İstanbul Mecidiyeköy’de bir rezidans inşaatında meydana gelen ve 10 işçinin ölümüne neden olan iş cinayetine ilişkin Merkez Yönetim Kurulumuz yazılı bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklama şöyle:
İŞ KAZASI DEĞİL, TOPLU İŞÇİ KATLİAMI!
Aşırı kâr hırsı, işçi sağlığını hiçe sayan taşeron uygulamaları, güvencesizlik, sendikasızlık, grev yasakları… İşçi ve emekçilere yönelik saldırılar hız kesmeden devam ederken ve Soma’da yitirdiğimiz 301 canımızın acısı henüz taze iken bu defa İstanbul’da Rezidans inşaatında 10 canımızı daha iş cinayetine kurban verdik.
Katliamın pişkin sorumlularına karşı öfke doluyuz. İşverenlerin pişkin açıklamalarına da, iktidarın tepkileri yatıştırmak için kullanıp sonra unuttuğu “şehitlik” söylemine de, “fıtrat” saçmalığına da öfkeliyiz. Her tür tedbiri aldıkları, buna rağmen işçilerin hatası nedeniyle ölümlerin meydana geldiğini, inşaat sektöründe bu tür kazaların doğal olduğunu ileri süren patronlara ve onların ölüme davetiye çıkaran vahşi uygulamalarına sessiz kalan, denetlemeyen, hiçbir yaptırım uygulamayan hükümete ve sorumlulara karşı da öfkemiz büyük.
Yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmaksızın çalıştırıldıkları, bir kez daha ortaya çıkmış, ancak cinayetin sorumluları; “şehitlik”, “fıtrat” ve “tedbirlere uymayan işçiler” suçlamasıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışmışlardır.
Yaşanan bu olay ne yazık ki ilk değil. Daha birkaç ay önce Soma’da meydana gelen faciada 301 madenci kardeşimiz yaşamını yitirmişti. Yine, birkaç gün önce açıklanan istatistikler ülkemizin iş kazaları bakımından içinde bulunduğu vahim durumu göstermiştir.
Yaşanan iş cinayetlerinin sorumlusu aşırı kar hırsı ile hukuk ve kural tanımadan işçi çalıştıran işverenler ile hiçbir tedbir almayarak, yasal denetimleri yerine getirmeyerek iş cinayetlerine davetiye çıkaran iktidardır. 2012 yılında çıkartılan adında işçi geçmeyen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçi sağlığı ve güvenliğinin gözetilmediği yaşanan bu cinayetle bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Güvencesiz ve örgütsüz kölelik sistemi olan taşeron uygulaması devam ettikçe can kayıpları da devam edecektir. Bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin sorumlusu olan taşeron uygulamasına son verilmelidir.
Yaşanan bu iş cinayetlerinin iktidar tarafından unutturulmasına, gündem dışına atılmasına izin vermemeliyiz. İş cinayetlerinin gerçek sorumluları yargılanana, iş cinayetleri sona erene kadar birlikte ve ortak mücadeleyi yükseltmeliyiz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU