Adana Şubemiz 8. Olağan Genel Kurulunu, 22 Haziran 2014 tarihinde Seyhan Kültür Merkezi’nde topladı. Genel Kurulda yapılan oylama sonucunda mevcut şube başkanımız Halil Çekin yeniden seçildi.
Divan başkanlığını Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, başkan yardımcılığını Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz Muharrem Yıldırım, üyelikleri ise ambar işçisi üyelerimizden Mehmet Önelge ile Nihat Turan’ın yaptığı Genel Kurula, Genel Başkanımız Kenan Öztürk’ün yanı sıra merkez yönetim kurulu üyelerimiz, şube başkan ve yöneticilerimiz ile Adana şubemizin üyeleri katıldı.
Halil Çekin: Patronlar Ucuz İşgücü Dayatıyor
Divan oluşumunun ardından Soma madeninde ve emek mücadelesinde hayatını kaybeden işçiler anısına yapılan saygı duruşu ile devam eden Genel Kurulda açılış konuşmasını yapan Şube Başkanı Halil Çekin Soma’da yaşanan iş cinayetine değinerek “İş güvenliği önlemleri alınmadan; taşeronlaştırma ve özelleştirmeye son verilmeden bu cinayetlerin ardı arkası gelmeyecektir. Bunun için öncelikli görevimiz taşeronlaştırma ve özelleştirmeye karşı mücadeleyi yükseltmek olmalıdır” dedi.
Ortadoğu’da süren savaş ve Türkiye’nin dış politikada izlediği tutuma da değinen Çekin; “Tabii ki bu savaşta en çok bedel ödeyen yoksul Suriye halkıdır. Ama ülkemizi ve özellikle ilimiz Adana’yı da etkilemiş durumdadır. Patronlar bu durumu fırsata çevirerek ucuz iş gücünü dayatıyorlar. Suriye’den gelen sığınmacılar karın tokluğuna, ucuz ve güvencesiz şartlarda çalışmaya zorunlu bırakılmışlardır” diye konuştu.
Genel Başkan Kenan Öztürk: Savaş Karşısında Barış ve Kardeşliği Savunmalıyız
Daha sonra söz alan Genel Başkanımız Kenan Öztürk de Ortadoğu’daki savaş ve emperyalist müdahale ile ülkemizde emekçilere yönelik hak gaspları ve sendikamızın gündemine değindi.
Ortadoğu’daki savaşın korkunç boyutlara ulaştığını, emperyalist müdahalenin milyonlarca insanın yaşamına mal olduğunu ve son olarak da İŞİD adlı çetelerin büyük katliamlara giriştiklerini belirten Genel Başkan Öztürk şunları söyledi;
“Emperyalizmin Ortadoğu’ya getireceği ‘barış’, kan ve gözyaşıdır. İşte, her gün insanların nasıl hunharca katledildiklerini ve nasıl bir vahşetle insanlıktan çıkarıldıklarını görüyoruz. Onun için biz işçilerin ve emekçilerin barış ve kardeşlikten ısrar etmesi gerekiyor, daha gür bir sesle halkların kardeşliğini ve demokrasiyi haykırmamız gerekiyor. Barış ve kardeşlikten ısrar aynı zamanda insan olmakta ısrardır. Eğer sessiz kalırsak bu yangın bizim ülkemize de sıçrayacaktır.”
‘Asgari Ücrete 45 Lira Zam Sefalettir’
Ülkemizde, halen önemli bir sorun olan işsizlik ve yoksulluğun, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları ile giderek derinleştiğini vurgulayan başkan Öztürk, bu olumsuz tabloya rağmen hükümetin de özelleştirme, talan ve yağma politikasından vazgeçmediğini ifade etti. Hükümetin özelleştirme ve taşeronlaştırma karşıtı tepkileri de yok saydığını belirten Başkan Öztürk, asgari ücrete ikinci altı aylık dönemde yapılan zammın sadece 45 lira olduğunu da hatırlatarak, işçiye sefalet ücretinin dayatılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Soma, Yatağan ve Şişecam İşçilerine Selam
Tüm bu olumsuzluklara rağmen emek mücadelesindeki gelişmelerin umut verici olduğunu belirten Başkan Öztürk, özelleştirmeye karşı mücadele veren Soma ve Yatağan işçileri ile grevdeki cam işçilerini selamladı.
