Ankara Şube Yöneticilerimize Hapis Kararı ve Dayanışma Mesajları

Ankara Şubemizin 14 yönetici ve üyesi hakkında verilen hapis kararlarına ilişkin tepki ve dayanışma mesajları;

turkis_logo

“SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYE DARBE”

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyonumuz üyesi TÜMTİS Sendikası Ankara Şubesi yönetici ve üyesinin Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada hapis cezalarına çarptırılması ve kararın Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onanmasıyla ilgili olarak, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu adına şu açıklamayı yapmıştır:

 “Konfederasyonumuzun kurucu üyesi TÜMTİS Sendikasının 14 Ankara Şubesi yöneticisi ve üyesi hakkında, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada hapis cezası verilmiş, karar Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından da onanmıştır.

Öncelikle vurgulanması gereken temel husus, sendikal örgütlenme özgürlüğünün demokrasinin temel değerleri arasında olmasıdır. Örgütlenme özgürlüğü, uluslararası insan hakları belgelerinde düzenlenmiş bir haktır, işçiler, kendi çıkarlarını korumak ve geliştirmek için sendika kurma ve sendikalara üye olmak da dahil, örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir. TÜMTİS Sendikası şube yöneticilerinin dava konusu edilen faaliyetleri, işçilerin hak ve çıkarlarını geliştirmek kapsamındadır.

Demokratik bir toplumda olmaması gereken bir şekilde, sendikal örgütlenmenin işverenin şikayetiyle dava konusu edilmesi ve şube yöneticilerinin hapis cezasına mahkum edilmesi kabul edilemez niteliktedir. Sendikal örgütlenmeye darbedir. Anayasa güvencesinde olan sendikal faaliyet suç olarak değerlendirilemez. Aksi durumda, sendikal örgütlenme daha da zorlaşacaktır.

Vurgulanması gereken bir diğer önemli husus da; şube yöneticilerini mahkum eden Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinin FETÖ/YDY örgütüne üye oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirilmiş olmasıdır. Bu yönüyle davanın “15 Temmuz” ile tarihimize ve toplumsal hafızamıza “ihanet gecesi” olarak yerleşen menfur darbe girişiminin sendikal alana bir yansıması olarak düşünülmesi mümkün olmaktadır.

Şimdi yapılması beklenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yeniden yargılama talebinde bulunmasıdır.

TÜRK-İŞ, üye tüm sendikalarıyla TÜMTİS Sendikasının, yöneticilerinin ve üyelerinin yanındadır. Sendikamıza destek olabilmek amacıyla Konfederasyonumuz bünyesinde Dayanışma Hesabı da açılmıştır.”
TÜRK-İŞ BASIN BÜROSU

 

 

 

 

TEKGIDA İSSENDİKALAR SUÇ ÖRGÜTÜ DEĞİL YASAL KURUMLARDIR!

Sendikalar suç örgütleri değil, çalışma hayatını düzenleyen kurumsal yapılardır. Üstelik bu kurumsal yapılar, Anayasa ve Uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınmıştır. Tam da bu sebepten dolayı TÜMTİS Sendikası’nın Ankara Şube yönetici ve üyeleri hakkında verilen 1 ile 6 yıl arası hapis cezasını kabul edilemez buluyoruz.

Sendikaların asli görevi, işçileri sendika üyesi yapmak, üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak ve artırmaktır. Yargıtay tarafından onanan bu karar her türlü örgütlenme özgürlüğüne de darbe vurmuştur.

Biz sendikalar tüm faaliyetlerimizi Anayasa’nın verdiği örgütlenme hakkını esas alarak, 6356 sayılı yasa çerçevesinde gerçekleştirmekteyiz. Yasal tanımlaması olan sendikaları suç örgütü ilan etmek Yargının işi değildir.

Asli görevini işverenin her türlü yasa tanımaz girişimlerine karşı yerine getirmeye çalışan sendikalara yargı üzerinden müdahalede bulunulması, sendikal yapıyı işlemez hale getirir.

Bu karar anayasal hakkın yargı tarafından elimizden alınması anlamını taşımaktadır. İşverenin şikayetiyle sendikacılar gece yarısı operasyonları ile evlerinden alınırken demokrasiden ve hukuktan söz etmek imkansız hale gelmektedir.

