ABD; İşçilere saldırılar artarken emek hareketi güçleniyor

ABD’nin dört bir köşesinde işçiler ve emekçiler Emek Bayramı’nı kutladı. 29’uncusu düzenlenen ülkenin en görkemli Emek Yürüyüşü, “İşçilerin gücünü hep beraber kuruyoruz” sloganıyla bu yıl yine New York’ta yapıldı.

Yıldan yıla yükselen emek mücadelesinin coşkusu alandakiler ile yaptığımız küçük sohbetlerde görülse de elle yazılmış dövizlerin önceki yıllara göre hemen hiç olmaması yürüyüşte sendikal bürokrasinin ağırlığının hissedilmesine neden oldu. Sendika merkezinden belirlenmiş talepleri yansıtan dövizler dahi azdı. Ellerde dolaşan tek tük Bernie Sanders pankartları ise 2020 seçimlerinde nasıl tablonun ortaya çıkacağını hissettiriyordu. Geçtiğimiz 7 Eylül Cumartesi günü sabah 10.00 sularında ABD ulusal marşının okunmasıyla yürüyüş başladı. Büyük ABD bayrakları ve yürüyüşün arka kortejlerinde beliren askeri polisin kullandığı Humvee tipi araçlar, her seneki gibi bu sene de eksik olmadı. Ancak yürüyüşten geriye kalan, yükselen emek hareketinde öne çıkan iki yönü gösteriyordu: Gençlerin sendikalara yoğun katılımı ve Trump karşıtı protestolar.

TRUMP KARŞITI PROTESTOLAR

Donald Trump’ın seçildiği 2016’dan beri her yıl emek yürüyüşünde birçok işçi sendikası ve örgütlenmesi Trump’ın New York’taki kulesi önünde durup politikalarını protesto ediyordu. Bu yıl iki farklı olay gösteriye damgasını vurdu. Birincisi, Birleşik Otomobil İşçileri Sendikasına (UAW) bağlı çeşitli sektörlerdeki emekçiler “Trump’a hayır, KKK’ye hayır, Faşist ABD’ye hayır” pankartıyla kule önünde durup slogan attılar. Öne çıkarılan tema, çoğunluğu Orta Amerikalı olan göçmen emekçilerle dayanışmaydı. Ancak daha ilginç olanı ise inşaat işçilerinden geldi. New Yorklu, sendikalı inşaat işçileri uzun bir süredir Trump’ı destekleme eğilimi içerisindeydiler. Ancak kötüleşen çalışma koşulları, Trump yönetimi tarafından ardı arkası kesilmeyen emek düşmanı saldırılar inşaat işçilerinin son yılların görülen en coşkulu Trump karşıtı protestosunu yapmaya itti. Bunun yanı sıra en kalabalık kortejleri hâlâ hak mücadeleleri süren ve elektrik işçileri sendikası olan IBEW’de örgütlü Spectrum kablo işçileri, tesisat, inşaat, atık toplama ve metal işçileri oluşturdu.

“GENÇLER EMEK HAREKETİNE KATILIYOR”

UAW’da genç bir örgütçü olan Alex Hastings (25) hareket içerisinde gelişmeleri özetledi: “Bugün buraya sendikadaki ve emek hareketindeki arkadaşlarımla ve geçtiğimiz üç yıl boyunca beraber mücadele ettiğim yoldaşlarımla geldim. 2018’de son 30 yıldaki en yüksek grev sayısını gördük. Ciddi ve başarılı birçok emek mücadelesi var. ‘Stop and Shop’ market işçileri grevi, öğretmenler grevi… Bu, emek hareketinde heyecanlı bir an. Özellikle ABD’de sadece Amerikan işçileri için değil, uluslararası işçi sınıfı dayanışması için mücadele ediyoruz. Buna başlamanın çok iyi bir yolu ise iş arkadaşlarınla beraber kendi iş yerini örgütlemekten geçiyor… New York kenti en büyük sendikalaşma oranına sahip kentlerden birisi. Burada çok çeşitli bir emek hareketi var. Çok fazla genç emek hareketine katılıyor.”

Alex’in dediklerini “milenyum kuşağı” olarak adlandırılan kesimlerden ABD’liler de doğruluyor. Serbest Çalışan Yazarlar Dayanışma Projesi’nden sonra Ulusal Yazarlar Sendikası’na (NWU) yeni katıldığını belirten Yazar Haley Mlotek (33) sendikada genel emek hareketiyle ve uluslararası hareketle ilişkilenen etkinlikler örgütlemek istediğini belirtti. Sendikaya yeni katılan Stella Becerril (33) de herkesin sendikaya katılması gerektiğini, her yerin sendikalaştırılması, ve işçilerin yönetmesi gerektiğini ifade etti. Bu yüzden burada olduğunu, 1 Mayıs’ta da alanlarda olacağını ekledi. Yazar ve editör olan Reagan Hofmann (36) da milenyum kuşağının, işçilere çok kötü davranıldığını gördüğünü, 2008 krizini kastederek en kötü ekonomik krizlerinden biri yaşanırken zaman mezun olduklarını söyledi. İşlerin azaldığını ve bundan dolayı çok kötü işler için çabaladıklarını, çalışma hayatından beklentilerin yok olduğunu ve bu durumu tersine çevirmenin tek yolunun sendikalaşmalarından geçtiğini ekledi.

Yazar Yazar Haley Mlotek, NWU’nun serbest çalışanları örgütlemesinin çok önemli olduğunun altını çizdi.

Serbest yazarların ve Uber ile Lyft’ten taşımacılık emekçilerinin içerisinde olduğu esnek ekonomide (gig ekonomisi) güvenceli çalışmaya dair düzenlemeler yok. Geçtiğimiz yıl mayıs ayının ilk haftası Uber ve Lyft taşımacılık emekçileri güvencesiz çalışmaya karşı greve gitmişti.

Kaynak: Ekim Kılıç/Evrensel