DARBEYE DE BASKI REJİMİNE DE KARŞIYIZ!
15 Temmuz darbe girişiminin boşa çıkarılması, bastırılması, ülkemizin geleceği açısından önemli bir gelişme olmuştur.
Geçmişte üst üste yaşadığı askeri darbelerle sarsılan, ekonomik, sosyal, siyasal, kurumsal ve toplumsal boyutuyla darbelerin bütün olumsuz sonuçlarını yaşamaya devam eden ülkemizin yeniden bir kaos ortamına sürüklenmesinin sonuçları çok daha ağır olacaktı.
Ülkemizin tarihinde karanlık birer leke olan askeri darbelerden emek örgütleri ve sendikalar da büyük zarar görmüştür. Nitekim 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde sendikaların faaliyetleri durdurularak kapısına kilit vurulmuş, yönetici ve üyeleri tutuklanarak hapse atılmış, sendikal hak ve özgürlükler bütünüyle kısıtlanmıştır.
Bizler ülkemizin yeniden karanlığa sürüklenmesine, geleceğinin darbelerle karartılmasına karşıyız. Ancak aynı zamanda otoriter, tekçi yönetim anlayışına da karşıyız. Darbelere karşı olduğumuz gibi, darbe girişiminin boşa çıkarılmasının ardından ortaya çıkan atmosferden faydalanılarak bu durumun her türlü saldırının gerekçesi yapılmasına, çağdışı kafa kesme ve linç görüntülerine, provokasyonlara da karşıyız. Görünen o ki birileri ortaya çıkan darbe karşıtı durumu fırsata çevirerek anayasal hak ve özgürlükler konusunda yeni saldırı planlarını devreye koymak için düğmeye basmıştır.
Bizler, darbecilere karşı olduğumuz gibi baskıcı rejimlere de karşıyız. Ülkenin içinde bulunduğu kaostan kurtulmasının tek yolu emek ve demokrasi güçlerinin kenetlenerek demokratik taleplerin daha güçlü ve örgütlü bir şekilde sahiplenilmesidir.
Sendikamız, demokrasiye, özgürlüklere, adalet ve eşitliğe, hukuka sahip çıkmaya, bu değerler için mücadele etmeye devam edecektir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU