Kadınlar İşsiz ve Güvencesiz Halde

“Türkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği Raporu”, kadınların çalışma hayatından dışlandığını gözler önüne serdi.

DİSK/Genel-İş Sendikası Araştırma Dairesi tarafından hazırlanan “Türkiye’de Kadınlar ve Kadın Emeği Raporu”, kadınların çalışma hayatından dışlandığını gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu, OECD, EUROSTAT, ILO, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Dünya Ekonomik Forumu verileri kullanılarak yapılan araştırmada Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranının, AB ve OECD ülke ortalamalarının altında olduğu, her 10 kadından sadece üçünün çalıştığı, geniş tanımlı kadın işsizliğinin 3 milyona yaklaştığı, kadınların yarıya yakınının kayıt dışı çalıştırıldığı ve kadınlarda gerçek sendikalaşma oranının yüzde 6 olduğu sonucu ortaya çıktı. 

Raporda dikkat çeken konu başlıkları şöyle oldu: 

» Türkiye’de resmi rakamlara göre 16 milyondan fazla yoksul var ve nüfusuna göre yoksulluk oranı yüzde 21,2. Kadınların yoksulluk oranı ise 21,6. 

» Dünya Ekonomik Forumu’nun 2017 yılında hazırladığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi sonuçlarına göre; Türkiye 145 ülke içinde 131. sırada yer aldı. Eğitime ulaşım fırsatlarında, siyasete katılımda, ekonomik katılım ve fırsatlarda ise 144 ülke içerisinde son sıralarda. 

2016 yılında kadınların işgücüne katılma oranı Türkiye’de yüzde 32,5 iken OECD üye ülke ortalamalarında yüzde 51,9, AB üye ülke ortalamalarında yüzde 46. 

» 2015 yılında kadınların istihdama katılım oranı yüzde 30,2 iken, 2016 yılında sadece 0,4 puan artarak 30,6’ya yükseldi.

İstihdamın yarıya yakını kayıtdışı 

» 2017 yılı kasım ayı verilerine göre, istihdam edilen kadınların yüzde 43’ü kayıt dışı. Ücretsiz aile işçisi her 10 kadından 9’u, kendi hesabına çalışan her 10 kadından 7’si, ücretli maaşlı veya yevmiyeli çalışan her 10 kadından 2’si kayıt dışı çalıştırılıyor. 

» 2014 yılında yüzde 11,9 olan kadın işsizlik oranı, 2016 yılı sonunda yüzde 13,7’ye çıktı. 2017 yılı kasım ayında ise bu oran yüzde 13,4 oldu. OECD’ye üye ülkelerde kadın işsizliği ortalaması 2014 yılında yüzde 7,4 iken, 2016 yılında yüzde 6,4’e geriledi. 

» Türkiye’de genç kadın işsizliği OECD ve AB üye ülke ortalamalarının yaklaşık 2 katı. 2014 yılında yüzde 20 olan genç kadın işsizliği, 2016 yılında yüzde 23,5’e, 2017 yılı kasım ayında ise yüzde 25’e çıktı. 

Üniversite okumak işsizliği düşürmedi 

» Kadınlar için işsizlik, yükseköğrenim mezunu olma durumunda da çok fazla değişmiyor. Yükseköğrenim mezunu kadınların işsizlik oranı 2016 yılı için yüzde 16,9 olarak gerçekleşti. OECD’ye üye ülke ortalamalarında yükseköğrenim mezunu kadın işsizliği yüzde 4,9. 

Kadınlar, haftalık yasal 45 saat olan çalışma süresinin çok üzerine çalıştırılıyor. 2017 Kasım ayı verilerine göre 3 milyon 99 bin kadın yani kadın çalışanların yüzde 34’ü haftalık 45 saatin üzerinde çalıştırılıyor. 1 milyon 26 bin kadın ise haftalık 45 saattin üzerinde ve kayıt dışı çalıştırılıyor. 

Sendikalaşma oranı yüzde 6 

2014 Ocak ayında yüzde 4,6 olan kadınların sendikalaşma oranı, 2018 Ocak ayında yüzde 8,1’e çıkmıştır. Ancak bu oran erkek işçilerin sendikalaşması ile kıyaslanamayacak kadar az. Erkek işçilerin sendikalaşma oranı ise yüzde 10,6’dan yüzde 13,5’e yükseldi. Kayıt dışı istihdamı da içine alarak yapılan yapılan hesaplamada kadın işçilerin gerçek sendikalaşma oranı yüzde 6’lara düşüyor.

 EŞİTLİK NASIL SAĞLANIR

 İşgücü piyasasında kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için talepler söyle: 

 » Kadın istihdama katılımını güçlendiren ve cinsiyet eşitliğini gözeten sosyal politika önlemleri alınmalıdır. Kadınlara özgü görülen ev içi sorumlulukların çözümü için kamu politikaları hayata geçirilmelidir. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından ücretsiz kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılmalıdır. 

 » Kadınların çalışma hayatında insana yakışır iş, gelir ve sosyal güvencesinin olduğu çalışma koşulları yaratılmalıdır. 

 » Kadınların iş hayatında karşılaştıkları ücret eşitsizliği, terfi sürecinde ayrımcılık gibi sorunlarına karşı ayrımcı ve cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmelidir. 

 » Ücrette kesinti olmadan ebeveyn izni kadın ve erkeğin eşit bir şekilde kullanması şartıyla yeniden düzenlenmelidir. 

 » İşyerlerinde kadınlara yönelik şiddet ve tacizde kadının beyanı esas alınmalı, denetim ve ceza mekanizmaları işletilmelidir. 

 » Sendikalar, kadınların yoğun olduğu işkollarına ve istihdam biçimlerine yönelik örgütlenme modelleri geliştirmelidir. 

 » Sendikalı kadın işçilerin özgün sorunlarına yönelik toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı toplu sözleşmeler yapılmalıdır.

Kaynak: Birgün