Umuyoruz ki Yargıtay tarafından onanan karar, hukuk tarihine kara bir leke olarak geçmez ve en kısa sürede düzeltme yoluna gidilir.

Tekgıda-İş Sendikası olarak kardeş sendikamız TÜMTİS’le dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, emek örgütlerini, siyasi partileri ve duyarlı tüm kesimleri de TÜMTİS’le dayanışmaya çağırıyoruz.
TEKGIDA-İŞ YÖNETİM KURULU 

 

 

 

petrolis_logosu_2TÜMTİS Yönetici ve Üyelerine Verilen Hapis Cezası Kabul Edilemez!

SENDİKAL ÖRGÜTLENME ANAYASAL HAKTIR

Konfederasyonumuz üyesi Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Ankara Şube yönetici ve üyelerinin yürüttükleri sendikal örgütlenme faaliyeti suç sayılarak 1 ila 6 yıl arasında hapisle cezalandırılmaları yeni bir hukuk skandalı olarak kayıtlara geçmiştir.

TÜMTİS’in Ankara Şubesi’ne bağlı 14 yönetici ve üyesine Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada verilen hapis cezaları, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır.

Söz konusu davada, sendikalaşma faaliyeti bir suç unsuru olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki, Yargıtay da bu kararı onamıştır.

Bu kararla, sendikal hak ve özgürlüklerin başında gelen örgütlenme hakkına büyük bir darbe vurulmuş, sendikaların en doğal faaliyetlerinden olan sendikalaşma bir suç olarak kabul edilmiştir.

Yargı tarafından verilen bu karar, en çok emeği örgütsüzleştirerek sömürüyü arttırmak isteyen sermaye kesimini ve hukuk sistemini işlemez hale getirmek isteyenleri sevindirmiştir. Sendikal örgütlenme faaliyetinin işverenler tarafından bir dava konusu haline getirilmiş olması ve yargının bu şikayete istinaden ceza vermesi, sendikal örgütlenmeye vurulmuş büyük bir darbedir.

İşçilerin insanca yaşamak ve çalışma koşullarını iyileştirmek için en temel hakları doğrultusunda sendikaya üye olmaları, demokrasilerde vazgeçilmez hakların başında gelmektedir. Bu hakkı kullanan işçi ve sendikacıların cezalandırılması, Anayasa’ya ve 6356 Sayılı Yasa’ya, ülkemizin de kabul ettiği ILO’nun 87 Nolu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi ile 98 Nolu Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi’ne aykırıdır.

Söz konusu ceza, sadece TÜMTİS yönetici ve üyelerine değil, aslında tüm sendikalara ve işçilere verilmiştir. Bu yanlıştan derhal dönülmeli, yeniden yargılama yoluyla karar hukuki açıdan düzeltilmelidir. Sendikal hak ve özgürlüklerin suç olarak nitelenemeyeceği teyit edilmelidir.

Petrol-İş Sendikası olarak, TÜMTİS Ankara Şube yönetici ve üyeleri ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, TÜMTİS ile her türlü dayanışmanın içerisinde olacağımızı duyuruyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmak için tüm sendikaları ve emek dostlarını TÜMTİS’le dayanışma göstermeye çağırıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur,

Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu 

 

 

belediye isSENDİKAL FAALİYET SUÇ DEĞİLDİR, CEZALANDIRILAMAZ…

TÜMTİS Şube yönetici ve üyeleri 2007 yılında Ankara Horoz Kargo’da örgütlenme çalışmalarına başlamıştı.

Sendika düşmanı ve örgütlenme karşıtı faaliyetleri 20’den fazla mahkeme kararıyla tespit edilen, Horoz Kargo işvereni örgütlenme çalışmalarını engellemek için asılsız iddialarla TÜMTİS üye ve yöneticilerini şikâyet etmişti.

Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi ise, sadece işveren şikâyetlerine dayanarak TÜMTİS Yönetici ve üyelerini 1 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmıştı.

Bir sendikanın en temel faaliyetlerini suç, sendikayı da suç örgütü kategorisine sokan bu kararın Yargıtay’dan dönmesi beklenirken ne yazık ki Yargıtay anlaşılmaz ve kabul edilemez bir şekilde bu kararı onamıştır.

Bu karar, sadece TÜMTİS üye ve yöneticilerini değil, örgütlenme hakkını ortan kaldıran, sendikal faaliyetleri mahkûm eden bir karardır.

Darbe dönemininim mantığı ile çalışan, FETÖ üyesi olduğu için meslekten el çektirilen hakimlerin verdiği kararlar hukuk dışıdır.

Öncelikle Yargıtay’ın onama verdiği karar; “Özel Yetkili mahkeme” kararıdır.

Özel Yetkili mahkemeler, askeri darbe döneminin mahkemeleri olan sıkıyönetim mahkemeleri ile devlet güvenlik mahkemelerinin alışkanlıkların devam ettiren “suç örgütü” kavramının kişi hak ve özgürlüklerini aşırı sınırlayacak şekilde uygulayan, olağan dönemlerde olmaması mahkemelerdir.

Nitekim bu mahkemeler kanunla ortadan kaldırılmıştır. Temel insan hakkı olan örgütlenme hakkına aykırı, sendikal hak ve özgürlükleri kullanılamaz kılmayı hedefleyen, hakkaniyete, adalete aykırı bu kararı veren, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri “paralel örgüte üye” oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirilmiştir.

Yargıtay, askeri darbe döneminin mantığı ile kurulmuş bir mahkemenin, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası FETÖ terör örgütüne üye olduğu için el çektirilen hakimlerin verdiği bir kararı onamıştır.

TÜMTİS yıllardır fiili meşru mücadele ile hem ülkemizde hem de uluslararası sendikal harekette saygın bir sendikadır. Belediye-İş olarak, TÜMTİS’in  ve  mücadelesinin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyor, bu haksız kararın düzeltilmesini talep ederiz.

Sendikal örgütlenmeyi engellemeye, sendikacıların gözünü korkutmayı ve yıldırmayı hedefleyen hiçbir ceza, amacına ulaşamamıştır. Saygılarımızla.
Belediye-İş Sendikası

 

 

 

yol_is_sen

TÜMTİS Yöneticilerine ve Üyelerine Hapis Cezası

SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYİ ENGELLEME

Türkiye YOL-İŞ Sendikası Yönetim Kurulu, Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Ankara Şubesi’nden 14 yöneticinin ‘sendikalı işçilerin sayısını çoğaltmaya çalıştıkları’ gerekçesiyle 1 yıl ile 6 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“TÜRK-İŞ’e bağlı TÜMTİS sendikamızın Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile şube yöneticisi ve üyelerinin arasında olduğu 14 arkadaşımıza Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 1 yıl ile 6 yıl arasında değişen ceza kararı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onaylanmıştır.

“Sendikal örgütlenme özgürlüğü, hem işçi hak ve özgürlükleri hem de demokrasinin vazgeçilmez temel esasları arasında yer almaktadır. Sendikal örgütlenme özgürlüğü hakkı, sadece uluslararası insan hakları ve işçi hakları belgelerinde değil, aynı zamanda Anayasamızda da mevcut olan bir haktır. Çalışanlar kendi hak ve çıkarlarını korumak, geliştirmek ve dayanışma içinde bulunmak üzere sendika kurmak, sendikalara üye olmak dahil pek çok faaliyet içerisinde bulunabilirler. Tüm bu faaliyetler, demokrasiyle yönetilen ülkelerde örgütlenme özgürlüğü başlığı altında ifade ve anlam bulan faaliyetlerdir.Bu çerçevede, TÜMTİS Sendikası şube yöneticilerinin dava konusu edilen faaliyetleri, işçilerin hak ve çıkarlarını geliştirmek üzere sürdürülen faaliyetler olup, örgütlenme özgürlüğü kapsamındadır.

“TÜMTİS sendikamızın örgütlenme faaliyeti, Horoz Kargo işvereninin şikayeti üzerine dava konusu olabiliyor ve arkadaşlarımız ceza alıyorsa, bu durum öncelikle sendikal örgütlenme önünde ciddi bir engelleme anlamına gelmektedir. Bu koşullarda ülkemizde demokrasiden, işçi hak ve özgürlüklerinden söz edebilmek güçleşmektedir. Anayasal güvence altında olan ve sendikal örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken sendikal faaliyetler nedeniyle verilen ve onaylanan ceza bizim ve ülkemiz açısından kabul edilebilir değildir. YOL-İŞ, tüm üyeleriyle TÜMTİS’in, yöneticilerinin ve üyelerinin yanında ve dayanışma içindedir.”
Türkiye YOL-İŞ Sendikası Yönetim Kurulu

 

 

 

kristalSENDİKAL FAALİYETLER SUÇ DEĞİLDİR, CEZALANDIRILAMAZ! 

TÜMTİS Ankara Şube Başkanı ve yöneticilerine, sendikal faaliyette bulunmaları sebebiyle verilen hapis cezaları kabul edilemez.

Sendika kurmak, sendikalara üye olmak ve sendikal faaliyette bulunmak hem Anayasamız, hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Sendikal faaliyetler uluslararası normlara göre birbirinin ayrılmaz parçasıdır, bir bütündür ve tüm bu faaliyetler de güvence altına alınmıştır.

Buna rağmen TÜMTİS sendikasının yöneticilerinin, sendikal faaliyette bulunmaları suç delili kabul edilerek tutuklanmaları ve hapis cezalarının Yargıtay tarafından onanması akla ve vicdana aykırı bir durumdur. Yeniden yargılamanın önü açılarak bu durum derhal düzeltilmelidir.

Bir diğer yandan bu cezayı veren yerel mahkeme olan Özel Yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakimleri, darbeye kalkışan terör örgütünün mensubu oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirilmişlerdir, Bu hakimlerin verdiği kararı onamak, sadece bu yönüyle dahi akla ve vicdana uygun değildir.

Bu karar sadece tek bir sendikayı ilgilendiren bir karar değildir.

Bu karar tüm sendikaları ve İşçi sınıfının tamamını ilgilendiren bir karardır.

Onanan hapis cezası sadece TÜMTİS yöneticilerime verilmiş bir ceza değil, tüm sendika yöneticilerine verilmiş bir cezadır.

Bu yanlışın derhal ortadan kaldırılması için gereğinin yapılmasını beklerken, tüm işçi ve memur sendikalarını ve tüm işçi sınıfını, TÜMTİS sendikasıyla dayanışmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU

 

 

seker“Sendikal Hak Ve Özgürlükler Cezalandırılamaz”

Bir sendikanın en doğal faaliyeti olan örgütlenme çalışması yapılırken Ankara Şube yöneticileriniz ve üyelerinizin 1 ila 6 yıl arasında hapisle cezalandırılmış olmasını büyük bir şaşkınlık ve üzüntüyle karşılıyoruz.

Ekonomik yönden güçlü olan işverene karşı tek başına pazarlık gücü olmayan işçilerin birleşerek sendika çatısı altında insan onuruna yaraşır bir iş ve çalışma koşulları için mücadele etmesi, tarihsel bir mücadelenin ürünü sonucu hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yasallaşmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kabul ettiği ve Türkiye’nin de onayladığı 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 51’inci maddesi ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile güvence altına alınmış olan örgütlenme hakkının ihlal edilmesi kabul edilebilir değildir.

Örgütlenme çalışması yapan sendikacıların ve sendikaya üye olan işçilerin cezalandırılması, Türkiye’deki sendikal hak ve özgürlüklerin cezalandırılması anlamına gelmektedir. Böylesi bir ceza, yalnızca TÜMTİS’e değil tüm Türkiye işçi sınıfına uygulanmıştır. Gerekçesi kabul görmeyecek derecede vahim bir sonuca neden olan bu karar, Türkiye’nin örgütlenme hak ve özgürlükleri karnesini daha da geriye götürmekte, itibarını daha da zedelemektedir.

Bu düşüncelerimizle hapis cezası verilen TÜMTİS Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile 14 şube yöneticisi, üyeleri ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İlgili yargı mercilerine anlaşılması güç olan bu kararı yeniden gözden geçirerek, farklı açılardan yorumlanması, sendikal hak ve özgürlükler bakımından olumsuz sonuçlara neden olunmaması çağrısında bulunuyoruz.

Şeker-İş olarak birlik ve dayanışma ruhu içerisinde TÜMTİS’in yanında olduğumuzu, emeğin hak ve hukuku için gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu bildiririz.
Saygılarımızla,
İSA GÖK / GENEL BAŞKAN 

 

 

                                                                                       

 

dd

SENDİKAL FAALİYET SUÇ DEĞİLDİR!

TÜMTİS SENDİKASI İLE DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ!

TÜMTİS Sendikası Ankara Şube Başkanı, yöneticileri ve üyelerine yönelik verilen hapis cezalarının onanması anayasal ve demokratik bir hak olan sendikalaşma hakkını hiçe sayan bir karar olmuştur. İşçilerin sendikalaşmaları, faaliyetleri içinde yer almaları bu amaçla sendikalarda yönetime gelmeleri işçileri sendikaya davet etmeleri en doğal ve yasal bir haktır

Yargının vermiş olduğu karara gerekçe oluşturan nedenler bir sendikanın doğal faaliyetleri olarak sıralanmaktadır. Ve bura kararda açık bir biçimde doğrudan sendikal faaliyetin yargılandığı görülmektedir. İşçilerin demokratik ve ekonomik taleplerini geliştirmeleri amacıyla sendika kurmaları veya onlara katılmaları ve bu amaçla toplu iş sözleşmesi yapmaları uluslararası temel işçi haklan kapsamında olup ulusal düzenlemelerin de üzerinde uluslararası normlar arasındadır.

TÜMTİS yönetici ve üyelerine yönelik verilen cezaya gerekçe yapılan sendikal faaliyetin kendisi olmakla birlikte bu suçu bütün sendikalar işlemektedir.

TÜMTİS yönetici ve üyelerine verilen cezaların yerinde olmadığı açıktır. Tutuklu sendika yöneticileri, üyeleri ve ailelerinin daha fazla mağdur edilmeden derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Ceza veren mahkeme hakimlerin “paralel örgüte üye” olma suçundan ise meslekten uzaklaştınlmaları da verilen kararlann bağımsızlığım ortadan kaldırmıştır. Bu nedenle tarafsız bir yargılama yoluna yeniden gidilmesi gerekmektedir.

Bizler anayasal ve yasal bir hak olan sendikal faaliyet suçunu işlemeye ve TÜMTİS Sendikası ile dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.
DERİTEKS SENDİKASI YÖNETİM KURULU

 

logoSENDİKAL FAALİYETLERİ GEREKÇE GÖSTERİLEREK TÜMTİS ŞUBE YÖNETİCİLERİNE VERİLEN HAPİS KARARI KABUL EDİLEMEZ!
Sendikal Faaliyetler Anayasamız İle Güvence Altındadır, Suç Değildir!

“Paralel Örgüte Üye” Oldukları Gerekçesiyle Mesleklerinden El Çektirilen Hakimlerin Verdiği Bir Kararın, Bozulması veya Yeniden Yargılama İçin Reddedilmesi Gerekirken Onaylanması Bir Talihsizliktir!

TÜMTİS Sendikamızın Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile 14 Şube Yöneticisi ve üyesi hakkında Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 1 yıl ile 6 yıl arasındaki hapis cezaları Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandı. Bu karar iki açıdan kabul edilemez.

– Bu kararla, yasaya uygun olarak kurulmuş, yasaya uygun olarak faaliyet gösteren bir sendikaya üye olmak, o sendikanın üye kaydetmesi ve sendikal faaliyet yürütmesi “suç delili” olarak kabul edilmiş ve gerek T.C. Anayasası ve gerekse de Türkiye tarafından onaylanmış ILO Sözleşmeleri ile İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin “temel hak” olarak gördüğü sendikal faaliyetler suç olarak kabul edilmiştir.

– Özel Yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı veren hakimler “paralel örgüte üye” oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirilmiştir. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bu kararı bozması veya en azından davayı “vicdanı hür” hakimlerin tekrar ele alması için yerel Mahkemeye göndermesi gerekirken onaması anlaşılır değildir.

Milyonlarca işçiyi ve sendikalarını ilgilendiren bu karar için biran önce yeniden yargılama yolunun açılması gerekir aksi durum kabul edilemez.

Basın-İş Sendikası olarak TÜMTİS Sendikamızın, yöneticilerinin ve üyelerinin yanındayız ve hakları iade edilene kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Başta Türk-İş olmak üzere, tüm kardeş sendikalarımızı ve aynı zamanda diğer tüm konfederasyon ve sendikaları da dayanışmaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla,
Basın-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu

tgsBU KARAR TÜM İŞÇİLERE VERİLMİŞ BİR GÖZDAĞIDIR
Ankara Şubemizin 14 yönetici ve üyesi hakkında “sendikalı işçi sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle verilen hapis cezalarına ilişkin kardeş sendikamız Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) mesajı;

Bu karar tüm işçilere verilmiş bir gözdağıdır

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin TÜMTİS Ankara Şube Yöneticileri’ne verdiği hapis cezası işçi sınıfının örgütlenmesine verilmiş bir gözdağıdır.

Bu karar ile anayasanın işçilere tanıdığı ‘örgütlenme özgürlüğü’ gasp edilmiştir.

Kurulduğu günden itibaren ambar ve taşıma işçilerinin örgütlenme mücadelesini layıkıyla yükseltmeyi başarmış, işçilerin sırtlarındaki yükler inmeden haklarını almış olan TÜMTİS’in yöneticilerini hapis cezaları ile yıldıracağını düşünen zihniyet, sınıfın mücadele tarihini bilmemektedir.

TÜMTİS yöneticilerine verilen hapis cezası aynı zamanda Türkiye’de farklı iş kollarında örgütlenme mücadelesi yürüten sendikalara da verilmiştir. Örgütlenme çalışması yürütmeyen, patronların icazetiyle işçileri üye yapan bir sendikal anlayış geliştirilmek istenmektedir.

Türkiye Gazeteciler Sendikası bu anlayışa karşı duracak, sendikal örgütlenme özgürlüğünün sonuna kadar savunacaktır.

Kardeş sendikamız TÜMTİS ile dayanışma içerisinde olduğumuzun bilinmesini istiyor, sendika yöneticilerine verilen hapis cezalarının bir an önce iptal edilmesini talep ediyoruz.
TGS

guvenlik-1SENDİKAL ÖRGÜTLENME ENGELLENEMEZ!
TÜRK-İŞ’e bağh TÜMTİS sendikamızın Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile şube yöneticisi ve üyelerinin arasında bulunduğu 14 arkadaşımıza, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 1 yıl ile 6 yıl arasında ceza verilmiş ve bu ceza Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onaylanmıştır.

Sendikalar işçinin, işsizin, emeklinin sesi ve toplumun vicdanıdır. Bu nedenle sendikal çalışmalar, eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek sendika yöneticilerinin cezalandırılması hiçbir suretle kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu bu karar sendikal örgütlenme özgürlüğüne yönelik ciddi bir darbedir. İşçilerin en temel hak ve özgürlüklerinin bu tarz cezalarla engellenmeye yönelik girişimler ise çalışma barışını, toplum vicdanını ciddi bir şekilde zedelemektedir. Verilen bu ceza sadece TÜMTİS sendikası yöneticilerine ve üyelerine yönelik bir ceza değil aynı zamanda tüm emek örgütlerine yöneliktir.

Kararı veren mahkeme hakimlerinin görevden el çektirilmesi de ayrı bir sorundur. Söz konusu bu durum aynı zamanda mevcut mahkeme kararın haklılığının ve meşruiyetini de tartışmalı hale getirmektedir. Bu nedenle vicdanları yaralayan bu kararın iptali için en kısa zamanda yeniden yargılanma yolu açılmalı bu haksız karar iptal edilmelidir.

Sendikamız, tüm varlığı ile dost ve kardeş sendikamız TÜMTİS’in yanındadır ve dayanışma içindedir.
Saygılarımızla; Güvenlik İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu

 

 

BİRLEŞİKSendika Yöneticilerine Verilen Ceza Sendikal Faaliyetlere Vurulmuş Bir Darbedir
TÜMTİS Yöneticilerinin anayasal bir hak olarak teminat altına alınan sendikal faaliyetleri nedeniyle yerel mahkeme tarafından verilen hapis cezalarının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi Türkiye’de demokrasi ve hukuk adına gelinen noktayı göstermesi açısından son derece üzücü ve vahimdir.

