BİRLEŞİK METAL-İŞ’TEN SENDİKAMIZA DESTEK AÇIKLAMASI

BİRLEŞİK

Ankara Şubemizin 14 yönetici ve üyesi hakkında “sendikalı işçi sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle verilen hapis kararına ilişkin Birleşik Metal-İş’in mesajı;

Sendika Yöneticilerine Verilen Ceza Sendikal Faaliyetlere Vurulmuş Bir Darbedir

TÜMTİS Yöneticilerinin anayasal bir hak olarak teminat altına alınan sendikal faaliyetleri nedeniyle yerel mahkeme tarafından verilen hapis cezalarının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi Türkiye’de demokrasi ve hukuk adına gelinen noktayı göstermesi açısından son derece üzücü ve vahimdir.

Verilen bu karara neden olan olay söz konusu 14 yöneticinin bir kargo firmasındaki sendikasız işçilerin sendika üyesi olmaları adına yürüttükleri çalışmalardır. Üstelik bu çalışmalarının sonucunda işten çıkarılan işçilerin haksız olarak işten çıkarıldıkları bir başka mahkeme tarafından karar altına alınmışken böyle bir hükme varılması durumun vahametini daha da artırmaktadır.

Böylece kuruluş amacı ve yasal dayanağı çalışan işçilerin sendika üyesi yapmak olan bir kuruluş ve yöneticilerinin sırf bu faaliyetleri nedeniyle yargılanarak cezalandırılması Türkiye demokrasi tarihine trajikomik bir durum olarak geçmeye adaydır.

Zira mahkeme verdiği kararda sendikacıları “Sendika üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirini artırmak ve tatildeki işyerinin çalışmasına mani olarak iş ve çalışma hürriyetini engellemek suçunu işledikleri gerekçesiyle” hapse mahkum etmiştir.

İşçileri sendikal nedenle atan işverenler karşısında suskun olan yargı, sendikal faaliyet yüzünden sendikacılara ceza vermiştir. “Sendika üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şeklide aidat gelirini arttırmak” gibi bir gerekçeyle sendikacılara ceza verilmesi anlaşılır gibi değildir.

Sendikanın işlevi, çalışanların ekonomik ve demokratik haklarını geliştirmek, işçileri sendikaya üye yapmaktır. İşçiler sendikaya üye olduğunda çalışma koşulları ve ücretlerinde iyileşme olur, sendikanın üyesi artar ve dolayısıyla geliri de artar. Evrensel bir hak olan sendikalaşma hakkının kullanımının suç olmadığı ve olmayacağı herkesçe çok iyi bilinen bir gerçektir.

Hukuk sistemi işçilerin sendikalaşma hakkını özgürce kullanabilecekleri bir ortamı yaratmalı bunun güvencelerini sağlamalıdır. İşverenin şikayeti üzerine yürütülen yargı sürecinde sendikacılara ve işçilere sopa gösteren bir karara imza atılması yargı sistemine giderek azalan güveni daha da sarsacaktır.

Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde beşlerle ifade edilirken, verilen bu karar ile sendikalaşma önündeki mevcut engellere bir yenisi daha eklenmeye çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bu ayıba derhal son vermeli, başta sendikalar olmak üzere demokratik kurumlar üzerindeki bu baskılar durdurulmalıdır.

DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası bu kararın mağduru olan sendikaya ve yöneticilerine her türlü desteği vereceğimizin tüm kamuoyunca bilinmesini isteriz.

                                          Birleşik Metal İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu