Hırsızlık şüphesi tazminatsız işten çıkarılma sebebi

İş Mahkemesi’nde görülen bir davada, davacı vekili müvekkilinin Antalya Havalimanı’nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirterek çalıştığı yerde yaşanan bir olay sonrasında iş akdine son verildiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatlarıyla manevi tazminata karar verilmesini talep ederek dava açtı. Davalı şirketin avukatı ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini kaydedip davanın reddini istedi. Mahkemece, yapılan haksız fesihten dolayı davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağının olduğuna, manevi tazminat isteminin de kabulüne karar verildi. Şirket avukatı tarafından karar temyiz edilince dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne geldi. Daire ise yaptığı inceleme sonrasında yerel mahkeme kararını bozdu.

‘SAATİ ÇEKMECEDEN ALMIŞ GİBİ YAPTI’
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bozma kararının gerekçesinde şöyle denildi: “Davacı işçinin Antalya Havalimanı’nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı noktada unutulan saati görev noktasından ayrılırken cebine koyduğu, polisler geldikten sonra saatle ilgili çağrıldığı ve saatin çekmecede olduğunu beyan ettiği ve saati cebinden çıkartıp avucunun içinde saklayarak çekmeceye doğru uzatıp çekmeceden almış gibi yaptığı anlaşılmıştır. Bunu orada bulunanlar ve polislerin gördüğü, dosya içindeki bilgi, belgelerden ve özellikle davacının polis merkezinde verdiği ifadeden anlaşılmaktadır.”
 
‘YAPILAN FESİH HAKLI NEDENE DAYANIYOR’
Davacı işçinin, hakkında açılan ceza davasından beraat etmesinin ‘Hukuk Hakimi’ açısından bağlayıcı olmadığı kaydedilen kararda, şu ifadelere yer verildi: “Dosya içindeki delil durumu değerlendirildiğinde davacının ifadesinde geçen eyleminin doğruluk ve bağlılığa aykırılık oluşturduğu kabul edilmelidir. İşveren tarafından yapılan fesih haklı nedene dayandığından ihbar ve kıdem tazminatı talebinin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Davacının manevi tazminat talebinin de kabulüne karar verilmiş olup işyerinde meydana gelen saat kaybı olayı üzerine yapılan soruşturma neticesinde, işverenin iş sözleşmesini ortada hiçbir olay yokken feshetmediği ve isnatta bulunmadığı, yaşanan olay neticesinde işverenin yasal fesih ve şikayet hakkını kullandığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmadığı kabul edilmelidir.”

Kaynak: Aydınlık