Sendikasızlık öldürüyor

Sendika olsaydı böyle olmazdı

Hendek’te risk altında çalışılan havai fişek fabrikasında işçiler sendikalı değildi. Patlama öncesinde Petrol-İş Sendikası’nın örgütlenme çalışması yürüttüğü ancak işverenin bunu engelleme çabası içinde olduğu öğrenildi. Türk-İş İl Temsilcisi Yaman ‘Sendika olsaydı uyarılar dikkate alınacaktı’ diyor.

Sakarya Hendek‘te faaliyet gösteren Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası‘nda meydana gelen patlama, işyerinde alınan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin sorgulanmasına neden oldu. Uzmanlar bu noktada sendikal örgütlülüğün önemine dikkat çekti. Fabrikada yetkili sendikanın olmamasının ihmale davetiye çıkardığı değerlendirilirken, 6 aydır Türk-İş‘e bağlı Petrol-İş Sendikası‘nın örgütlenme çalışması yürüttüğü ancak işverenin bunu engelleme çabası içinde olduğu öğrenildi.

Türk-İş İl Temsilcisi Cemal Yaman, fabrikada sendikal örgütlülük olsaydı kazanın önüne geçilebileceğini söyledi. İşyerlerinde yaşanan iş kazalarının yüzde 80’inde sendikanın olmadığına dikkat çeken Yaman, şunları söyledi:

‘ÖRGÜTLENME ENGELİ KAZA ETKENİ’

“Çalışma hayatında bu tür kaza ve iş cinayetleriyle karşılaşıyoruz. Dünya standartlarına baktığımız zaman Türkiye iş kazalarıyla ilgili sabıkalı. Biz bunu hazmedemiyoruz. Türkiye’de 17 milyon çalışan var, 2 milyona yaklaşmayan örgütlülük olunca böyle oluyor. Örgütlenme olsaydı ne olurdu ya da örgütlenme olan yerlerde iş kazası olmuyor mu oluyor. İş kazalarının yaşandığı işyerlerinin yüzde 80’i sendikasız. Onun için bu fabrika da bildiğimiz gibi daha önce Gevye’de kurulmuş, halkın tepkisi ve olaylarla kendilerini yenileme ihtiyacı duymuşlar, teşkilatı büyütmüşler. Hendek’e taşınmışlar. Biz burada örgütlenme olmaması nedeniyle, binada fiziki yapılanma ve iş sağlığı güvenliği şartları ne durumda bilmiyoruz. Çalışanların ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir sertifikası var mı onu da bilmiyoruz. Kaç kişi kadrolu, yabancı bilmiyoruz. Bunları yetkililerden öğreneceğiz. Ortaya çıkacak ama ne olacak? Bu ilk değil son da değil. Zonguldak ve Soma olayları… Kazaların bir etkeni de örgütlenmenin önündeki engeller. Bunların en başında da iş güvenliği tabii.”

 

‘SENDİKA OLSAYDI UYARILAR DİNLENİRDİ’

“Fabrikada yetkili bir sendika olsaydı, durum değişir miydi” diye sorduğumuz Yaman, şöyle konuştu: “Sendika olsaydı, eğer tedbirsizlik varsa alınmasıyla ilgili girişim olurdu. Sendika olunca o sendika temsilcileri olaya müdahil oluyor. Örneğin ‘İşverenim bu depoya malları böyle koymamalısın’ diyor. İş sağlığı güvenliği kurulu olurdu, sendika olsaydı. İhtiyaç dahilinde kanunen işveren kurulu toplamak zorunda ve işçilerin uyarıları da bu şekilde değerlendirildi.”

‘KIDEMLE UĞRAŞILACAĞINA….’

“Hükümet kıdem tazminatıyla uğraşacağına bunlarla uğraşsın” eleştirisinde bulunan Yaman, sendikal örgütlülüğün önemine şöyle dikkat çekti: “Nasıl ki dükkan açacağın zaman çalışma ruhsatı verilmeden önce esnaf odalarına kayıt isteniyor, işçiler de işe başladığında gitsin hangi sendikaya istiyorsa üye olsun.”

“O işyeri kazanmazsa zaten işçilere ekmek yok” diyerek işyerlerine de sahip çıkacaklarını ifade eden Yaman, şunları kaydetti: “Ancak bu kadar ağır bir işte işçilere asgari ücret veya biraz üstü, 2600 lira gibi bir ücret veriliyor. Yabancı çalışan da olabilir. Söylenenlerden duyuyoruz… Oradaki 20-30 kişi yandaki köye gidip evine mi döner? Bunlar tabii söylenti de olabilir. Ne olduğu belli olmayan işçiler var… Bir muamma var bunu müfettiişler inceleyecek.”

‘DERS DEĞİL İBRET OLSUN’

Yaman, işçilere de seslenerek şu ifadeleri kullandı: “17 milyon çalışan var, 15 milyon örgütsüz var. Hepsi örgütlenemez hayal görmeyelim. Ama bir araya gelin bir sendika seçin. Doğru sendikayı seçin. Sendikacının da iyisi kötüsü var. Ama patronlara söylüyorum; sendikalar öcü değil. Sendikalar işyerinin yaşaması için de hesap vermeyi gerektiren kurumlar. Burada sendika olsaydı, temsilci ifadeye çağrılacaktı. Sahibi zaten tamamen hain ilan edilmiş. Biz korkulacak kurumlar değiliz. Hükümete de sesleniyorum. Örgütlenme önündeki engelleri kaldırın.”

Yaşanan her facianın ardından yapılan “Ders olsun” ifadelerini de eleştiren Yaman şöyle devam etti: “Ders olsun yuvarlak bir ifade. Şehitler veriyoruz, önceden yer yerinden oynardı. Şimdi maalesef alışıldı. İş cinayetleri de… Böyle olmasın.”

Patlamanın yaşandığı işyeri sahibinin eski söyleşilerinde “Tehlikeli bir işyeri burası. Yüzde 98 kaza yaşanabilir” şeklindeki ifadelerine ilişkide şöyle konuştu: “Dünyada muadilleri var, onlarda öyle mi? Bir işyerinde birkaç yılda bir böyle olaylar yaşanıyorsa bir bakacaksın. İşveren şunu düşünsün eğer sendika varsa işyerinde bir olay meydana gelince ilk sendika hesap verir. İşçi nasıl avukat tutuyor mağdur da tutuyor. Sen burada kazanıyorsan sendikanın önüne koycan, kazanmıyorsan da. Gayri ciddi durumlar var.”

Kaynak: Aydınlık