Fransa’da yeni iş yasasına karşı genel grev ve eylemler sürüyor. Yasa tasarısına karşı ilk eylemlerin 8 Mart’ta başladığı ülkede iki buçuk ayda 8 genel grev gerçekleşti.
Fransa’da istihdamın esnekleştirilmesini amaçlayan ve ‘reform’ adı altında getirilen yasa tasarısı işçi haklarına yönelik son yılların en kapsamlı saldırısı olarak nitelendiriliyor.
Yasa tasarısı, çalışma saatlerinin arttırılmasını ve işverenlerin çalışanları daha kolay işten çıkarmasını öngörüyor. Tasarı, sendikalar tarafından hak ihlali olarak görülüyor. Sendikalar, yeni düzenlemelerle birlikte ülkede işsizliğin yüzde 10’un üzerine çıkacağına dikkat çekiyor.
Ülkede, yasa tasarısına karşı ilk eylemler 8 Mart’ta başladı ve iki buçuk ayda 8 genel grev gerçekleşti.
İş yasası protestoları genel greve dönüşürken, petrol rafinerileri ve yakıt depolarının ardından nükleer santrallarda çalışma durdu. Elektriğin yüzde 75’ini sağlayan 19 nükleer santralın 16’sında işçiler Genel Emek Konfederasyonu’nun (CGT) grev çağrısına uydu. İlk etapta elektrik üretimi 4 bin megawatt düştüğü belirtiliyor.
Fransa çalışma yasası ‘reformu’ neleri kapsıyor?
Haftada 35 saat çalışma limiti değişmiyor ancak sadece ortalama çalışma süresi olarak kabul edilmesi teklif ediliyor.
Şirketlere daha fazla yada daha az çalışma süresi uygulamalarına geçme hakkı tanınıyor. Yasa teklifindeki azami çalışma süresi ise 46 saat.
Şirketlere maaş indirimi konusunda daha fazla hak tanınıyor. İşten çıkarmalar kolaylaştırılıyor.
Çalışanların izinlerini ne zaman kullanabileceği konusunda şirketlerin söz hakkı artırılıyor.