İzmir Şubemizin 11. Olağan Genel Kurulu 03.07.2022 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu Hakemler ve Gözlemciler Derneği Atatürk Stadı Açık Tribünaltı Eğitim Tesisleri’nde merkez ve şube yöneticilerimiz ile konuklarımızın ve delegelerimizin yoğun katılımı ve coşkuyla gerçekleşti. Yeni mücadele kararlarının alındığı Genel Kurulda delegelerin oyları sonucunda Şükrü Günseli yeniden Şube Başkanı oldu. Şube Sekreteri Seyfi Erez, Şube Mali Sekreteri Muhammer Sarı oldu.
Şube Sekreteri Seyfi Erez’in açılışını yaptığı Genel Kurulda, Divan Başkanlığını Sendikamızın Genel Sekreteri Gürel Yılmaz, divan yardımcılığını Genel Eğitim Sekreteri Ersin Türkmen, Katip üyeliklerini Bursa Şube Başkanı Özdemir Aslan ve ambar işçisi Gülsün Karagöz yaptı. Yerini aldıktan sonra divan adına Başkan Gürel Yılmaz duyulan güvenden dolayı delegelere teşekkür etti. Ardından gündeme geçildi.
ŞUBE BAŞKANI GÜNSELİ’NİN KONUŞMASI
Saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını yapmak üzere Şube Başkanı Şükrü Günseli söz aldı. Günseli konuşmasında, dünya ve Türkiye’deki ekonomik, sosyal ve siyasal duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu; sendikal hak ve özgürlükler konusundaki talepleri dile getirdi ve geçtiğimiz 4 yıldaki şube çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Covid-19 salgınının dünyada emekçiler ve yoksul halklar açısından etkilerine değinen Başkan Günseli salgınla mücadelede gelişmiş ülkeler ile yoksul ülkeler arasında farklılıkların bulunduğunu, demokrasi ve sosyal hakların geliştiği ülkelerde ekonomik paketlerle emekçiler bir nebze de olsa korunurken yoksul ülkelerde emekçilerin korumasız bırakıldığını, açıklanan ekonomik paketlerinse sermayenin çıkarları doğrultusunda olduğunu ifade etti.
Bu dönemde işsizliğin arttığını, işyeri kapanan esnafın borç batağına saplandığını, yoksullaşmanın derinleştiğini belirten Günseli, “Bizim gibi ülkelerde covid-19 çok daha etkili oldu. Milyonlar işini kaybetti. Sermaye kesimi için büyük bütçeler hazırlayanlar iş emekçilere gelince adeta kulaklarını tıkadı. Böylece aslında kimin yanında olduklarını gösterdiler. 84 milyonun yanında olmadıklarını gösterdiler. Yoksulun, emekçinin yanında olmadıklarını gördük” dedi.
1068 lira bir ücretle işçilerin ücretsiz izne çıkarıldığını verilen ücretin hazineden karşılanmadığını, işçilerin alınteriyle oluşturulan İSF’den alındığını, yeterli beslenememe ve sağlık önlemlerinde yaşanan yetersizlikler nedeniyle işçi ve emekçilerin salgının bedelini daha ağır biçimde ödediğini, hayatını kaybedenlerin yüzde 98’nin emekçilerden oluştuğunu, sağlık çalışanlarından sonra işkolumuz taşımacılıkta da işçilerin risk altında çalıştıklarını, kargo-kurye-taşımacılık işçilerinin iş yükünün arttığını, hafta tatili bayram tatili ve mesai saati ücreti olmaksızın çalıştıklarını aktaran Günseli, salgınla mücadele daha etkili ve emekçiden yana politikaların izlenebilirdi dedi. Sendikalı olmanın yararlarından söz eden Günseli, bu kazanımların korunması ve geliştirilmesi gerektiğine işaret etti.
Koronavirüs salgını sürecinde ekonomilerde daralma yaşandığını, enflasyonun daha da arttığını, gerçek enflasyon rakamlarının yüzde yüz 50’nin üzerinde olduğunu belirten Günseli, “Gerçek enflasyon rakamlarını gizleyerek emekçilere yalan söylediler. Aslında enflasyonu düşük gösterilerek bizim alınterimiz çalınıyor” dedi. Ülkemiz kaynaklarının 84 milyonu geçindirmeye yetip arttığını belirten Günseli, ekonomi yönetiminde siyaset kurumunun daha adil olması gerektiğine işaret etti.
Sendikamızın çalışmalarından söz eden Günseli, bu dönem ambarlarda, kargo ve lojistik şirketlerinde sendikamızın kazanımlarını koruduğunu, fahiş orandaki enflasyona rağmen ücretlerin enflasyona ezdirilmediğini, Aras Kargo örgütlenmesinin bu süreçte tamamlandığını, Yemeksepeti’inde örgütlenme hedeflerinin devam ettiğini aktardı. Günseli örgütsüz kargoların örgütlenmesinin önümüzdeki dönemin hedeflerinden olduğunu sözlerine ekledi.
‘Asla mücadeleden vazgeçmeyin’ diyen Günseli, mücadele deneyimlerinden birikimlerinden feyz alınması gerektiğini vurgulayarak Anadolu’nun yetiştirdiği ozanlardan Ahmet Arif’in ‘Anadoluyum ben’ şiirinden dizeler okuyarak konuşmasını tamamladı.
KONUKLARIN TANITIMI MESAJLAR
Şube başkanının konuşmasından sonra konukların tanıtımı ve konuşmaları gündemine geçildi. Salonda bulunan konuklar tanıtıldı ve gelen mesajlar okundu.
GENEL BAŞKAN ÖZTÜRK’ÜN KONUŞMASI
Daha sonra söz alan Genel Başkanımız Kenan Öztürk, dünya ve ülkemizdeki siyasal, sosyal ve ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada savaş ve çatışmaların sürdüğünü, merkez kapitalist ülkelerin Ortadoğu’yu “demokrasi ve barış götüreceğiz” yalanıyla işgal altına aldığını, milyonlarca insanın yerinden yurdundan edildiği Irak, Suriye, Libya, Yemen ve Afganistan’dan sonra Ukrayna’da yeni bir savaşın başladığını, savaşlar nedeniyle emekçilerin yaşamının zorlaştığını, 8 milyon göçmenin ülkemize sığındığını, uluslararası sermayenin bu savaşlarda çıkar elde ederken yoksul halkların canlarını ve elindeki kazanımları kaybederek bu savaşlarda bedel ödemeye devam ettiklerini aktaran Başkan Öztürk, işgale ve sömürüye dayalı bu savaşların karşısında emekçilerin kardeşliğini ve barışı savunmanın bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Ülkemize sığınan mültecilerin günde 12-14 saat çalıştığını, ‘çalışırsan çalış yoksa yerine Suriyeli işçi çalıştırırım’ diyerek yerli işçiler üzerinde baskı ve kazanımlarını yok etmenin bir aracı olarak kullanıldığını belirten Öztürk, bu işçilerin vatandaşlık hakkı olmadığı için sendikalı da olamadıklarını ifade etti.
Başkan Öztürk mülteci sorununun, yakın dönemde katıldığı ITF genel kurulunda da belli başlı gündemlerden birini oluşturduğunu belirterek ‘dünya sendikalarının da vurguladığı temel nokta emekçilerin kardeşliğidir. Mültecilerin bizim haklarımız üzerinde baskı aracı olarak kullanılmasına izin vermemeliyiz. Biz barışı ve kardeşliği savunmalıyız. Aksi takdirde bu savaşlar arttıkça biz emekçiler bedel ödemeye devam edeceğiz’ dedi.
Ekonomik krizle birlikte gelinen duruma da değinen Başkan Öztürk, ekonomik krizin yanında grev yasakları ve sendikalaşma önündeki engellerle anti demokratik uygulamaların iç içe geçtiğini ifade etti. OHAL’in sendikalaşmayı engellemenin bir aracına dönüştüğünü, Ankara şube yöneticilerimize verilen cezaların da bunun bir sonucu olduğunu belirten Başkan Öztürk, üye sayısını çoğaltmanın sendikacının temel bir görevi olduğunu bunun engellenemeyeceğini ifade etti.
Başkan Öztürk, ekonomide yaşanan enflasyon ve kriz nedeniyle işsizlik ve yoksulluk arttığını, asgari ücret artışının zamlar karşısında değerinin kalmadığını, ülkemizde asgari ücretin temel ücret haline geldiğini asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 70 iken Avrupa’da bu oranın yüzde 4 olduğunu ifade etti.
Gıdadaki yüzde 91 olarak açıklanan resmi enflasyon ile enerji ve doğalgaz zamlarına da değinen Başkan Öztürk, asgari ücrette yüzde 30 oranında yapılan iyileştirmenin bu zamlar karşısında bir anlamının kalmadığını aktardı.
İşçilere dayatılan açlık ve yoksulluk politikalarına karşı daha güçlü bir mücadelenin verilmesi gerektiğine işaret eden Başkan Öztürk, “Mesele sadece bu sorunları tespit etmek değil. Biz sendikalar olarak bunu nasıl değiştirebileceğiz, bu açlık ve yoksulluktan nasıl kurtulabilirizi konuşmamız lazım” dedi.
Sendikalaşma oranları da bakımında da geri düzeyde olduğumuzu belirten Başkan Öztürk, emek örgütleri ve sendikaların bu gidişatı değiştirmek için harekete geçmesi gerektiğini belirterek, eğer mücadele edilmezse sadece durum tespiti yapmaktan öteye gidilemeyeceğini ifade etti.
Ranta dayalı bir ekonomi yönetimi ve müşteri garantili yatarımlar nedeniyle şirketler karlarını arttırırken emekçilerin ekonomik büyümeden pay alamadığını belirten Başkan Öztürk, yoksuldan al zengine ver sisteminin artık değişmesi gerektiğini ifade etti.
Bütün engellemelere rağmen sendikamızın büyüyerek yoluna devam ettiğini belirten Başkan Öztürk, örgütsüz kargoların mutlaka örgütlenmese gerektiğini, kargolardaki bu cendereyi kırmanın yolunun örgütlenmekten geçtiğine işaret etti.
‘Başarılamayacak denilen şeyleri başardık’
Ambar işçilerinin dayanışmasıyla UPS işçilerinin örgütlendiğini daha sonra DHL işçilerinin ve Aras işçilerinin bu geleneğe katıldığını belirten Başkan Öztürk, bugün de ambar, kargo ve lojistik işçileri olarak örgütsüz işyerlerinin özellikle MNG ve Yurtiçi Kargo’nun örgütlenmesi bağlamında üyelere görev ve sorumluluk düştüğünü söyledi. Sendikamızın en önemli dayanaklarından birinin temsilci ve üyesinin sendikal örgütlenmeyi birer profesyonel gibi üstlenmesi olduğunu belirten Başkan Öztürk, “Biz kargolardaki mücadeleyi böyle başardık ve bugün de MNG ve Yurtiçi Kargo’yu başarmamız için aynı şekilde bütün üyelerimizin ve tem arkadaşlarımızın desteği ve dayanışmasıyla başaracağız. Başarılamayacak denilen şeyleri başardık, mutlaka önümüze koyduğumuz işyerlerinde de sendikal mücadelemizi başarıya taşıyacağız. Sizlerin ekmeğinin büyümesi için bu gerekli ve zorunludur” dedi.
Genel Başkan Kenan Öztürk genel kurula başarı dileyerek konuşmasını tamamladı.
KONUKLARIN VE DELEGELERİN KONUŞMALARI
Konuklardan söz alan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da asgari ücret gündemine değindi. Taban ücreti olması gereken asgari ücretin geçim ücreti olarak ele alınması gerektiğini belirten Çakmak, asgari ücretin temel ücret olamayacağını söyledi. Örgütlenmeyi konuşmadan asgari ücretin konuşulamayacağını belirten Çakmak, ‘Örgütlenmeyi büyütmezsek önümüze asgari ücretliyi koymaya devam edecekler, ya örgütleneceğiz ya örgütleneceğiz’ dedi. Bölgede de göçmen işçilerin sendikasız ve örgütsüz ve asgari ücretin altında bir ücretle çalıştırıldıklarını belirten Çakmak “Lütfen artık bu asgari ücret defterini kapatalım toplu sözleşme hakkımızı kurtaralım” dedi.
Türk-İş’in kurucu sendikalarından olan kurulduğu tarihten bu yana sendikal hareketin gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuş sendikamız TÜMTİS’in çalışmalarından da övgüyle bahseden Çakmak, “Biz birlikte güçlüyüz güçlü olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz 1952’den bu tarafa birlikte mücadele veriyoruz. TÜMTİS sendikamız 1934 yılında temsilcisini atamış, 1948’de oluşmuş 1949’da genel kurulunu yapmış 1952’de TÜRK-İŞ’e destek vermiş. Konfederasyon kurmuş her işkolunda varsınız var olmaya devam edeceksiniz ben bir bölge başkanı olarak TÜMTİS sendikamız nerede örgütleniyor nerede mücadele veriyorsa yanınızda olacağım. Yanınızda olmaya devam edeceğim arkadaşlar” dedi. TÜRK-İŞ Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak genel kurulu selamlayarak genel kurula başarı dilleklerinde bulundu.
Tüm Emekliler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Şenol da söz alarak genel kurula başarı dileklerinde bulundu.
RAPORLAR AKLANDI
Raporların görüşülmesinin ardından Genel Kurul delegelerin konuşmaları ile devam etti. Delegelerden Muhammer Sarı, Ayten Çağatay söz alarak şube çalışmaları hakkında görüşlerini dile getirdiler ve başarı dilekleri ile delegeleri selamladılar.
KURULLARIN İBRASI
Raporların okunmasından sonra gündemin 7’nci maddesi olan “kurulların ibrası” gündemine geçildi. Şube yönetim kurulu ile şube denetleme kurulunun raporları delegelerin oylarına sunuldu. Yönetim kurulu ile denetleme kurulu delegelerin oy birliği ile ibra edildi.
SEÇİMLER YAPILDI
Kurulların ibrasından sonra seçimler gündemine geçildi. Delegelerin oyları sonucunda şube yönetimi şu şekilde oluştu:
Şube Başkanı : Şükrü Günseli
Şube Sekreteri : Seyfi Erez
Şube Mali Sekreteri : Muhammer Sarı
Şube Yönetim Kurulu Asil üyelikleri: Cengiz Bildirici, Ali Doğru.
Şube Denetleme Kurulu Asil üyelikleri: Kadir Dereli, Sertap Daşdemir, Cüneyt Yusufoğlu.
Şube Disiplin Kurulu Asil üyelikleri: Erdoğan Karakuş, Ayhan Alşan, Serkan Yavuz.
İzmir Şube 11. Olağan Genel Kurul fotoğraf albümü;