Adana Şubemizin 9. Olağan Genel Kurulu Toplandı

Adana şubemizin 9. Olağan Genel Kurulu 10 Haziran 2018 tarihinde Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Şube Genel Kuruluna, genel merkez ve şube yöneticilerimiz ile genel kurul delegelerimiz ve konuklarımız katıldı.

Saygı Duruşu ve Divan Seçimi Yapıldı
Açılış, saygı duruşu ve divan seçimi ile başlayan Şube Genel Kurulunda, Divan Başkanlığını Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Başkan Yardımcılığını Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz ve Bursa Şube Başkanımız Özdemir Aslan, divan üyeliklerini Mersin Şube Başkanımız Savaş Gürkan ve Çukurova Nakliyat işyerinden Soner Pugat yaptı.

 

Şube Başkanı Çekin: Emekçilerin yaşamının zorlaştığı bir dönemde genel kurulumuzu topluyoruz
Açılış konuşmasını yapan Adana Şube Başkanımız Halil Çekin, 9. Olağan Genel Kurulunu emeğin kazanımlarına yönelik saldırıların yoğunlaştığı, iş cinayetlerinin arttığı, komşumuz Suriye’deki savaş nedeniyle emekçilerin yaşamının giderek zorlaştığı ve ülkenin seçim gündemine girdiği bir dönemde toplandığını dile getirdi.

İşsizlik, gelir adaletsizliği…
İşsizlik, gelir adaletsizliği, emekçilerin içinde bulunduğu açlık ve yoksulluk ile örgütlenme önündeki engellere değinen Çekin, “Ülkeyi yönetenlerin öncelikle işsizlik sorununu çözmeleri gerekmektedir. Bugün işsizlik örgütlenme önünde de engel oluşturmaktadır” diye konuştu. Çekin, Ankara şubemizin başkan ve yöneticileri hakkında “üye sayasını çoğalttıkları” gerekçesiyle verilen hapis cezalarının ise kabul edilemez olduğunu söyledi.

Sendikamız her türlü hak gasbının karşısında oldu
Geride bırakılan dört yılın değerlendirmesini de yapan Şube Başkanı Çekin, sendikamızın emekçilerin kazanımlarına yönelik her türlü saldırı ve hak gasbının karşısında; Adana’da emek hareketinin önemli bir bileşeni olarak hak alma mücadelesinin önünde yer aldığını ifade etti. Tüm olumsuz koşullara rağmen sendikamızın örgütlenme hedeflerinde önemli yol aldığını belirten Çekin, bu dönemde Aras Kargo’da yapılan örgütlenme çalışmasında çoğunluk sağlandığını aktardı. Çekin, tüm örgütlenme süreçlerindeki zorlukları sabırla ve kararlıkla göğüsleyen üyelere teşekkür etti ve direnişteki Babacanlar işçileri ile DHL Express işçilerini selamlayarak konuşmasını tamamladı.

Genel Başkan Öztürk: Biz emekçiler savaşa karşı barışı savunmak zorundayız
Kongrede konuşan Genel Başkanımız Kenan Öztürk, genel gündem, çalışma yaşamı ve sendikamızın gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açlık ve yoksulluğun, savaş ve çatışmaların yaşandığı bir süreçten geçildiğini belirten Genel Başkan Öztürk, Irak’ta başlayan emperyalist işgalin bugün Suriye’de devam ettiğini, savaş nedeniyle Suriye’de 400 binden fazla insanın yaşamını yitirdiğini, göç dalgası nedeniyle de Türkiye halklarının bu savaşın bedelini ödemeye devam ettiğini aktardı.

Ülkemize sığınan Suriyeli emekçilerin günde 14-15 saat kölece koşullarda çalıştırıldığını, öte yandan silah tekellerinin ise bu savaşta karlarını arttırdığını belirten Başkan Öztürk, “Bu savaşta emekçiler kaybetti, kazanan ise sermaye sınıfı oldu. Bütün savaşların faturasını emekçiler ödüyor. Onun için emekçiler barışı savunmak durumundadır. Bizler barıştan, kardeşlikten ve demokrasiden yana olacağız” dedi.

 

 

Zengin yoksul arasında gelir farkı
Gelir eşitsizliğinin geldiği boyutlara da dikkat çeken Başkan Öztürk, dünyada zengin ile yoksul arasındaki gelir farkının giderek büyüdüğünü, her yıl 10 milyon insanın yetersiz beslenme ve açlık sebebiyle yaşamını yitirdiğini, dünya nüfusunun yüzde 1’ini oluşturan küçük bir azınlığın gelirinin, dünya nüfusun geriye kalan yüzde 99’unun gelirinden fazla olduğunu aktardı.

Ekonomik büyümeden emekçi pay alamıyor
Milyonlarca işçiyi ve ailesini ilgilendiren asgari ücretin, açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldığını, işçilerin yüzde 54’ünün ay sonunu zorlukla getirdiğini söyledi. Ekonomideki büyüme verilerine rağmen emekçilerin yoksullaştığını, söz konusu bu büyümeden emekçilerin pay alamadığını söyledi.

Çoğunluk itirazları, mahkeme süreçleri…
Örgütlenme önündeki engellere de değinen Başkan Öztürk, sendikalaşma oranının yüzde 12’lerde olduğu ülkemizde örgütsüz durumdaki yüzde 88’in baskısı ile toplu sözleşmelerin imzalandığını, işverenlerin anti demokratik uygulamalardan cesaret alarak örgütlenmeyi engellemeye çalıştıklarını vurguladı. Çoğunluk itirazları, işten çıkarmalar ve yıllarca süren mahkeme süreçlerinin örgütlenme önündeki engellerden olduğunu belirten Başkan Öztürk, bu engellerden dolayı sendikamızın çalışma yürüttüğü Me-Par Nakliyat, Aras Kargo ve DHL Express’te örgütlenme süreçlerinin zamana yayıldığını dile getirdi.

OHAL uygulamaları, grev yasakları…
Sendikal örgütlenme hakkının kağıt üzerinde kaldığını ve hala 12 Eylül yasalarıyla sendikacılık yapıldığını aktaran Başkan Öztürk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Bu ülkede bir darbe girişimi yaşandı. Hepimiz bunu lanetledik. Biliyoruzki darbe ile başa gelen hiçbir iktidar emekçinin yanında olmamıştır. Onun için biz bu darbe girişimini lanetledik. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi gerekçe gösterilerek ülkede demokrasi ve emek mücadelesi veren herkes susturulmaya çalışılıyor. Darbe gerekçesiyle her türlü anti demokratik uygulama devreye konuldu. ‘OHAL’i darbecilere karşı ilan ediyoruz’ dediler, ancak grev yapılmasına, basın açıklamasına dahi izin verilmiyor. Pek çok grev OHAL gerekçesiyle ertelendi. Cumhurbaşkanı işverenler toplantısında ‘neden rahatsız oluyorsunuz OHAL’i biz sizin için ilan ettik, bakın grevlere izin vermiyoruz’ demişti. Böyle bir şey kabul edilemez, işçilerin en önemli hak alma aracı olan grev hakkı elinden alındığında sendikaların başarılı toplu sözleşmeler yapması zorlaşır. “

 

 

Ankara Şube yöneticilerimize ceza
Kamu emekçilerine yönelik soruşturmalara, Ankara Şubemizin başkan ve yöneticilerine yönelik “üye sayısını çoğaltmak” gerekçesiyle verilen hapis cezalarına, yine sendikamıza üye işçilerin işten atıldığı Babacanlar Kargo’daki basın açıklaması nedeniyle açılan soruşturmalara değinen Başkan Öztürk, “Miting ve grevler yasaklanıyorsa, sendikacılar sırf sendikacılık faaliyetleri yaptıkları için hapis cezalarına çarptırılıyorsa demokrasi bunun neresinde” dedi.

Ankara şubemizin şube başkanı ve iki yöneticisinin hala ceza evinde olduğunu anımsatan Başkan Öztürk, sendikacılığın cezalandırılması anlamına gelen bu durumun kabul edilemez olduğunu ve şube yöneticilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda sendikamızın çabalarının sürdüğünü ifade etti.

DHL Express, Aras Kargo, Me-Par…
Tüm olumsuz koşullara rağmen sendikamızın örgütlenme faaliyetlerini sürdürdüğünü DHL Express, Aras Kargo ve Me-Par nakliyatta ve Babacanlar Kargo’da önemli başarılar elde ettiğini, bu işyerlerindeki örgütlenme başarısının tüm kargo işçilerinin başarısı olduğunu belirten Genel Başkan Öztürk, tüm üyelere teşekkür etti ve genel kurula başarı dileyerek konuşmasını tamamladı.

