Yatağan, Kemerköy, Yeniköy termik santrallerinin ve kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı örgütlü bulunduğumuz ambar işyerlerinde iş bırakma eylemi yapıldı.
İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir ve Mersin ambarlarında eş zamanlı olarak yapılan iş bırakma eyleminde ortak bildiriler okundu ve ülkemizde yağma ve talana dönüşen özelleştirmelere son verilmesi istendi.
‘Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu?’
Bildiride şöyle denildi:
“Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Ülkemiz, halkımız bundan ne kazandı? Hiçbir şey kazanmadı, aksine çok şey kaybetti. Dev gibi fabrikalarımız arsa fiyatının bile altında birilerine peşkeş çekildi.
İşte özelleştirme budur, özelleştirme yağma demektir, talan demektir, rant demektir. Biz bunları 20 yıldır söylüyoruz ama gözleri ranttan başka bir şey görmeyenler bizi dinlemedi. Özelleştirmeye karşı direnen sendikalar topluma hedef gösterildi. Sendikalar, sendikacılar yıpratılmak istendi. Sendikal hareketi etkisizleştirdiler, kamu kuruluşlarını yerli ve yabancı sermayeye, yandaşlara peşkeş çektiler.
Özelleştirme aynı zamanda işsizlik demektir. Binlerce işçimiz, bu özelleştirme belasıyla işsiz kaldı. Emeklilik haklarını dahi elde edemeden kapının önüne kondu. Kalanlar, sendikasızlaştırıldı, hakları ellerinden alındı. İşten atılanlar 4-C adı verilen bir kölelik düzenine, yokluğa, yoksulluğa mahkum edildi.
Ancak halkın mallarında gözü olanlar durmadı, yağmaya, talana devam ettiler. İşte şimdi de gözlerini Yatağan, Kemerköy, Yeniköy santrallerine ve kömür ocaklarına diktiler. Bu güzide tesisleri yağmalamak istiyorlar.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz; dünyada gelişmiş ülkeler geri dönüp kamulaştırma yaparken, ülkemizde yağmaya ve talana dönüşen bu özelleştirme uygulamalarına derhal son verilmelidir.”