‘Sendikamızın Önü Açıktır’
Sendikamızın gündemine de değinen Genel Başkan Öztürk, sendikamızın kargolarda örgütlenme hedefini UPS’de gerçekleştirdiğini, bu hedefin DHL lojistik örgütlenmesi ile büyüdüğünü ve bundan sonra da büyümeye devam edeceğini söyledi.
Kargolardaki örgütlenmenin ambar işçisi üyelerimizin devasa desteği ve işçi sınıfının uluslararası dayanışması ile kazanıldığını belirten Başkan Öztürk, “Sendikamızın önü açıktır. İnanıyorum ki bundan sonra da büyük başarılar elde edecektir.”
Edip Gülnar: Özelleştirmeler Kaybettirdi
Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar da genel kurulumuzu selamlayan konuşmasında, hükümetin uyguladığı özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları nedeniyle işçi sınıfını zor günlerin beklediğini söyledi.
Özelleştirme karşıtı taleplerin dikkate alınması gerektiğini belirten Gülnar konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bizlerin uyarılarını hiçe sayarak, Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinin özelleştirilmesi kanunu çıkardılar. Bu kanunun çıkaran vurdumduymaz yetkilileri bir kez daha aklınızı başınıza alın diye uyarıyoruz. Bu özelleştirmeler doğru değildir, kamu kurumlarını yok pahasına satmayın, yağmalamayın, yandaşlarınıza peşkeş çekmeyin diyoruz. Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Ülkemiz, halkımız bundan ne kazandı? Aksine çok şey kaybetti.”
Çekin Yeniden Seçildi
Konuklarımızın kongreyi selamlayan konuşmaların ardından üyelerimiz söz aldı. Konuşmaların ardından yapılan seçimlerde Halil Çekin yeniden Şube başkanlığına seçilirken Şube sekreterliğine Şehmus Çelik, Şube Mali sekreterliğine Mehmet Ali Ayaz seçildi. Şube Yönetim Kurulu üyeliklerine ise Mehmet Kılıç, Lezgin Altınten getirildi.
***
Üyelerimizin Konuşmalarından:
Mehmet Kılıç: Başkanından üyesine, en yukarıdan en aşağıya kadar bu sendikanın var olmasında bütün işçilerin büyük emeği vardır. Onun için bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bundan sonra da bu sendikayı hep birlikte daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum. Kongremizin sendikamıza ve işçilere hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Mehmet Ali Ayaz (UPS İşyeri Temsilcisi): Bizler yıllarca sömürü koşullarında çalıştık. Haklarımızın ne olduğunu bilmiyorduk. Bir sorunu dile getirdiğimizde dikkate dahi alınmıyorduk. Kapıyı gösteriyorlardı ya da ‘işveren yurt dışında’ deniyordu. Servisimiz yoktu. Eve gidemediğimden parkta sabahladım çok olmuştur. Ancak sendika geldikten sonra herşey çok değişti. Haklarımızın bilincine vardık. Patronlar bizi ciddiye almaya başladılar. Hayatımızda bir düzen oluştu. İş saatlerimiz düzene girdi, ücret zammını ne zaman alacağımızı biliyoruz. Geçmişteki durumumuzla şimdiki arasında çok fark var. İnsanca bir yaşam ve insanca çalışma için örgütlenmeli ve sendikalı olmalıyız.
Mehmet Önelge: Ocak ayı itibariyle Türkiye’de 11 milyon kayıtlı işçiden sadece 1 milyonunun sendikalı olduğu açıklandı. Her gün güvencesiz çalışmadan dolayı işçiler hayatını kaybediyor. Bu durum, işçi sınıfına dayatılan örgütsüzlüğün ve güvencesiz çalışmanın bir sonucudur aslında. Ortaya çıkan tablo egemen sınıfın, işçi sınıfına dayattığı yaşamın da özetidir.
Lezgin Altınten: Herkese kongremize katılıp omuz verdiği için teşekkürlerimi sunuyorum. Birlik olduğumuz sürece güçlüyüz.
Ahmet Çalık: Sendikaya hep birlikte sahip çıktık bundan sonra da sahip çıkmalıyız. Hükümetler uyguladığı politikalar ile sendikaları bitirmeye çalışıyor. Bunun karşında örgütlü gücümüzle durmalıyız.