Bursa Şubemizin 9. Olağan Genel Kurulu 05.06.2022 tarihinde Bursa BTSO Eğitim Vadisi Oğuz Kağan Köksal Toplantı Salonu’nda, merkez ve şube yöneticilerimiz ile konukların ve delegelerin yoğun katılımı ve coşkuyla gerçekleşti. Genel Kurulda yapılan seçimlerde Özdemir Aslan yeniden şube başkanı oldu. Şube Sekreteri Murat Aydın, Şube Mali Sekreteri Haydar Gümüş oldu.
Açılış, Divan Seçimi, Saygı Duruşu
Şube Sekreteri Metin Şahin’in açılışını yaptığı Genel Kurulda delegelerin önergesi üzerine Divan Başkanlığını Sendikamızın Genel Sekreteri Gürel Yılmaz; Divan üyeliklerini Genel Eğitim Sekreterimiz Ersin Türkmen, Mersin Şube Başkanımız Savaş Gürkan ve Aras Kargo delegelerinden Nazlı Arın Özdek yaptı.
Divanın oluşmasının ardından Genel Kurulu başlatan Gürel Yılmaz duyulan güvenden dolayı katılımcılara teşekkür etti. Zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle emekçilerin zor günlerden geçtiğini belirten Yılmaz, ‘bu zor dönemde toplanan genel kurulun işçi sınıfına hayırlı olmasını dilerim’ dedi.
Genel Kurula Katılan Konuklar;
Türk-İş 8. Bölge Başkanı Ruhi Biçer, Türk-İş 8. Bölge Eski Başkanı Sabri Özdemir, Türk Metal 3 Nolu Şube Başkanı İsmail Türk, Türk Metal Gemlik Şube Başkanı Erdal Kaygun, Türk Metal TOFAŞ Şube Başkanı Ömür Bayrak, Türk Metal Sendikası Emek Şube Başkanı Nizamettin Bilik, Petrol İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ersin Birgül, Tek Gıda İş Sendikası Mustafa Kemal Paşa Şube Başkanı Engin Öz, Kristal İş Bursa Şb. Başkanı Mehmet Dikmen, Toleyis Sendikası Genel Sekreteri Yücel Köksal, Toleyis Sendikası Bursa Şb. Sekreteri Ali Uludağ, Toleyis sendikası temsilcileri Uğur Özkan ile Semih Acar, Demiryol İş Bursa Şube Mali Sekreteri Hilmi Gültekin, Ağaç İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Ergin Çoban, Ağaç İş Sendikası İnegöl Şube Mali Sekreteri Yusuf Gündoğdu, Tarım İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ayhan Gürçe, DİSK Birleşik Metal İş Bursa Şube Başkanı İsmail Kocamaz, BES Bursa Şube Başkanı Nuriye Aydemir, Tarım Orman Sen Bursa Şube Başkanı Fikret Gizir ve sendika üyeleri, Eğitim Sen Bursa Şb Sekreteri Derviş Erdem, TMMOB Bursa İl Koodinasyon Sekreteri Feridun Tetik ve MMO Bursa Şb. Eski Başkanı İbrahim Mart, Av. İsmail Dede, Av. Kemal Özgür Yetkin, Av. Mertcan Dede, Tüm Emekliler Sendikası Bursa Şb. Başkanı Cihat Uygun ve sendika üyeleri, Yerel Gazete Köşe Yazarı Erhan Altun.
Şube Başkanı Özdemir Aslan; Evde kalamayan, pandemiyi göğüsleyen emekçiye kaynak yok
Genel Kurulda konuşan Bursa Şube Başkanımız Özdemir Aslan ülkemizde, dünyada ve çalışma yaşamındaki gelişmeler ile sendikamızın gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Genel kurulların önümüzdeki dört yıla ilişkin mücadele kararlarının alındığı organlar olduğunu, bu nedenle emekçilerin yaşamına etki eden gelişmelerin tahlil edilmesinin gerekli olduğunu belirten Özdemir Aslan, bir önceki genel kurulda toplu sözleşme aşamasına gelinen Aras Kargo ve Gürsoy Me-Par Nakliyat işyerlerinin bugün sendikalı olarak salonda bulunduklarını, sendikamızın yeni işçileri bünyesine katarak örgütlenmesini büyüterek yoluna devam ettiğini anlattı.
