Tümtis Merkez Yönetim Kurulu; Ankara Şube Başkanı Nurettin Kıhçdoğan ile 14 şube yöneticisi hakkında “Sendikalı işçi sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle 1 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezası verildiğini açıkladı.
Sendikanın çıkar amaçlı ‘suç örgütü’ olduğu iddiasının ardından yöneticileri hapse giren TÜMTİS, hukuk arayışını sürdürüyor. Türk İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası yani TÜMTİS, bir süredir şaşkınlık yaratan hukuki bir karar ve onun sonuçlarını bertaraf etmek için çaba harcıyor. Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile 14 şube yöneticisi ve üyesi, özel Yetki Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 1 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. Bu karar Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından da onandı.
Tümtis Genel Başkanı Kenan Öztürk bağlı oldukları konfederasyon Türk İş başta olmak üzere, sendikaları ses çıkarmaya çağırdı ve bu durumun sadece kendileri için değil, ülkedeki tüm sendikalar için büyük bir tehlike olduğunun altını çizdi. 14 yöneticisi hakkında 1.5 ite 6.5 yıl hapis cezası verilen ve cezalan kesinleşen yöneticilerini birer birer hapse gönderen TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, sendikal faaliyet yürütülen üyelerine ceza verilmesinin’Bütün sendikal harekete gözdağı’ olduğunu belirtti.
Hakimler FETÖ’cü diye görevden alındı
Karara imza atan Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerinin FETÖ suçlamasıyla görevden alınmış olduğunu hatırlatan Öztürk, “Ceza Muhakemeleri Kanunu gereğince görevini yerine getirmede kusuru bulunan hâkimlerin verdiği kararlar geçersiz kabul edilmeli yargılanmanın yenilenmesine karar verilmelidir” dedi.
işçi ve memur sendikalarının yanı sıra uluslararası işçi örgütlerinden de tepki geldi. Sendikacılara verilen hapis cezası nedeniyle, TÜMTlS’in bağlı bulunduğu Uluslararası Taşımacılık işçileri Federasyonunun (UF) da imza kampanyası başlattı. Kenan Öztürk, “Şube yöneticilerimize ceza yağdıran mahkeme, bu kanaate ulaşırken tamamıyla işveren şikâyetlerine dayanmıştır. Yöneticilerimizin sendikaya yeni üye kazandırmalarının suç delili olarak kabul edilmesi, sendika yöneticilerinin bu suçlamalar nedeniyle hapis cezalarına çarptırılmaları; örgütlenme ve üyelerinin haklarını koruma mücadelesi veren sendikaların hedefe konulması, sendikal çalışmanın yasaklanması anlamına gelmektedir” diye konuştu.
(Kaynak : Yurt Gazetesi)