18 Şubat Küresel Eylem Gününde; Grev Hakkımız Engellenemez!

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ile üyesi bulunduğumuz Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun (ITF) tüm dünyada grev hakkını savunmaya yönelik ilan ettiği 18 Şubat 2015 Küresel Eylem Günü’nde örgütlü bulunduğumuz işyerlerinde basın açıklaması yaptık.

İstanbul, Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, Gebze, İzmir ve Mersin şubelerimize bağlı nakliyat ambarı işyerlerinde üyelerimiz ile kargo işyerlerinden temsilcilerimizin katılımıyla basın açıklaması yapıldı.

İşçi sınıfının zorlu mücadeleler sonucu elde ettiği grev hakkının sermaye ve hükümetlerince ihlal edildiği belirtilen açıklamada “Grev hakkımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” denildi.

istanbul_anadolu
İstanbul ve Gebze Şube

İSTANBUL: İstanbul’da Anadolu yakasında örgütlü bulunduğumuz ambar işyerlerindeki üyelerimizin katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını okuyan Gebze Şube Başkanımız Ali Rıza Atik, grev hakkının savunulmasının hayati önemde olduğunu vurguladı. Atik, kıdem tazminatının fona devredilmesi planına ilişkin de mücadele çağrısı yaptı.

adana_22
Adana Şube

ADANA: Ambar işçisi üyelerimizin katılımıyla yapılan basın açıklamasını Şube Başkanımız Halil Çekin okudu. Çekin, grev hakkına yönelik saldırıların uluslararası sınıf dayanışması ile engellenebileceğini vurguladı.

IMG-20150218-WA0000
Ankara Şube

ANKARA: Ankara’da Şaşmaz ambarlarında bulunan işyeri temsilciliğimiz önünde toplanıldı. Basın açıklamasını yapan Şube Başkanımız Nurettin Kılıçdoğan, grev hakkının gasp edilmesine karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı.

BURSA
Bursa Şube

BURSA: Bursa şubemiz ise olumsuz hava şartları nedeniyle açıklamayı şube binası önünde gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Şube Başkanı Özdemir Aslan, emek karşıtı politikalar nedeniyle grev hakkının ihlal edilerek toplusözleşme hakkının da engellendiğini söyledi.

tumtis_antep
Gaziantep Şube

GAZİANTEP: Gaziantep’te ambarlar sitesinde bir araya gelindi. Basın açıklamasını yapan Şube Sekreterimiz Mahmut Canyurt, son yıllarda pek çok grevin erteleme adı altında yasaklandığını belirtti. Canyurt, tüm emekçileri grev hakkına yönelik saldırılara karşı omuz omuza mücadeleye çağırdı.  

izmrr
İzmir Şube

İZMİR: İzmir’de ambarlar sitesinde ambar işçisi üyelerimiz ve diğer işyerlerinden temsilcilerimizle açıklama yapıldı. Getirilmesi düşünülen iç güvenlik paketi, kadına yönelik şiddet ile gündemdeki konulara da değinen Şube Başkanımız Şükrü Günseli, iç güvenlik paketinin emekçilerin mücadelesini engellemeye yönelik olduğunu vurguladı.

mersin
Mersin Şube

MERSİN: Mersin Şubemiz, Mersin Taşımacılık işyeri önünde toplanarak açıklamayı yaptı. Ambar işçisi üyelerimiz ve diğer işyerlerinden gelen temsilcilerimizle yapılan açıklamayı Şube Başkanımız Savaş Gürkan okudu.

Konuya ilişkin açıklamamız şöyle oldu; 

GREV HAKKIMIZ ENGELLENEMEZ !

İşçi sınıfının en önemli hak alma araçlarından birisi olan GREV hakkı, tüm dünyada ve ülkemizde sermaye sınıfının ve siyasi iktidarların hedefi olmuş durumda. Uzun mücadeleler sonucu, bedeller ödenerek kazanılmış olan grev hakkı açıkça tehdit altında. Kimi zaman doğrudan yasal düzenlemelerle, kimi zaman kolluk kuvvetlerinin müdahaleleriyle, kısıtlamalarla, kontra güçlerin, mafyanın saldırılarıyla, tehditlerle, baskı ve yıldırma politikalarıyla, sendika yöneticilerini ve üyelerini hedefleyen saldırılarla grev hakkı dünyanın her yerinde gasp edilmek isteniyor.

İşte sermaye sınıfının ve iktidarlarının bu saldırılarına karşı ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU (ITUC) ve ULUSLARARASI TAŞIMA İŞÇİLERİ FEDERASYONU (ITF) tarafından 18 Şubat bütün dünyada GREV HAKKINI SAVUNMAK İÇİN EYLEM GÜNÜ ilan edildi. Bugün dünyanın dört bir yanından işçilerle aynı anda GREV HAKKIMIZI savunmak için eylemdeyiz!

Bu gün dünya genelinde milyonlarca işçi ve emekçi grev hakkını savunmak için alanlardadır. Grev hakkımızı savunmakta kararlıyız.

180 milyon emekçiyi temsil eden sendika federasyonları diyor ki: 

“Dünya genelinde işverenler ve onların iktidardaki temsilcileri grev hakkını yok etmeye çalışıyor. “Grev hakkı” demokrasi ve ekonomik adalet için en önemli ve temel araçlarımızdan biridir. Grev hakkı adaletsizliklere ve sömürüye karşı bizi korumaktadır.

İşverenler, grev hakkımızı yok etmeye ve tüm dünyada işçileri güçsüz ve etkisiz bir konuma getirmeye çalışıyorlar. Sömürenlere karşı işçilerin işyerlerinde ve toplumdaki güçlerini sonsuza dek yok etmeye uğraşıyorlar.

Baskıcı yönetimler grev hakkını yasaklamaktadır. Geçtiğimiz 50 yıl içinde kazandığımız çalışma saati, adil ücret, hafta sonu tatili ve iş güvenliği ile ilgili haklarımız bugün tehdit altındadır. Direnmezsek işverenler kazanılmış bütün haklarımıza göz dikecekler. .

Grev hakkımızın elimizden alınması bizleri köle yapar. Buna izin vermeyeceğiz!”

Dünya sendika federasyonlarının grev hakkımızın korunması için mücadele çağrısına biz de var gücümüzle katılıyoruz. Ve bu sorunu en yakıcı bir biçimde yaşayan biz Türkiyeli işçiler diyoruz ki;

İşçi sınıfının grev hakkına karşı saldırıların en yoğun yaşandığı ülkelerden birisi de Türkiye’dir. İşçi sınıfı on yıllardır grev yasaklarına karşı mücadele ediyor. Askeri cunta eliyle grev hakkını kullanılmaz hale getiren düzenlemeler mücadele ile adım adım geriletildi. Uzun mücadeleler sonucunda grev, yeniden işçi sınıfının hak alma aracı ve mücadele okulu haline gelmeye başladı. Ancak son zamanlarda, AKP hükümeti “erteleme” kararları ile grevleri fiilen yasaklamaya başladı.

Hükümetin baskıcı ve yasakçı politikaları, adı erteleme olan grev yasaklama kararları nedeniyle grev hakkımız tehdit altındadır. Hükümet, bazen grev yasağı kapsamını genişleterek, bazen işçilerin greve katılmalarını engellemek için baskı, tehdit, şantaj yöntemini kullanarak, bazen de genel güvenlik ve sağlık gerekçesiyle erteledim diyerek grevlerimizi yasaklamakta, grev hakkımızı gasp etektedir.

Havayolu işçilerinin grevi; yasaklama, işten çıkarma, baskı, tehdit, şantaj ve sendikanın iç işlerine müdahale yöntemiyle yenilgiye uğratıldı. Çaykur işçilerinin grevine baskı, tehdit ve hile ile müdahale edildi.  5.800 Cam işçisinin baskı ve tehdit ile bastırılamayan grevine ise; aslında yasaklama anlamına gelen “erteleme” kararıyla müdahale edildi. Ve son olarak 15.000 metal işçisinin grevine bir kez daha yasaklama getirildi.

Grev hakkı, işçi sınıfının mücadele ederek, kanı ve canı pahasına kazandığı, Anayasalarla ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına aldırdığı temel insan haklarından biridir. İşçi sınıfı en önemli mücadele ve hak alma araçlarından biri olan bu hakkının gaspedilmesine izin vermeyecektir.

Grev hakkına yönelik saldırıları boşa çıkarmak için ülkemiz işçilerini ve emekçilerini dünya işçileri ile birlikte omuz omuza mücadeleye davet ediyoruz.

Dünyada ve ülkemizde hükümetleri yasakçı politikalardan vazgeçmeye ve grev hakkına saygı göstermeye çağırıyoruz!