Verilen bu karara neden olan olay söz konusu 14 yöneticinin bir kargo firmasındaki sendikasız işçilerin sendika üyesi olmaları adına yürüttükleri çalışmalardır. Üstelik bu çalışmalarının sonucunda işten çıkarılan işçilerin haksız olarak işten çıkarıldıkları bir başka mahkeme tarafından karar altına alınmışken böyle bir hükme varılması durumun vahametini daha da artırmaktadır.

Böylece kuruluş amacı ve yasal dayanağı çalışan işçilerin sendika üyesi yapmak olan bir kuruluş ve yöneticilerinin sırf bu faaliyetleri nedeniyle yargılanarak cezalandırılması Türkiye demokrasi tarihine trajikomik bir durum olarak geçmeye adaydır.

Zira mahkeme verdiği kararda sendikacıları “Sendika üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirini artırmak ve tatildeki işyerinin çalışmasına mani olarak iş ve çalışma hürriyetini engellemek suçunu işledikleri gerekçesiyle” hapse mahkum etmiştir.

İşçileri sendikal nedenle atan işverenler karşısında suskun olan yargı, sendikal faaliyet yüzünden sendikacılara ceza vermiştir. “Sendika üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şeklide aidat gelirini arttırmak” gibi bir gerekçeyle sendikacılara ceza verilmesi anlaşılır gibi değildir.

Sendikanın işlevi, çalışanların ekonomik ve demokratik haklarını geliştirmek, işçileri sendikaya üye yapmaktır. İşçiler sendikaya üye olduğunda çalışma koşulları ve ücretlerinde iyileşme olur, sendikanın üyesi artar ve dolayısıyla geliri de artar. Evrensel bir hak olan sendikalaşma hakkının kullanımının suç olmadığı ve olmayacağı herkesçe çok iyi bilinen bir gerçektir.

Hukuk sistemi işçilerin sendikalaşma hakkını özgürce kullanabilecekleri bir ortamı yaratmalı bunun güvencelerini sağlamalıdır. İşverenin şikayeti üzerine yürütülen yargı sürecinde sendikacılara ve işçilere sopa gösteren bir karara imza atılması yargı sistemine giderek azalan güveni daha da sarsacaktır.

Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde beşlerle ifade edilirken, verilen bu karar ile sendikalaşma önündeki mevcut engellere bir yenisi daha eklenmeye çalışılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bu ayıba derhal son vermeli, başta sendikalar olmak üzere demokratik kurumlar üzerindeki bu baskılar durdurulmalıdır.

DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası bu kararın mağduru olan sendikaya ve yöneticilerine her türlü desteği vereceğimizin tüm kamuoyunca bilinmesini isteriz.
Birleşik Metal İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu

liman

 

Sendikal Örgütlenme Suç Değildir!
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (Tümtis)’in Ankara Şube Başkanı, yöneticileri ve üyeleri hakkında görülen davada, Özel Yetkili Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen hapis cezası kararını onayan Yargıtay 16.Ceza Dairesi büyük bir hukuk skandalına imza atmıştır.

Tümtis üyelerine yöneltilen ““üye işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şeklide aidat gelirini artırmak” suçlamasının hiçbir akli ve hukuki geçerliliği yoktur. Sendikalar, bizzat işçiler tarafından kurulmuş ve yine işçilerin hak ve çıkarlarını geliştirmek üzerine faaliyet yürüten yasal kuruluşlardır. Sendikal faaliyet, gerek Anayasa gerekse ilgili kanun ve yönetmeliklerle güvence altına alınmıştır. Ayrıca ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile de “örgütlenme özgürlüğü” temel insan haklarından biri olarak tanınmıştır.

Demokratik toplumun ön şartı örgütlü toplumdur. Örgütlü toplum ise ancak sendikalarla mümkündür. Ancak ne yazık ki; akla mantığa sığmayacak hukuki kararlarla işçiler sendikalardan uzaklaştırılmaya, sendikacılar cezalandırılmaya çalışılmaktadır.

Ayrıca kararı veren mahkeme hakimlerinin, 15 Temmuz gecesi demokrasimizi ve geleceğimizi tehdit eden ihanet şebekesi FETÖ/PYD örgütüne üye oldukları gerekçesiyle görevden el çektirilmesi, bu kararın ne derece meşru sayılabileceğini ortaya koymaktadır.

