Kuruluş hazırlıklarını tamamlayan Gebze Şubemiz, 1. Olağan Genel Kurulunu toplayarak yeni yönetimini belirledi. Gebze Muallimköy Öğretmenevi’nde, 30 Kasım 2014 tarihinde gerçekleşen kongrede, Ali Rıza Atik Şube başkanı seçildi.
Gebze Şubesinin açılmasıyla sendikamız şube sayısını 9’a çıkardı.
Genel Kurula ayrıca Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkan ve yöneticileri ile kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
Atik; Haklarımızın Elimizden Alınmasına İzin Vermeyeceğiz
Açılış konuşmasını yapan Ali Rıza Atik, çalışma yaşamında işçilerin pek çok zorlukla karşı karşıya bulunduğunu, sendikal örgütlenme ve sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin önemli ölçüde hak kayıplarına yol açtığını, kıdem tazminatı hakkının da tehdit altında olduğunu söyledi. Atik şunları kaydetti;
“Kıdem tazminatını fona devrederek, önce yarıya düşürmek sonra üçte bire düşürmek istiyorlar. ‘Bu sistemle, bir gün dahi çalışan işçi kıdem tazminatını hak edecek’ propagandası ile kamuoyunu yanıltarak işçilerin uzun mücadeleler sonucu elde ettikleri bu hakkı elinden almak istiyorlar. Bugün, elimizde sadece bir kıdem tazminatı hakkı kaldı. Emeklilik yaşını 65’e çıkardılar, esnek çalışma yasal hale getirildi. Kıdem tazminatını fona devretmek demek milyonlarca işçiyi mağdur etmektir. Kıdem tazminatı işçinin alın teridir. Bu hakkımıza el uzatılmasına izin vermeyeceğiz.”
İş Cinayetleri Türkiye’nin Fıtratı mı?
İş cinayetlerine de değinen Atik; “Emeğiyle alın teriyle bu ülkenin en namuslu işini yapan işçilerin ve emekçilerin ekmeğine göz dikmiş olan patronlar, işçilere bir makine gözüyle bakıyor. Makineleri arızalandığında hemen tamire gönderiyorlar. Ama işçiler hastalandığında bir çırpıda kapı önüne koyup ‘senin işin bitti’ diyebiliyorlar. Artık ateş düştüğü yeri yakmamalıdır” diye konuştu.
Sendikal örgütlenme önündeki engellerin sürdüğünü belirten Atik, “İşçilerin örgütlenmesi sermayenin en büyük korkusudur. Bunun için işçilerin hassas duygularını kaşıyarak ayrıştırmaya ve sırtından para kazanmaya bakıyorlar. Ama bu oyun tutmadı. Ne ambarlarda ne UPS kargoda ne de DHL’de tuttu” dedi.
‘Özel Sektörde Zoru Başardık’
Özel sektörde ve işletme türü işyerlerinde örgütlenmenin zorluklarına da değinin Atik,
“Bir gece bakıyorsunuz ki işyeri yok ortada. Günlerce işyerinin adresini araştırıp da bulamadığımız oldu. UPS örgütlenmesi bu anlamda Türkiye’de ilktir. Kargolarda hiçbir sendikanın olmaması buralardaki örgütlenmenin ne kadar zor olduğunun da göstergesidir” diye konuştu.
Kargolarda işçilerin 15 saat çalışmasına karşın anayasada yer alan sendika hakkından mahrum bırakıldığını belirten Atik; “Ancak biz, sendikamızın doğru önderliği ve uluslararası dayanışma ile tüm işveren, polis ve zabıta baskısını bertaraf ederek sendikalaşmayı başardık. Bu bizim için onurdur” diye konuştu.
“Bizler bu süreçlerden geçerek bu güne geldik. Şimdi yeniden sorumluluk alma zamanı” diyen Atik, sendikal mücadeleye destek çağrısıyla konuşmasını tamamladı.
Başkan Kenan Öztürk; Savaşın Faturasını Emekçiler Ödemeyecek
Kongrede konuşan Genel Başkanımız Kenan Öztürk de, dünyada ve Türkiye’de emekçiler açısından yaşanan gelişmelere değindi. Dünyanın bir çok yerinde emperyalist güçlerin halkları birbirine kırdırmaya, çeteler aracılığıyla savaşları körüklemeye devam ettiğini belirten Başkan Öztürk, “ Yanı başımızda çeteler aracılığıyla vekalet savaşı verilmektedir. Buradaki katliamlar bütün insanlığın gözü önünde devam ederken ülkemiz de bedel ödemektedir. Savaştan kaçan 1 buçuk milyonu aşkın göçmen ülkemize sığınmış durumdadır. Bunlar, bu savaşta hiçbir günahı olmayan yoksul Suriye ve Iraklı emekçiler” diye konuştu.
“Sermaye, bu savaşı ranta çevirmiş bulunmaktadır. Ülkemize sığınan Suriyelileri karın tokluğuna çalıştırıyor ve yerli işçileri mülteci işçiyle tehdit ederek ensesinde boza pişiriyor” diyen Genel Başkan Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Savaşı yoksul emekçiler başlatmadı, onlara soran da olmadı. Daha sığınmacılar gelmeden, ülkeyi yönetenler ‘çadırları kurduk bizim kapımız açık’ diye büyük gürültü kopardı. Sonuçta bu savaşın faturasını ödeyen yoksul emekçiler oldu, olmaya da devam ediyor. Buradaki sermaye sahipleri çoktan güvenli yerlere sığındılar ve para kazanmaya devam ediyorlar. Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de katliama uğrayan yoksul emekçiler ise açlık ve yoksulluk içinde savaşım veriyorlar.”
Ülkemizde Açlık ve Yoksulluk Tablosu
“Ülkemizdeki tabloya baktığımızda da; ne yazık ki açlık yoksulluk devam ediyor. Keşke iyi şeyler söyleseydik” diyen Genel Başkan Öztürk, genel ekonomik tabloya ilişkin olarak şunları dile getirdi;
“Açlık sınırı bin 200 lira, yoksulluk sınırı 3 bin 900 lira. ‘Avrupa’nın en büyük ekonomisiyiz’ söylemleri bu gerçeği değiştirmiyor. Asgari ücrete tabi olan milyonlarca işçi açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor ve önümüzdeki yıl için asgari ücrete yüzde 3 zam düşünülüyor. İşsizlik büyüyor ve resmi rakamlara göre yüzde on civarında. İşsizlikle mücadelede devletin bir politikası yok ve çalışanlar üzerinde baskı aracı olmaya devam ediyor.”
İş Kazaları ‘Kader’ Değil
Son yıllarda artış gösteren iş cinayetlerine de değinen Genel Başkan Öztürk, 2014 yılının ilk on ayında 1.600 işçinin yaşamını yitirdiğini belirterek, “Soma’da 301 işçi göz göre göre ölüme gönderildi. Madenlerdeki vahşet ve katliam devam ediyor. Bütün raporlar iş cinayetlerinin güvencesiz çalışmadan kaynaklandığını ortaya koydu ama değişen bir şey olmadı. Soma’dan sonra bile madenlerde 49 kişi öldü. Ermenek ve Elbistan’da işçiler hala toprak altında” diye konuştu.
İş güvenliği konusunda denetimlerin bağımsız kuruluşlarca yapılması gerektiğini belirten Başkan Öztürk, “Bütün bu olumsuz tablonun değişmesi, asgari üretin insanca yaşanabilir bir noktaya çekilmesi, iş cinayetlerinin önlenmesi için tüm emek örgütleri birleşmek zorunda” diye konuştu.
Şu anda gündemde olan asgari ücret konusunda Türk-İş ve Disk başta olmak üzere konfederasyonlara çok iş düştüğünü belirten Başkan Öztürk, kıdem tazminatı, kiralık işçilik konusunda da konfederasyonların elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
‘Bu Şube Mücadele İçerisinde Doğmuş Bir Şubedir’
“Bu şube mücadele içerisinde doğarak bugünlere gelmiş bir şubedir” diyen Başkan Öztürk, sendikamızın çalışmalarına ilişkin olarak da şunları kaydetti;
“UPS örgütlenmesinde sendikamızı bırakmayan ve bu gün bu salonda bulunan; yine DHL’de her türlü anti demokratik uygulamaya, sahte sendika dayatmasına rağmen 476 gün onurluca direnen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. UPS ve DHL’de uzun soluklu mücadeleler sonucunda başardık. UPS’de örgütlenmeye başladığımızda kimse inanmıyordu. ‘Zor’ deniyordu. ‘Şirketin siyasi iktidarla güçlü bağı var’ deniyordu. Ancak ısrar ettik başardık. UPS sürecinde kardeş sendikalar ve uluslararası sendikalarla dayanışma içinde olduk.
Onur duyarak söylüyorum ki bu süreçte ortaya konulan en güzel şey sınıf dayanışmasıydı. Sermaye bizi bölmeye çalıştı. Ama işçiler birlik oldu. Sadece ülkemizde değil dünyanın farklı ülkelerindeki işçiler de sermayenin bu tutumu karşısında yanımızda oldular.
Biz bütün bu süreçleri birlikte yaşadık. Dünya devi iki şirkette verdiğimiz bu mücadeleden dolayı sendikamız parmakla gösterilen bir sendika olmuştur.”
Örgütlenirsen Ekmeğin Büyür
İmzalanan toplu sözleşme ile ücret zammı, sosyal haklar, iş güvencesi elde edildiğini, sözleşmeye taşeronu önleyici hükümlerin de konulduğunu anımsatan Başkan Öztürk, “Kargo sektöründe halen örgütsüz çok sayıda firma bulunmakta. Sektörde taban ücretleri düşük ve acımasız rekabet var. Biz buradaki çıtayı yükseltmek zorundayız. Biz örgütlü davranırsak ve sendikamızla birleşirsek, her işçi arkadaşımız kendisini bir sendika yöneticisi görür ve öyle çalışırsa daha iyi kazanımlar elde eder daha iyi toplu sözleşmeler imzalarız. Biz kazanımlarımızı garantilemek için de örgütlenmemizi sürdürmeliyiz. Kargolardaki mücadeleye bütün üye arkadaşlarımız destek vermelidirler. Kargolarda ne kadar örgütlenirsek ekmeğimiz o kadar büyür.”
Genel Başkan Kenan Öztürk, başarı dilekleri ile konuşmasını tamamladı.
İşçiler Kenetlenmek Zorunda
Daha sonra söz alan delegelerimizden Güngör Şahin de, UPS Kargo örgütlenmesi sürecinden bahsederek bir çok zorluğun birlikte aşıldığını söyledi. Savaşların, iş cinayetlerinin yaşandığı bir dönemde işçilerin örgütlenmekten ve birbiriyle kenetlenmekten başka çıkar yolu olmadığını belirten Şahin, “Ya örgütsüz ve insana yakışmayan bir düzende yaşayacağız yada örgütlü, insana yaraşır bir düzende yaşayacağız” dedi.
Konukların kongremizi selamlayan konuşmaların ardından seçimlere geçildi.
Şube Başkanlığına Ali Rıza Atik Getirildi
Yapılan seçimlerde Ali Rıza Atik Şube başkanı olurken, Şener Yücel şube sekreterliğine getirildi. Şube mali sekreterliğine Güngör Şahin; Şube yönetim kuruluna Hümmet Aşkın, Ömer Bilgin; Şube denetleme kuruluna Birol Ergin, Özgen Turan ve Ömer Doğan getirilirken; Şube Disiplin Kurulu üyelikleri şu isimlerden oluştu; Bilal Genç, Eyüp Karakoç, Gökhan Yüksel.