Bu gelişmeler yaşanırken tüm dünyayı kasıp kavuran Covit-19 salgının yaşandığını, salgında emekçilerin hayatlarını kaybettiklerini, başta sağlık çalışanlara olmak üzere kargo ve lojistik çalışanlarının evde kalamayıp risk altında çalışmaya devam ettiklerini; bu dönemde getirilen yeni modellerle de emeğin baskı altında tutulduğunu sermayeninse bu durumu fırsata çevirdiği saptamalarını yaptı.
‘Asgari ücret ve emekli maaşları güncellenmeli’
Ülke kaynaklarının sermayenin yararı için harcandığını ancak pandemide canı pahasına çalışan emekçinin bu gelir ve kaynaklardan yararlandırılmadığını belirten Aslan, bu dönem asgari ücret üzerinde vergi alınmamasının olumlu bir gelişme olduğunu ancak enflasyondaki artışlar nedeniyle işçilerin ücretlerinin eridiğini belirterek; “Emekçilerin ücretlerine sene başında yapılan zam daha Şubatı görmeden bir anda yok oluyor. Halen daha akşam sabah neye ne zaman zam geleceğini, zamların nerede duracağını bilmiyoruz. Ücretler emekçilerin yaşamını sürdürmek için yani beslenmesini, barınmasını sağlamaya yetmez oldu. Bir aylık geçinmeye yetecek biçimde olması gereken ücretler, fahiş oranda yapılan zamlar nedeniyle on gün bile yaşamaya yetemiyor” dedi.
İçinde bulunulan bu olumsuz tabloya karşın hala asgari ücretin güncellenmesi konusunda olsun 2500 liraya geçinmeye çalışan emeklilerin maaşlarının iyileştirilmesi konusunda olsun hükümetin bir adım atmadığını belirten Başkan Aslan, beslenme, barınma gibi temel ihtiyaçları karşılayacak, asgari geçinmeye yetecek ücretin korunmasının hukuki bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra çalışma hakkı, sendikal hak ve özgürlüklerin de hukuk devletinin olmazsa olmazlarından olduğunu belirten Aslan, emekçilerin yasalarca güvence altına alınmış olmasına rağmen bu haklarının engellendiğini, sendikalı oldukları için işçilerin işten atıldıklarını, Bursa’da metal, tekstil ve işkolumuz taşımacılıkta bunun pek çok örneğinin yaşandığını, sendikal çoğunluk sağlanmış olunmasına rağmen işverenlere tanınan yetki itirazları nedeniyle ve yapılan işten çıkarmalar nedeniyle sendikal hakların engellendiğini aktardı.
‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ diyemeyiz
‘Sağlıkta dönüşüm’ adı altında sağlık sisteminin aşındırıldığını, randevu sistemindeki aksaklıklar nedeniyle insanların sağlık hizmetlerine erişmede büyük sorun yaşadıklarını belirten Aslan, emekçilerin kendilerine dayatılan bu açlık, yoksulluk politikalarına karşı sendikalı olmasının önemini de vurgulayarak örgütlenmekten başka bir çıkar yolunun olmadığını ifade etti.
Aslan, bize dayatılan bu sefalete karşı sendikalı olmaktan örgütlenmekten çekinmemeliyiz. Nasıl ki pandemi koşullarında kıdem tazminatını koruduysak, 25 yaş altı ve 50 yaş üstüne emekliliği kısıtlama gibi emeklilik hakkını tırpanlamaya geriye götürmelerinin karşısında durup engellediysek, var olan sorunlarımızı, bize dayatılan zorlukları da mücadele ederek, dayanışma ve hep birlikte durarak üstesinden gelebiliriz” dedi.
İçinden geçtiğimiz bu süreçte kimsenin ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ diyemeyeceğini belirten Aslan, “Çünkü bunu dersek daha fazla işsizlik, daha fazla istihdam bürosu daha fazla taşeron olacaktır ve ülke patronlar için taşeron cennetine çevrilirken işçiler için taşeron cehennemi olacaktır” dedi.
Etrafımızdaki savaşların da en can alıcı meselelerin başında geldiğini belirten Aslan, savaşlarla birlikte derinleşen krizler ve hayat pahalılığından kurtulmanın yolunun da mücadeleden dayanışmadan geçtiğine işaret etti. ortak mücadele konusunda Bursa’da sendikalar ve emek örgütleriyle önemli bir ivme yakalandığını belirten Aslan, bunun sürdürülmesi için sendikamızın çaba göstermeye devam edeceğini söyledi.
Ambarlar, UPS, DHL, Aras, Me-Par’da başardık
Aras Kargo, UPS, DHL, Me-par ve ambarlardan gelen delegelere de yönelik olarak “Bizler kenetlenirsek daha güzel yarınlara, insanca yaşayabileceğimiz günlere hep birlikte varacağız” diyen Aslan örgütlü gücün önemine de vurgu yaparak üyesinden yöneticisine sendikamızın bugüne gelmesinde emeği bulunanlara teşekkür etti.
Şube Başkanımız Özdemir Aslan konuşmasını 59. ölüm yıl dönümü dolayısıyla adına anma etkinlikleri düzenlenen işçi sınıfı şairi Nazım Hikmet’in “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle tamamladı.
Genel Başkan Kenan Öztürk; Savaş ve yoksulluk emekçilerin gündeminden inmedi
Genel Başkan Öztürk içinde bulunulan ekonomik durum, hayat pahalılığı, dünyadaki savaş ve çatışmalar ile ekonomik krizlerin emekçilerin yaşamına etkileri, çalışma yaşamı ve sendikamızın gündemine ilişkin değerlendirme ve tespitlerde bulunduğu konuşmasında birlikte mücadele ve kararlılık vurgusu yaptı.
Dünyada işgallerin savaş ve çatışmaların sürdüğünü, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşın da ağır sonuçlarıyla birlikte devam ettiğini belirten Başkan Öztürk, bu savaşlardaki temel hedefin emperyalist ülkelerin işgale dayalı sömürünü arttırmak ve enerji kaynaklarını elinde bulundurmak olduğunu söyledi. Savaşta zenginlerin servetine servet kattığını yoksullarınsa en ağır biçimde bedel ödediğini belirten Başkan Öztürk, emek örgütlerinin tereddütsüz olarak dünyadaki bu savaşların karşısında olması gerektiğinin altını çizdi.
Yoksul emekçi halkın bu savaşlarda büyük bedeller ödediğini, bugün dünyada bu savaşlar nedeniyle milyonlarca insanın mülteci haline geldiğini belirten Başkan Öztürk, ülkemizde de 8 milyon mültecinin barındığını ve bu gerçeğin çalışma yaşamının bir parçası haline geldiğini belirtti.
Mülteci sorunun yakıcı bir sorun olarak bütün dünyanın gündeminde olduğunu ancak çözümün nasıl olacağı konusunda doğru bir politikanın ortaya konulmadığını, mültecilerin savaşlardan sorumlu tutulamayacağını belirten Başkan Öztürk, karın tokluğuna ücretlerle, sigortasız, sendikasız koşullarda çalıştırılan göçmen işçilerin çıkarlarının tüm işçilerle ortak olduğuna işaret etti.
Ekonomik krizin etkileri, şirketlere verilen garantiler
Pandeminin de etkisiyle bütün dünyada enflasyon sorunu yaşandığını ancak ülkemizde krizle birleşen enflasyonun daha derin boyutta yaşandığını, resmi enflasyon rakamının yüzde 73 buçuk, bağımsız kaynakların ise yüzde 160 civarında olduğunu aktaran Başkan Öztürk, enflasyonun toplu sözleşmelerle elde edilen ücret artışlarını da etkilediğini söyledi.
Bu duruma gelinmesinde özelleştirmelerin ve dışa bağımlı ekonomi politikasının rolü olduğunu belirten Başkan Öztürk, son 20 yılda 60 milyar dolarlık özelleştirme yapıldığını, pek çok kamu kurumunun özelleştirmeler eliyle şirketlere peşkeş çekildiğini, özelleştirmelerle elde edilen gelirlerle müşteri garantili otoyollar ve hastaneler yapılarak ülke kaynakları ve halkın cebinden alınan paraların şirketlerin kasasına aktarıldığını, gelir kaybı yaşayan emekçilerin ise her krizle birlikte durumunun daha da kötüleştiğini anlattı.
Üstelik şirketlere verilen garanti sözünün döviz kuru üzerinden yapıldığını hatırlatan Başkan Öztürk, bugün ülkedeki enflasyonun savaş halindeki ülkelerden bile daha yüksek olduğunu ifade etti. Başkan Öztürk, “Dünyada da enflasyon var’ gerekçeleri ile emekçilerin içine sürüklendikleri açlık ve yoksulluk durumunun açıklanamayacağını belirterek rantçı, özelleştirmeci politikalar yerine kamucu politikalara ihtiyaç olduğuna işaret etti.
Şirketler karını arttırırken emekçilerin payına yoksulluk düştüğünü belirten Başkan Öztürk, milyonlarca emekçinin en temel hakkı olan barınma, beslenme hakkından bile mahrum bırakıldığını söyledi. Başkan Öztürk, emekçilere dayatılan bu politikalara karşı örgütlü birleşik mücadelenin zorunlu olduğunu belirterek emek örgütlerine de rol düştüğünü ifade etti.
‘Demokrasi ve emek mücadelesi kopmaz bağlarla bağlıdır’
Sendikalaşma önündeki engellere, anti demokratik uygulamalara, işten çıkarmalara, sendikalaşma oranlarının düşüklüğüne de değinen Başkan Öztürk, sendikal haklar bakımından dünyada en kötü on ülke arasında yer alındığını belirterek şunları ifade etti; “Bizler geleceğimize, ekmeğimize sahip çıkarken demokrasi mücadelesine de sahip çıkmalıyız. Demokrasinin olmadığı yerde işçilerin haklarının bir garantisi yoktur” dedi.
“Önümüzdeki süreçte bir takım yapay ayrımları bir tarafa bırakarak bu sefalet politikalarına ‘hayır’ dememiz lazım. İnsanca yaşamak için taleplerimizi en güçlü biçimde savunmalıyız. Kıdem tazminatı nasıl koruduysak kazanımlarımız da en güçlü biçimde korumalıyız” diyen Başkan Öztürk, kıdem tazminatı hakkının korunması için ortaya konulan mücadelenin aslında emek örgütleri birleştiğinde neleri başarabileceklerine de bir örnek olduğunu söyledi.
‘Kargolarda tüm zorluklara karşın kenetlendik başardık, hepinize teşekkür ediyorum’
İşkolumuzdaki örgütsüz tabloya, taşeronlaşmaya, göçmen emeğinin sömürüsü ve kayıt dışı çalışmaya ve bu durumun örgütlü işyerleri üzerinde yarattığı baskıya da değinen Başkan Öztürk, bütün bu olumsuz tablo içerisinde sendikamızın zorlu mücadeleler vererek önemli başarılar sağladığını söyledi. Başkan Öztürk şunları kaydetti;
“İşkolumuzda mevcut standart dışı çalışmaya, sendikalaşma önündeki engellere, haksız hukuksuz işten atmalara rağmen mücadelemiz devam ediyor. Evet bu sendikayı omuzlayıp buraya kadar getiren ambar işçileri bugün bu solonda aramızdalar. Onlara huzurlarınızda sonsuz kere teşekkür ediyorum. Onlarla beraber UPS işçilerini örgütledik. Bu geleneği DHL ve Aras Kargo ve işyerlerinin örgütlenmesi sürecinde de devam ettirdik. Her birinde onlarca ülkede dayanışma eylemleri yapıldı. Uluslararası sınıf dayanışması ile sendikal örgütlülüğümüzü bir kat daha büyüttük. Bugün bu salonda olan olmayan kargo işçilerine teşekkür ediyorum. Kargo işverenleri ‘kargoda sendika olmaz’ söylemleriyle mücadelemizi kırmaya çalıştılar ancak hep birlikte direndik ve kazandık. Sizler büyük işler başardınız hepinizi tebrik ediyorum. Bu gün de önümüzde yeni görevlerimiz var. Hala örgütsüz durumda olup mesai ücreti daha almadan uzun çalışma saatleriyle ter döken arkadaşlarımızın da sendikalı yapılması için sizlere görevler düşüyor. Önümüzdeki hedefimiz Yurtiçi ve MNG kargonun örgütlenmesi olmalıdır. Yine e-ticaretle birlikte önemi artan Yemeksepeti gibi firmalarda çalışan işçilerin de sendikalı olması için çaba göstermeliyiz. Mutlaka başaracağız. Nasıl ki dün UPS, DHL ve Aras Kargo’da kazandık bugün de Yurtiçi, Yemek Sepeti ve MNG’de kazanacağız. Önümüzdeki dönem toplu sözleşme süreçlerini de başarıyla tamamlamak için omuz omuza olacağız.”
Genel Başkan Kenan Öztürk genel kurulun tüm taşımacılık işçilerine ve işçi sınıfının mücadelesine katkı sunması temennisiyle konuşmasını tamamladı.
KONUKLARIN VE DELEGELERİN KONUŞMALARI
Biçer; Birlik ve beraberliğimizi korumak zorundayız
Genel Kurul konukların konuşmaları ile devam etti. Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer ‘Hepinizi Türk-İş adına saygıyla, sevgiyle selamlıyorum’ sözleriyle başladığı konuşmasında sendikalar kanununda yer alan ‘500’ün altında üyesi olan şubelerin genel kurullarını üye ile 500’ün üstünde üyesi bulunanlarınsa delege ile genel kurullarını yapar’ şeklindeki maddeyi hatırlatarak 9. Genel kurulunu delege ile toplayan Bursa Şubemizi bundan dolayı tebrik etti. Biçer, “Umuyor ve güveniyoruz ki bir sonraki 10. Genel kurulunu da daha büyümüş olarak yapacağız” dedi.
Konuşmasında hayat pahalılığı ve çalışma yaşamı gündemini oluşturan konulara değinen Biçer şunları kaydetti; “Bazen ses güzel geliyor ama bir bakıyorsunuz görüntü yok yılbaşında da bize güzel bir ses geldi dendi ki asgari ücret vergi dışı kalıyor. Hepimiz sevindik. Yıllarca tüm konfederasyonların, hepimizin talebi adil bir vergi düzeninin ülkeye gelmesiydi. Geldi. Geldi ne oldu. 4253 lira net.“
Asgari ücrete ilişkin sanayi odası ‘bizim işçimizi bu ücretlerle asgari ücrete ezdirmememiz gerekiyor’ yönlü açıklamaları ile işverenlerin 2010 yılında asgari ücrette Avrupa’yı geçtik şeklindeki açıklamalarını da hatırlatan Biçer şunları kaydetti; “Ne yaptılar bu işverenler ekonomi sayfalarına reklam verdiler, asgari ücrette Avrupa’yı solladık diye. O zaman asgari ücretten vergi kesilirken durumumuz 312 Avro idi. Avrupaki beş ülkeden daha fazla asgari ücret alıyorduk. Bunlar Bulgaristan, Romanya, Litvanya, Estonya idi. Bu beş ülkenin ortalama kazançları 210 Avroydu. Bizimki ise 312 avro idi. Aradan 12 yıl geçti. Bugüne geldiğimizde Türkiye’de vergisiz bir asgari ücret (yani dedik ya iyi bir ses geldi görüntü alamadığımız) 239 avro. Bugün o beş ülkenin gelmiş olduğu durum asgari ücretten 501 Avro. Biz o gün onlardan yüzde 47 fazla iken bugün onlar bizden yüzde 206 fazla. Yani bir taraftan diyorsun ki asgari ücret vergi dışı, ama maalesef nasıl kalırsa alım gücü olarak hiçbir değeri yok.”
O günden bu güne Türkiye’deki 16 milyon çalışanın gelirlerinde önemli düşüşler olduğunu belirten Biçer, bu kesimin asgari ücret bazında gelirlerinde yüzde 4/1 oranında gerileme olduğunu aktardı. Emeklilerin de 2008’de yapılan SGK düzenlemesinden bu yana yüzde 25 oranında gelir kaybı yaşadığını, gayrisafi milli hasıladan aldıkları payın gerilediğini belirten Biçer, ‘emekçiler kaybetmeye devam ediyor’ dedi.
Türk-İş Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer ne olursa olsun emekçilerin birlik ve beraberliğini koruyarak, birbirine güvenmesi, desteklemesi gerektiğini söyledi.
Genel kurula katılan çok sayıda konuk ve delege söz alarak kongreyi selamladı. Yapılan konuşmalarda ortak vurgu açlık ve yoksulluk dayatmalarına karşı birlikte mücadele ve insanca yaşam mücadelesinin büyütülmesi oldu.
EMEKLİLİĞİ GELEN ŞUBE YÖNETİCİMİZ METİN ŞAHİN’E PLAKET VERİLDİ
Olağan Genel Kurulda emekliliği nedeniyle görevinden ayrılan Bursa Şube Sekreteri ve Süper Kargo ambarı çalışanı Metin Şahin’e, Genel Başkanımız Kenan Öztürk ve Şube Başkanımız Özdemir Aslan tarafından plaket takdim edildi. Genel Başkan Kenan Öztürk sendikanın verdiği hiçbir görevden kaçınmayan Şahin’e özverisi, bugüne kadar vermiş olduğu destek ve katkılarından dolayı teşekkür etti.
Yaptığı veda konuşması ile katılımcılara duygulu anlar yaşatan Metin Şahin de, TÜMTİS sendikasında zor imkanlar ile başlayan yolculuk serüvenine değinerek, ‘Zor koşullarda bugünlere geldik. Bunun her zaman kıymetini bilin. Bu sendikada olmaktan, onun bir üyesi, yöneticisi olmaktan her zaman onur duydum ve bu hep öyle olacak’ dedi.
KURULLARIN İBRASI, SEÇİMLER
Konuşmaların ardından kurulların aklanması gündemine geçildi. Genel Kurulda kurullar ibra edildi. Daha sonra yönetim ve zorunlu organların belirlenmesi için Yüksek Seçim Kurulu gözetiminde seçimler yapıldı.
Olağan Genel Kurul delegelerinin oyları sonucunda şube yönetimi şu şekilde oldu;
Şube Başkanı : Özdemir Aslan
Şube Sekreteri : Murat Aydın
Şube Mali Sekreteri : Haydar Gümüş.
Şube Yönetim Kurulu üyeleri : İsmet Aktepe, Süleyman Bulut.
Şube Disiplin Kurulu üyeleri : Mehmet Çobanlı, Selim Yıldırım, Mehmet Arıkan.
Şube Denetleme Kurulu üyeleri : Ahmet Şener, Sebahattin Alkan, Barış Karanfil.
FOTO ALBÜM; Bursa Genel Kurul