Gaziantep Şubemizin 7. Olağan Genel Kurulu 05.08.2018 tarihinde Zeugma Konferans Salonu’nda yapıldı. Genel Kurula, genel merkez ve şube yöneticilerimiz, genel kurul delegelerimiz ve konuklarımız katıldı.
Divan seçimi, saygı duruşu
Açılış, divan seçimi ve saygı duruşu ile başlayan Genel Kurulda, Divan Başkanlığını Genel Sekreterimiz Gürel Yılmaz, Başkan Yardımcılığını Genel Eğitim Sekreterimiz ve İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ersin Türkmen, Divan Üyeliklerini ise Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz ve Bursa Şube Başkanı Özdemir Aslan ile Mersin Şube Başkanımız Savaş Gürkan yaptı.
Canyurt: Suriyeli işçiler sendikal örgütlülüğe karşı koz olarak kullanılıyor
Açılış konuşmasını yapan Şube Sekreterimiz Mahmut Canyurt, yeni zamlarla emekçilerin daha da yoksullaştığı, enflasyon canavarının yeniden hortladığı bir dönemde genel kurulumuzun toplandığını söyledi. Ortadoğu’da devam eden savaşın yüz binlerce insanın canına mal olduğunu, milyonlarcasının vatanını terk ederek Türkiye’ye sığındığını belirten Canyurt, “Canını kurtarmak, namusunu korumak için mülteci olan Suriyeliler, şimdi her sektörde ucuz işçi olarak, sendikal örgütlülüğe karşı bir koz olarak kullanılıyor. İşçiler olarak savaşın bir an önce bitmesini Emperyalistlerin Ortadoğu’yu terk etmesini istiyoruz” dedi.
Direnen kazanır
Türkiye’de de gelir dağılımındaki eşitsizliğin sürdüğünü, 13 milyon insanın bir başkasının yardımı olmadan yaşayamaz durumda olduğunu belirten Canyurt konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Örgütlenme özgürlüğünün önünde birçok engel varken, hak arama bedel isterken, basın açıklaması, yürüyüş ve mitingler OHAL gerekçesiyle yasaklanırken bizim de rahat yaşadığımızdan bahsedilemez. Babacan Kargoda sendikamıza üye olan arkadaşların tek isteği diğer ambarlardaki kardeşlerimin yararlandığı haklardan yararlanmaktı. İşverenin işçi ve sendika düşmanlığı sonrası işten atıldılar. Ve işlerine geri dönmek için 334 gündür direniş devam ediyor. Mutlaka kazanacağız.”
İşkolumuzda durum…
Taşımacılık işkolundaki tabloya da değinen Canyurt, “İşkolumuzda 732 bin işçi çalışıyor. Bunların sadece 76 bini çeşitli sendikalara üye. Bunların da neredeyse üçte biri bir toplu sözleşmeden yararlanmıyor. Geriye kalan 650 binden fazla işçi, köle koşullarında günde 12-14 saat çalışma, yarı aç yarı tok bir yaşama mahkum edilmişler. Çoğunun sigortası dahi yatırılmıyor. Bizlerin bu örgütsüz kardeşlerimize yardım etme, sendikamıza üye yaparak toplu iş sözleşmeli, insanca çalışıp yaşayacakları bir düzene kavuşturma görevimiz var” diye konuştu.
UPS Kargoda başlayan, DHL Lojistik’te tamamlanan büyük işyerlerindeki örgütlenme başarısından sonra şimdide Aras Kargoda ve DHL Express’te başarının eşiğine gelindiğini aktaran Canyurt, tüm üyelere teşekkür etti.
Başkan Öztürk: Savaşın emekçiye faturası açlık, göç ve emek sömürüsü
Genel Başkanımız Kenan Öztürk genel kurulda dünya ve Türkiye’deki gelişmeler ile çalışma yaşamı gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İçinde bulunulan sürecin işçi ve emekçiler açısından zorluklar içerdiğini, savaşların faturasının emekçilere göç ve ucuz emek sömürüsü olarak geri döndüğünü belirten Başkan Öztürk, Ortadoğu’daki savaşın ülkemize yansımasından da söz etti. Dün savaşa karşı çıkan ancak “Esatçı” olarak ilan edilenlerin bugün ne kadar haklı olduklarının ortaya çıktığını belirten Başkan Öztürk, “Emperyalist haydutların söylediklerinin aksine bu savaşın Ortadoğu’ya demokrasi götürme gibi bir amacı yoktur. Bu savaşın amacı zenginliklerin paylaşımıdır. Savaş nedeniyle ülkemize 3,5 milyon Suriyeli göç etmiştir. İşverenler göçmenlerin içinde bulunduğu bu durumu ucuz işgücü olarak görmekte ve yerli işçiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaktadır. Suriyeli zenginler ülkemizde şirket kurarken, yoksulları Akdeniz kıyılarında canını kaybediyor, sokaklarda ve atölyelerde sömürülüyor” diye konuştu. Savaşın faturasının her daim emekçilere kesildiğini belirten Başkan Öztürk, emekçilerin savaşa karşı barışı savunmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Demokrasiye sahip çıkmalıyız
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlandığını, bu dönemde çok sayıda grevin yasaklandığını belirten Başkan Öztürk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “15 Temmuz darbe girişimi olduğunda biz emekçiler ve sendikalar buna karşı çıkmıştık. Çünkü biliyorduk ki hiçbir darbe işçilerin çıkarına değildir. Geçmişteki darbelerin işçi sınıfı açısından ne tür sonuçlara yol açtığını biliyoruz. Örneğin hala güdük olan sendikalar ve toplu sözleşme kanununu 12 Eylül dönemini düzenlenmiştir ve biz bu düzenleme ile sendikacılık yapmaktayız. O nedenledir ki hepimiz bu darbeye karşı çıkıp lanetlemiştik. Ama darbecilere karşı ilan edilen OHAL giderek demokratik hak kırıntılarını da ortadan kaldırmıştır. Yaklaşık 200 bin işçinin grevi OHAL gerekçesiyle yasaklanmıştır. Çok sayıda kamu emekçisi görevinden alınmış, gösteri ve mitingler yasaklanmıştır. Basın açıklamaları yapılmasına dahi izin verilmemiştir.”
Başkan Öztürk, bu dönemde Gaziantep Babacanlar Kargo’da sendikamıza üye işçilerin işten atılıp darp edilmesi üzerine yapılan basın açıklamasının da dava konusu edildiğini söyledi. Demokrasinin olmadığı yerde işçilerin hak ve kazanımlarının da tehdit altına gireceğini vurgulayan Başkan Öztürk, işçilerin ekmeğine sahip çıktığı gibi demokrasiye de sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Sendikacılık faaliyeti dava konusu edilemez
Ankara Şubemizin 14 yöneticisi hakkında verilen hapis kararlarına da değinen Başkan Öztürk, sendikacılık faaliyetinin dava konusu edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Şube yöneticimize ceza veren hakimlerin FETÖ davasından tutuklu bulunduğunu dolayısıyla yargılamanın bağımsız hakimler tarafından yeniden yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Öztürk, bu konuda yapılan girişimlerin de sonuçsuz kaldığını ifade etti. Başkan Öztürk, bu yargılama ile aslında bütün mücadeleci sendikalara gözdağı verilmek istendiğini belirtti.
DHL Express, Aras Kargo, Babacanlar Nakliyat
Örgütlenme önündeki engellere rağmen bu dönemde Aras Kargo, DHL Express ve Babacanlar Kargo işçilerinin sendikamızla buluşmasının sağlandığını belirten Başkan Öztürk, işverenin itiraz davası nedeniyle bu işyerlerinde toplu sözleşme sürecinin uzadığını ancak mahkeme sürecinde de artık sonuna gelindiğini aktardı. Başkan Öztürk, bu süreçte göstermiş oldukları sabır ve kararlılıktan dolayı üye işçilere teşekkür etti.
