsimlik işçiliğe duyulan ihtiyaçla birlikte artma tehlikesine dikkat çekildi.
İşkollarına Göre İş Cinayetlerinin Dağılımı
Madencilik işkolunda 303 işçi;
Tarım, Orman işkolunda 37,
İnşaat, Yol işkolunda 30,
Taşımacılık işkolunda 12,
Petro-Kimya, Lastik işkolunda 4,
Metal işkolunda 4,
Konaklama, Eğlence işkolunda 4,
Belediye, Genel İşler işkolunda 4,
Enerji işkolunda 3,
Savunma, Güvenlik işkolunda 3,
Gıda, Şeker işkolunda 2,
Tekstil, Deri işkolunda 2,
Ağaç, Kağıt işkolunda 2,
Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 1,
Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 1 işçi hayatını kaybetti.
Yaşamını yitiren 2 işçinin ise çalıştığı işkolu belirlenemedi.
İSİG Meclisi Soma Raporu
“Soma için yas tutma mücadele et” çağrısına yer verilen raporda, “Coğrafyamız tarihinin en büyük işçi katliamını Soma’da yaşadı. En kısa sürede ocağa giderek işçi arkadaşlarımızla ve aileleri ile dayanışma içinde olmaya çalıştık” denildi. Raporda şu bilgilere yer verildi;
1- Soma Eynes Maden Ocağı, bugüne kadar örnek olarak gösterilen ve yaklaşık 3 bin işçinin çalıştığı, sendikal örgütlenme bulunan formel bir işletmedir. Oysa katliam bir bütün olarak işçi sağlığı önlemlerinin alınmaması ve işçilerin hiçbir söz hakkının bulunmamasının sonucu olmuştur. Yani örnek verilen ocakta böyle bir katliam yaşandıysa coğrafyamızın tamamında başta madenler olmak üzere tüm işyerlerinde iş cinayetlerinin yaşanması (ki yaşanıyor) aşikardır.
2- Katliam saat 15.15 sularında gerçekleşmiştir. Ancak devlet bilinçli olarak saat 20.00 sularına kadar ısrarla yaşanan katliamı açıklamaktan kaçınmış ve arkadaşlarımızın cenazeleri soğuk hava depolarına kaldırılmıştır.
3- İlk anda yapılan arama kurtarma çalışmaları sorunludur. İşletmenin hiçbir acil durum planı olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu yüzden birçok arkadaşımız da kurtarma çalışmaları sırasında can vermiştir.
4- Resmi makamlar 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiğini açıkladılar. Bizlerin de gözlemi madende çıkarılmayan işçi kalmadığı yönündedir. Ancak defnedilen cenazelerimizi ve açıklanan işçi isimleri arasında bir karşılaştırma çalışması yaptığımızı da belirtmek istiyoruz ki hiçbir cinayetin üstü örtülmesin.
İş kazası, kader değil yaşananlar cinayet ve katliamdır. Yaşanan katliamın bir numaralı sorumlusu Enerji Bakanı Taner Yıldız’dır. Yine katliamın sorumluları TKİ, Soma Holding ve Çalışma Bakanı’dır. Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Adalet istiyoruz.