KAZALARIN ÇÖZÜMÜ DENETİM

Üç gün önce Manisa’da meydana gelen otobüs kazasında altı kişinin, iki gün önce de Balıkesir’deki benzer kazada 15 kişinin hayatını kaybetmesi ve son olarak dün Uşak’ta yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu 30 kişinin yaralanması, otobüs taşımacılığında ne gibi sıkıntılar yaşandığı konusunu gündeme getirdi. Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Yönetim Kurulu Başkanı Birol Özcan ve Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Kenan Öztürk, kazaların nedeni ve nasıl önlenebileceği konusunda açıklamalarda bulundular. Başkanlar otobüs firmalarına olan denetimlerin salgın nedeniyle gevşetildiğini, hem yolların hem otobüs firmalarının denetlenmesi gerektiğini vurguladılar. Özcan ve Öztürk, otobüs firmalarının şoförün dinlendirilmesi kuralına uymadıklarını anlatılar.

‘FİRMALARDA SENDİKA YOK’

  • Kenan Öztürk: “Son dönemde katliam boyutuna varan kazalar oluyor. Bunu sadece trafik canavarlığı ile izah etmenin imkânı yok. Otobüs firmaları da bilinçsiz, insanlar kötü koşullarda, Karayolları Taşımacılık Kanununa aykırı şekilde çalıştırılmaya devam ediliyor. “Balıkesir’deki kazada sürücünün dinlendirilmeden araç kullanmaya zorlandığını, ailesinin ifadelerinden anlıyoruz. Otobüs firmalarının çok büyük bir bölümünde durum böyle. Firmalarda sendika yok. Daha önceki sendikalaşma girişimleri ne yazık ki başarılı olamadı. Örgütlenmeye çalışan otobüs firması çalışanları direkt kapının önüne konuluyor. Örgütlü olduğumuz UPS gibi yerlerde, uzun yol şoförlerinin sıkıntılarına hemen koşuyor müdahale ediyoruz. Şoförlerin dinlendirilmesi ve evraklarının tamamlanması konusunda müdahil oluyoruz. Örgütlü olduğumuz noktalarda her zaman işçilerin yanındayız.

‘BASKI ALTINDALAR’

“Otobüs firmalarının tamamı örgütsüz. Trafikteki düzenlemeye göre bir sürücü dört buçuk saat araç kullandıktan sonra en az kırk beş dakika dinlenmeli. Bir sürücü 24 saat içerisinde en fazla 9 saat araç kullanabilir ve mutlaka 11 saat kesintisiz olarak dinlendirilmeli. Bunun bir zorunluluk olmasına rağmen otobüs firmalarının hiçbiri uymuyor.”

“İşçilerin iş güvencesi olmadığı için firma yetkilileri ‘çalışın çalışmazsanız kapı orada’ diyor. Sürekli baskı ve mobbing altında çalıştırılıyorlar. Buradaki temel sorun yasadışı, kuralsız bir durumda şoförleri çalıştırmaları. Bu işin sorumlusu da otobüs firmalardır. Dolayısıyla o insanların hakkını savunacak bir kurumun olması lazım.”

‘İNCELEME YAPILMIYOR’

“Son iki yılda otobüs kazaları oranı arttı. Pandemi nedeniyle inceleme yapılmıyor, müfettişler gönderilmiyor. Sigortasız işçi çalıştırılıyor diye şikâyette bulunuyoruz, denetleyen kimseyi bulamıyoruz. İnsanların kuralsız, güvencesiz ve yasadışı çalıştırılmalarının önünde geçilmesi lazım.

“Takometre cihazı üzerinde firmalar sürekli oynuyor. Buradaki cezalar çok komik: Başkasının ehliyetini kullanmanın cezası 600 lira. Bu noktada denetimin artırılması şart. Bu durumun değişmesi lazım.”

  • Birol Özcan: “Firmalar, şoförleri yola çıkamayacakları bir durumda çalıştırmaz. Otobüs şoförlerinin dijital kartları var. Bir seneye dönük olarak hangi süreyle otobüs kullandığı orada kayıtlıdır. Büyük bir otobüs firması, kaza riski olan bir otobüsü sefere çıkartamaz. Kazadan sonra otobüs firmaları çok büyük tazminatlar ödüyor. Hiçbir firma bu riski almaz. Yani şoförlerin uykusuz yola çıkarılması gibi bir olay yok. Dijital kart ve ehliyetleri ile ilgili denetleme yapıldığında bir hata olup olmadığını görülür.”

“Uzun yollarda iki şoför çalışıyor, bu nedenle otobüs kazaları azaldı. Otobüs firmaları otobüslere de otobüs firmalarına da göz bebeği gibi bakıyor. Şoförler otobüsü dört saat kullanabilirler ama yolda uykusu gelen bir şoför sağa çeker ve otobüsü şoför arkadaşına devreder. Ama maalesef bazı şoförler bunu yapmıyor. Bir elli kilometre daha gideyim, yüz kilometre daha gideyim derken böyle olaylar yaşanabiliyor. Bu konuda inatlaşma olmaması lazım.”

“Bir de trafik kontrollerinde iki şoför de aşağı indirilsin, evraklarına bakılsın ve ondan sonra devam ettirilsin. Özellikle yaz ayarına yol kontrolleri sıklaştırılmalı. Çünkü sıcakta otobüs şoförü gittiği zamana 200 kilometrede bir hava almış olsa şoför rahatlar ve yolculuğu daha hatasız ve sağlıklı geçer. Avrupa standartlarında da bir iş yapılmış olur. Yol kontrolleri sıklaştırılsın ve bütün otobüsler otogar çıkışlı olsun. Bunlar kontrollü bir şekilde yapıldığı zaman kazları en aza indirebiliriz.”

Kaynak: Aydınlık