DHL Express’teki örgütlenme başarısında, uluslararası dayanışmanın da önemli rol oynadığını belirten Başkan Öztürk, gerek bu dayanışma gerekse de hukuk mücadelesinin lehimize sonuçlanmasıyla işverenin TİS görüşmelerini başlatmak durumunda kaldığını söyledi. Aras ve DHL Express örgütlenmesinin hem sendikamız açısından hem de örgütlenme oranının düşük olduğu taşımacılık sektörü açısından büyük önemde olduğunun altını çizen Başkan Öztürk, sendikamızın TİS sürecini de aynı kararlıkla ele alacağını söyledi.
Gazi-Ulaş’ta durum…
Gazi-Ulaş’ta şirket yöneticileri ve sarı sendika eliyle yapılan sendikasızlaştırma sürecine de değinen Başkan Öztürk, bu süreçte sendikamıza üye işçilerin sendika değiştirmeye zorlandığını, sendikamızın zorlu mücadelelerle elde ettiği kazanımların birer birer yok edildiğini, böylece sendika seçme özgürlüğünün de lafta kaldığını söyledi.
Ambar işçileri önemli görevler üstlendi
Yeni işyerlerinin örgütlenmesinde ambar işçilerinin önemli rol ve görevler üstlendiğini belirten Başkan Öztürk, Gaziantep’te de ambar işyerlerinin örgütlenmesinin zorlu mücadelelerle kazanıldığını, ambar işçisi üyelerimizin her daim bu zorlukların bilincinde hareket ettiklerini ifade etti.
Babacanlar Kargo’da durum…
İşe iade davalarını kazandığımız Babacanlar Kargo’da gelinen süreci de değerlendiren Başkan Öztürk, burada bir hukuksuzlukla karşı karşıya bulunulduğunu, işten çıkarılan üyelerin yerine Suriyeli işçilerin çalıştırıldığını, kaçak çalıştırma ile ilgili tespit yapılması için sendikamızın yaptığı başvurunun da kurumların sorumluluğu birbirine atması nedeniyle sonuçsuz kaldığını aktardı. Başkan Öztürk, Babacanlar’da sürecin TİS kazanımlarıyla sonuçlanması için mücadelenin süreceğini ifade etti.
Ekonomik kriz belirtilerinin açığa çıktığı bu dönemde, işçilerin hak ve kazanımlarına yönelik yeni saldırıların da gündeme getirileceğini belirten Başkan Öztürk, tüm işçilerin, sendika ve konfederasyon ayrımı yapmadan haklarına sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Konuklarımız söz aldı
KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez yaptığı konuşmada, TÜMTİS’in önderlik ettiği Aras Kargo, DHL Express ve Babacanlar Kargo örgütlenmesinin tüm işçi ve emekçilere örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguladı. OHAL sürecinde işten çıkarma, grev ve gösteri yasaklarına da değinen Ersönmez, birleşik mücadele vurgusu yaparak ve genel kurulumuza başarı dileyerek konuşmasını tamamladı.
İzmir Şube Başkanımız Şükrü Günseli de yaptığı konuşmada, Gaziantep’te geçmişteki örgütlenme mücadelesinden söz etti. Bu örgütlenme sürecinde yer almış sendikamızın en eski yöneticilerden biri olarak bu sürecin unutulmaması gerektiğini ve yeni kuşaklara aktarılması gerektiğini vurguladı. 1988 yılında yurtiçi kargo çalışanı olarak sendikayla tanıştığını, 1995’te şube yöneticisi olarak sendikada görev aldığı anlatan Günseli, “30 yıllık mücadele geçmişimizden, kazananların her zaman direnenler olduğunu öğrendik. Kimi zaman da yenilerek kazanmayı öğrendik” dedi.
Kılıçdoğan’dan Mesaj
Konukların konuşmalarının ardından Ankara Şube Başkanımız Nurettin Kılıçdoğan’ın mesajı okundu. Genel Kurula tutuklu bulunduğu Kırıklar Cezaevi’nden seslenerek başarı dileyen Kılıçdoğan’ın mesajı salonda yoğun alkışlarla karşılandı.
Delegelerin konuşmalarından
Direnişteki Babacanlar Kargo işçisi Ramazan yaptığı konuşmada şunları dile getirdi; “Sekiz arkadaşımla birlikte anayasal hakkımızı kullanarak TÜMTİS’e üye olduk. İşveren bizleri darp ederek işten attı. Darp raporları aldık. Direniş boyunca da baskılar sürdü ancak bizi caydıramadılar. Yaklaşık bir yıldır direnişteyiz. Bu süreçte bizi yalnız bırakmayan sendikamıza, işçi arkadaşlarımıza ve emek örgütlerine teşekkür ederiz.”
Hicip Yıldırım da konuşmasında işçi emekçilerin içinde bulunduğu duruma değindi. “Biz emekçilerin örgütlenmekten birlikte mücadele etmekten başka çaresi yok” diyen Yıldırım, Gazi Ulaş’ta kazanılmış hakların özelleştirme, sarı sendika ve işveren eliyle yok edildiği sürecin sonuçlarına değinerek konuşmasını sonlandırdı.
Aras Kargo işyerlerinden Salih Deveci, Tuna Geyik ve Mehmet Özdemir de söz alarak mahkeme sürecinin sendikamız lehine sonuçlanmasıyla elde edilen örgütlenme başarısının önemine değindi. Yargıtay kararıyla da sürecin sonuna gelinmiş olunmasından memnuniyet duyduklarını belirten delegelerimiz, sonuna kadar birlik ve dayanışma mesajı verdi.
Ambar işyerinden Süleyman Sayın yaptığı konuşmada sendikal kazanımların ambar işçileri için taşıdığı öneme değindi. “Eşeğin sigortası mı olur” denilerek sendikalaşması engellenen ambar işçilerinin zorlukları örgütlü gücüyle aştığını, bugün sendika sayesinde insanca çalışma koşullarına kavuştuklarını belirten Sayın, birlik ve dayanışma vurgusu yaptı.
Şube Mali Sekreteri İbrahim Gülmez de konuşmasında, emekçilerin içinde bulunduğu durum ve çalışma yaşamındaki uygulamalara değindi. Ağır sömürü altında, sendikasız ve sigortasız koşullarda çalışan taşımacılık işçilerin bedeller ödeyerek sendikal haklarına kavuştuklarını belirten Gülmez, “Bir defa mücadele edip ömür boyu sefa süremeyiz. Su uyur düşman uyumaz misali biz de sürekli uyanık olmalıyız. Örgütlülüğümüzü güçlendirmeli ve sendikamız etrafında kenetlenmeliyiz. Bunu başarırsak ancak sendikalı olarak çalışmaya devam ederiz” diye konuştu.
Seçimler Yapıldı, yeni yönetim belirlendi
Genel kurulda yapılan seçimlerde Kenan Öztürk yeniden şube başkanı seçildi. Şube Sekreterliğine Mahmut Canyurt, Şube Mali Sekreterliğine İbrahim Gülmez getirildi. Şube yönetim kurulu şu isimlerden oluştu; Fikret Uluç, Mustafa Öztürk. Şube Denetleme Kurulu: Süleyman Sayın, Niyazi Atçeken, Salih Deveci. Şube Disiplin Kurulu: Erol Kutval, İlhan Kazcı, Hasan Arslan.
Gaziantep Şube 7. Genel Kurulundan görüntüler: