Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniyle işletmelerin tam veya kısmi olarak kapatılmasının, dünyadaki iş gücünün yüzde 81’ini yani 2,7 milyar çalışanı etkilediğini ifade etti.
ILO’nun Covid-19 ve İş Dünyası raporunda, salgınının ekonomik etkilerinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana tecrübe edilenin en ciddisi olduğuna işaret ediliyor.
Raporda, dünya genelindeki 3,3 milyar çalışanın yüzde 81’ine tekabül eden 2,7 milyar çalışan zorunlu ya da tavsiye üzerine kapanan iş yerlerinde istihdam edildiği belirtiliyor. Dünya genelinde, yılın ikinci çeyreğinde çalışma saatlerinin yüzde 6,7’sinin ise ortadan kalkacağı öngörülüyor. Gelir gruplarına göre en fazla etkilenecek bölgeler ise Arap ülkeleri, Avrupa ve Asya-Pasifik olarak sıralanıyor.
SALGININ SEKTÖRLERE ETKİLERİ
Raporda, salgının iş piyasasına etkisinin sektörlere göre değişkenlik gösterdiği ifade ediliyor.
Gelişmekte olan ülkelerdeki en büyük sektör olan tarımın üzerindeki ekonomik etkinin henüz hissedilmediğine işaret edilirken, gıda zincirindeki aksamaların karantina tedbirleriyle belirginleşmeye başladığı, salgının kırsal kesimlerde yayılımının artmasıyla da bu etkinin daha çok hissedileceği öngörülüyor.
En yüksek düzeyde etkilenmesi beklenenler ise konaklama ve gıda hizmetleri, gayrimenkul, iş ve yönetim faaliyetleri, imalat, toptan ve perakende ticaret ile ilgili sektörler olarak sıralanıyor. Yüksek risk altındaki bu sektörlerde dünya çapında 1,25 milyar işçinin çalıştığı belirtilen raporda, bunun dünyadaki tüm çalışan nüfusunun da yüzde 38’ine denk geldiğine işaret ediliyor.
Öte yandan, özellikle kayıt dışı istihdam oranının oldukça yüksek olduğu orta ve düşük gelirli ülkelerde, çalışanların sağlık ve sosyal koruma hizmetlerine erişiminin de kısıtlı olduğu vurgulanıyor. Afrika yüzde 71,9 ile kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu bölge olarak ön plana çıkıyor. Sosyal güvencenin en yüksek olduğu bölgenin ise yüzde 84,1 ile Avrupa olduğu belirtiliyor.
Raporda, salgından en çok etkilenecek olan sektörlerde ve gelişen ülkelerde atılacak adımların işçileri ve işverenleri rahatlatmaya odaklanması gerektiği tavsiye edilirken, bu amaçla işletmelerin istihdam yaratmaya teşviki için kamu kaynaklarının kullanılması gerektiğinin altı çiziliyor.
Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin mali alandaki hareket kabiliyetinin kısıtlı olmasından dolayı, salgın kaynaklı üretim kayıplarının daha uzun süreli ve etkili olacağı öngörülüyor. Raporda, ILO’nun 2020 yılı için önceki küresel işsizlik artışı tahmininin 25 milyon olduğu fakat yeni gelişmeler ışığında bunun söz konusu tahminden daha yüksek gerçekleşme ihtimalinin olduğu vurgulanıyor.
Kaynak: Birgün