KONUKLARIN KONUŞMALARI

‘İşçi-Memur dayanışması sürecek’

Konuklarımız söz alarak genel kurulu selamladılar. Eğitim-Sen Şube Başkanı KESK Dönem Sözcüsü Seçil Sönmez, yüzyıllardır egemen güçlere karşı işçi-memur dayanışmasının sürdüğünü bundan sonra da sürmeye devam edeceğini belirterek, “Bizler mücadelemizi aşımız, ekmeğimiz, işimiz için yapıyoruz. Sermayeye kul, köle olmayacağız ve bunun için de birlikte ve dayanışmamızı sürdüreceğiz “ diye konuştu.

OHAL sürecindeki hak ihlallerine, sağlık ve eğitimdeki dönüşümler ile gıda sektöründe devam eden özelleştirmelere değinen Sönmez, “Şiddet yapanları, tarımımızı yok edenleri, işçilerin grev hakkını engelleyenleri 24 Haziran’da affetmeyeceğiz” dedi.

‘İş güvenliği masraf olarak görülmemeli’
SES Şube Başkanı Muzaffer Yüksel de yaptığı konuşmada, ülkemizde düşük örgütlenme oranının ortaya koyduğu olumsuz tabloya ek olarak ‘yandaş’ sendikaların rolüne vurgu yaptı ve söz konusu bu sendikaların ILO’da ülkemizi temsil edemeyeceğini söyledi. İş sağlığı iş güvenliği yasasında ‘50 kişi’ şartına değinen Yüksel, iş güvenliği önlemlerinin masraf olarak görülemeyeceğini ifade etti. Şehir hastanelerinin kurulması ve sağlıktaki dönüşümlere de değinen Yüksel, sağlık hizmetinin ticarileştirilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
İşçi-memur ayrımı yapmadan örgütlenme mesajı veren Yüksel, şube genel kuruluna başarı dileyerek konuşmasını tamamladı.

Delegelerin Konuşmaları

 

Daha sonra söz alan Ankara Şube Örgütlenme Uzmanı Selaattin Demir, 2008’de başlayıp 2017’de cezaların onanmasıyla sonuçlanan Ankara davasına değindi. Cezaevinde bulunan Şube başkanımız Nurettin Kılıçdoğan’ın mesajını sözlü olarak ileten Demir, Kılıçdoğan’ın ‘İnsanı merkezine koymayan yönetici olamaz. Sendikam bana bunu öğretti’ sözlerini aktardı.

 

 

Adana Şube Yöneticisi Lezgin Altınten de yaptığı konuşmada şube genel kuruluna başarı diledi. Altınten, emeğin kazanımlarına yönelik saldırıların, adaletsizliğin yaşandığı böylesi bir dönemde genel kurulun yapılmasının önemine değindi.

Şube Sekreteri Şehmus Çelik de yaptığı konuşmada, sendikamızın 90’lı yıllarda ambarlarda başlayan örgütlenmesinin bugün geldiği aşamaya dikkat çekti. Adana’da emekçilerin karşı karşıya bulunduğu sorunlara değinen Çelik, seçim sürecine girilen bu süreçte işçilerin sorunlarının gündeme getirilmediğini söyledi. Sendikal örgütlenmenin zorluklarına değinen Çelik, Suriyeli işçilerin emek piyasasına ucuz emek olarak girmesiyle birlikte işsizliğin daha da arttığını, buna bağlı olarak özellikle gençlerin umutsuzluğa düştüğünü ve bu sorunlara bir an önce çözüm getirilmesi gerektiğini söyledi.

Seçimler Yapıldı
Konuşmaların ardından seçimler yapıldı. Oylama sonucunda Halil Çekin yeniden şube başkanı seçildi. Şube sekreterliğine Şehmus Çelik, şube mali sekreterliğine İbrahim Esen, şube yönetim kuruluna Mehmet Kılıç ve Lezgin Altınten seçildi. Şube denetleme kuruluna Ali Akar, İhsan Çapar, Rıdvan Akdeniz getirilirken; Şube disiplin kurulu Şakir Özer, Musa Boz, Ahmet Baycanlar’dan oluştu.

Adana Şube 9. Olağan Genel Kurulundan fotoğraflar: