“22 yılda maaşlara ortalama her yıl yüzde 13.5 zam yapıldığı kaydediliyor. Bu sene ise yüksek enflasyona rağmen zam ortalaması sadece yüzde 0.6!”
Fransa’da CGT, FSU, SOLIDAIRES başta olmak üzere işçi konfederasyonlarının genel eylem çağrısıyla 29 Eylül’de birçok şehirde 250 binin üzerinde emekçi, 200’e yakın noktada yürüyüş ve miting gerçekleştirdi. Bu genel eylem, fiili olarak genel greve dönüştü. Kamu emekçilerinin yoğun katılımı ise oldukça dikkat çekti.
Emekçiler çok sayıda acil talebini dile getirdi. Eylemlerde öne çıkan en temel talepler şöyle sıralanabilir:
– Tüm ücret ve maaşlara zam.
– İşsizlere uygulanan adaletsiz işsizlik reformunun kaldırılması.
– Emekli maaşlarının arttırılması.
– Asgari ücretin net 2000 avroya yükseltilmesi.
– Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması.
– Haftalık iş saatlerinin 32’ye düşürülmesi.
– Çalışma koşullarının iyileştirilmesi.
– Herkese 60 yaşında tam emeklilik.
– Zenginlere servet vergisi getirilmesi.
– Kamucu, kaliteli sağlık hizmeti.
– Nitelikli eğitim ve ulaşım sistemi.
– Yeni istihdam alanlarının yaratılması.
Fabrika, belediye çalışanları, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi kamu ve özel sektörde çalışan farklı işkollarından işçi-emekçilerle birlikte, üniversite ve lise öğrencileri de bu eylemlere katıldı.
Peki ama neden bu eylemler bu kadar kitlesel oldu? Macron hükümeti seçim öncesi tekelci şirketlere verdiği sözü tutmak için, emeklilik yaşının 65’e çıkarılması yönünde yeniden görüşmeler ve çalışmalara başladı. 2023’un ilk çeyreğinde reform dosyasını yenileyip meclise sunmayı planlanıyor. Özellikle, işçileri ilgilendiren bir diğer konu da, işsizlik maaşlarındaki yaratılmak istenen yeni kemer sıkma politikaları. “Pole-Emploi” (Türkiye’de İŞKUR’un yürüttüğü işlevi Fransa’da bu kurum yürütüyor) getirmeyi plandıkları yeni reform paketi ise esnek ve ucuza çalışmayı, bir o kadar işsizlik maaşı süresi ve ödeneklerini de daha da kısıtlamayı amaçlıyor.
Birazdan okuyacağınız veriler, halkın ve emekçilerin artan hayat pahalılığı ve eriyen maaşlar karşısında, tepkilerinin artmasının ve taleplerinin neden genişlediğine dair bir perspektif sunuyor. Yükselen enflasyon karşısında ücret ve maaşlar adım adım erimekte ve asgari ücret ise düşük rakamlarla artış gösteriyor. INSEE’nin raporuna göre (Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü) Fransa’da temmuz sonu enflasyon oranı yüzde 6.1’e ulaştı.
CGT ise, Çalışma Bakanlığına bağlı DARES (Çalışma Yaşamındaki Hareketliliği Araştırma, Etüt ve İstatistik Yönetimi) verileri doğrultusunda, enflasyon karşısında değişen ücretlere göre vasıfsız işçiler yüzde 2.3, genel olarak işçilerde yüzde 2.7, farklı meslek sahibi işçilerde yüzde 3.6, kadro düzeyindeki çalışanlarda yüzde 3.7 oranında ücretlerde gerileme kaydedildiğine dikkat çekiliyor.
INSEE’nin başka bir raporunda ise 1996’dan 2018’e kadar, yani 22 yılda maaşlara ortalama her yıl yüzde 13.5 zam yapıldığı kaydediliyor. Bu sene ise yüksek enflasyona rağmen zam ortalaması sadece yüzde 0.6!
Yine aynı kuruluşun verilerinde, saatlik brüt asgari ücretin Ağustos 2022’den itibaren 10.87 avrodan 11.07 avroya yükseltildiği, haftalık 35 saat çalışma üzerinden değerlendirildiğinde aylık (151.67 saat üzerinden ) brüt 1678 avroya (net 1329 avro) denk geliyor. Bir başka veri ise, 2014’te 9.53 avro olan brüt saat ücreti, mevcut koşullarda 11.07 avrodur. Bu oranlar ise bizlere son 8 yılda gıdım gıdım asgari ücret artışı yaşandığının somut şekilde sunuyor.
YOKSULLUK, İŞSİZLİK VE BARINMA SORUNUNA, MACRON HÜKÜMETİ ÇÖZÜM BULMADI
2017 yılından beri kadrosuyla ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, artan yoksulluk ve işsizliğe halen çözüm bulmuş değil. Özelllikle, bir senenin dört çeyreğinde (Buradaki 4 çeyrek, Pole-Emploi’ya her 3 ayda bir gelen karar hükmünde kararnamelerle sürekli değişen koşulları belirtmek içindir!) ise farklı meslek edinme veya meslekler arası geçiş kursları ya da yardımcı ve geçici sözleşmelerle Pole Emploi (İŞKUR benzeri kurum) yazılı olmaktan çıkarılan işsizler üzerinden, işsizlik rakamları üzerinde ciddi oynamalar yapılıyor. Ayrıca, Pole Emploi’ya kayıtlı olmayan binlerce yarı zamanlı çalışan ya da işsizlerin bu sistemde gözükmediğini belirtmekte fayda var.
Pole Emploi’nin 2022’nin üçüncü çeyreği için işsizlik verileri halen yayımlanmadı. Ama son 2. çeyrek verileri bizlere somut bilgiler edinmemizi sağlıyor. Pole-Emploi sisteminde yazılı olan işsiz ya da yarı zamanlı çalışanlar, kurslara yazılı olan vb. farklı (A, B, C, D, E..) gibi kategoriler bulunmaktadır. Sadece, A-B-C gruplarının toplamında 5 milyon 436 bin işsiz olduğu belirtiliyor. A kategorisinde ise 3 milyon 165 bin 900 kişinin ise hiçbir aktivitesi olmadan sadece iş aradığı belirten insanlar olduğu belirtiliyor.
Bureau İnternational Du Travail / BIT (Uluslararası Çalışma Bürosu) verilerine göre, Fransa’da 24 milyon, 15-64 yaş grubundaki insanın çıraklık, yarı ve tam zamanlı çalışma ve meslek kurslarında aktif yer aldığı belirtiliyor.
Yine, INSEE verilerinin yoksulluk oranları ise çok çarpıcı. 2019’da yayımlanan bir raporda, kişiye göre hesaplanan bu veriler ortalama nüfusun yüzde 19.7’sinin 885 avro yoksulluk sınırı olan 1102 avro altında bir gelirle yaşamak zorunda kaldığını gösteriyor. Fransa’nın nüfus dağılımı 2021’e göre 68 milyon, bu yoksulluk oranına tahmini olarak denk getirdiğimizde ve pandemi sürecini de düşünürsek yaklaşık 14 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını ifade etmek yanlış olmaz.
Abbé Pierre Vakfının verileri de dikkat çekici örnekler sunuyor. Bu kuruluş 30 yıldır barınma sorunuyla mücadele etmektedir. 2022 verilerinde, ülke genelinde 300 bin üzerinde insanın evsiz olduğu belirtiliyor. Dünyanın 6. ekonomik gücü olan Fransa gibi bir ülke açısından halkının geldiği durumu bir yönüyle gözler önüne sermektedir. 14 milyon insanın pandemiyle birlikte de barınma krizinden etkinlendiği ve durumun derinleştiğine işaret ediliyor. 4 milyon insanın bir bölümünün geçici evlerde kaldığını ve büyük bölümünün ise kötü koşullardaki yasama alanı uygun olmayan dairelerde yaşadığına vurgu yapılıyor.
FRANSA’DA HER YIL ŞİRKETLER 172 MİLYAR AVRO VERGİDEN MUAF
Fransa’da her yıl zengin şirketler 172 milyar avroluk vergiden muaf oluyor, özellikle CAC 40 (Borsadaki 40 büyük şirket) ise kârlarına kâr katmaya devam ediyor. Zenginler vergilendirilmeli talebi her geçen gün aciliyetini koruyor.
Macron hükümeti mevcut durum ve öncesinde olduğu gibi orta ve büyük ölçekli şirketleri kamu bütçesinden desteklemeye ve vergilerinin bir kısmını muaf kılarak sirketlere hediyeler yağdırmaya devam ediyor. 29 Eylül eylemlerindeki önemli taleplerden bir tanesi de işte bu yüzden zenginlerin vergilendirilmesi yönündeydi.
INSEE’nin verilerine göre, ikinci çeyrekteki kamu borcu 57.7 milyar avro artarak ve bu çeyrekteki toplam ulusal düzeyde ulaşılan genel borcun 2.9 trilyon avroya ulaştı.
CGT ŞİRKETLERE YÜZDE 25 EK VERGİ İSTİYOR
CGT, eylül ayındaki bir açıklamasında, hükümetin her yıl düzenli olarak orta ve büyük ölçekli şirketlere 172 milyar avroluk vergi indirimini hediye ettiğini belirtiyor. Sendikanın taleplerinden bir tanesi ise bu şirketlerin acilen yüzde 25 oranında vergilendirilmeye tabi tutulması ve krizin yükünün emekçilere değil, zenginlere yüklenmesi gerektiğini vurguluyor.
BORSANIN EN BÜYÜK 40 ŞİRKETİNİN 3 AYLIK NET KÂRI 81.3 MİLYAR AVRO
Sendika, Fransa borsalarında yer alan ilk büyük 40 şirketin 2022’nin ilk çeyreğindeki net kârının ise 81.3 milyar avro olduğunu belirtiyor. Özellikle, enerji sektörünün ilk çeyrekte yüzde 74, ulaşımda yüzde 47 ve genel olarak diger sektörel alanlarda ise yüzde 38 kar artışı olduğuna dikkat çekiyor.
Kaynak: Günlük Evrensel