Bu karar yalnızca Tümtis ve üyelerini değil, tüm Türkiye işçi sınıfını ve onun tarihsel mücadele birikimini doğrudan hedef almaktadır. Akla, vicdana ve hukuka sığmayan bu karara karşılık, yeniden yargılamanın önü biran önce açılmalıdır.

Türkiye liman işçilerinin yegane temsilcisi olan sendikamız Liman-İş, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) ve Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) çatısı altında birlikte mücadele yürüttüğü Tümtis’in bu zor gününde de yanında olmaya devam edecektir.
Liman-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu

dadder_1TÜMTİS’e Verilen Cezalar Kaldırılsın
TÜMTİS Ankara Şube Başkanı da dâhil olmak üzere 14 şube yöneticisi ve sendika üyesi, “TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirini arttırmak” gerekçesiyle 1 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmıştı. Sendikal faaliyetin suç olarak kabul edilmesi anlamına gelen bu hukuk dışı karar, geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından onaylandı ve Şube Başkanı Kılıçdoğan hapse atıldı.

Çok sayıda sendika yazılı açıklama yayınlayarak Yargıtay kararını kınadı. Kararın geri çekilmesi için aynı zamanda, uluslararası sendikal dayanışma ağı Labourstart üzerinden bir kampanya başlatıldı.

Tümtis’ten yapılan yazılı açıklamada ise şunlar yer aldı: “Sendika yöneticilerinin kaderi, sendika düşmanı işverenlerin şikâyetlerine bağlanır ise sendikal hak ve özgürlükler tamamen işlevsizleşir ve kullanılamaz hale gelir. Bu nedenle, yöneticilerimizin cezalandırıldığı bu davada esas hedef sendikal hak ve özgürlüklerin kendisidir; Sendikacılıktır!”“Bu kararla birlikte artık bütün sendika yöneticileri ceza tehdidi ile karşı karşıyadır. Sendikalar ya işçileri sendikaya üye yapmaktan, asli görevlerini yerine getirmekten vazgeçecek, yani sendikal hiçbir etkinlikte bulunmayacak ya da yıllarca hapis yatmayı göze alacaktır!“

“Sadece sendikamızı değil, sendikal hak ve özgürlükleri,  sendikacılığı hedef alan bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Üyelerimizin çıkarlarını koruma mücadelesinde hiçbir ceza bizleri yıldıramaz.”

”ITF Genel Başkanı Paddy Crumlin ve Genel Sekreter Steve Cotton, Cumhurbaşkanına yazdıkları mektupla cezaların geri çekilmesini talep ettiler:“Bu 14 kişi, sendikanın başarılı bir örgütlenme yürüttüğü bir lojistik şirketinin şikâyeti nedeniyle 2007 yılında yapılan bir şafak operasyonuyla gözaltına alınmış, 2012’de ise bildiğiniz gibi hapis cezası almışlardır.”

“TÜMTİS ve ITF verilen kararla ilgili temyize başvurmuşlar, ancak uluslararası protestolara ve hukuki süreçte yapılan yanlışlara rağmen -aynı zamanda uluslararası hukuka aykırı olarak- Yargıtay verilen cezaları onaylamıştır. ITF olarak meslektaşlarımıza verilen bu siyasi güdümlü cezaların bozulmasını talep ediyoruz.”

“Hükümetinizi, TÜMTİS Ankara şubesi üye ve yöneticilerinin kurban edilmesine karşı yükselen uluslararası protestoyu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni dinlemeye çağırıyor; Nurettin Kılıçdoğan, Hüseyin Babayiğit, Süleyman Demirtaş, Serdal Cenikli, Cihan Türe, Atilla Yılmaz, Selahattin Demir, İhsan Sezer, Metin Eroğlu, Candan Genç, Binali Güney, Halil Keten, Satılmış Öztürk ve Erkan Aydoğan’a verilen siyasi güdümlü ve sendika düşmanı hapis cezalarını geri çekmenizi talep ediyoruz.”

DAD-DER olarak sendikal faaliyetler kanıt gösterilerek verilen bu hukuk dışı cezaların geri çekilmesini talep ediyoruz.