Manisa Soma’da 301, Zonguldak Armutçuk’ta 103 ve Kozlu’da 263, Amasya’da 65, son olarak da Bartın Amasra’da 41 madenci ve niceleri gösterdi ki ülkede iş sağlığı ve güvenliği konularında alınması gereken önlemlere ilişkin bir türlü adım atılmıyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu Üyesi Dr. Bülent Aslanhan, işçinin sağlığı ve güvenliği yerine, neoliberal bir anlayışla göstermelik çalışmalar yapıldığını belirterek “İş cinayetlerine, yaralanmalara, meslek hastalıklarına göz yumuluyor” dedi.
Son yıllarda maden ocaklarında meydana gelen kazalarda 5 bine yakın işçinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. İş sağlığı ve güvenliği konusunda BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Dr. Aslanhan, ülkenin küresel sermayenin yatırım alanı olarak ucuz ve güvencesiz emeğin en önemli rekabet gücü haline getirildiği bir çalışma hayatına adım adım zorlandığını anlattı. Aslanhan, çalışma hayatının her türlü güvenlikten yoksun, örgütsüzleştirilmiş, taşeronlaşmanın yaygınlaştığı, emeğin ucuz iş gücü olmaya zorlandığı bir ortama sürüklendiğini, böyle olunca da kaçınılmaz olarak iş cinayetleri de meslek hastalıkları da katlanarak arttığını ve artacağını vurguladı.
Çalışma hayatındaki dinamiklerin “piyasa” ve “piyasanın ihtiyaçları”na göre düzenlendiğini söyleyen Aslanhan, işçi sağlığı alanının da yine bir tür piyasa modeli olan Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerine (OSGB) zorlandığını kaydetti. Aslanhan, özetle şunları söyledi: “OSGB’ler alanın temel yapıları haline gelince, artık işçi sağlığını alanının ihtiyaçları ve bilimsel metotlar değil ‘akçeli hesaplar’ alana hâkimiyet kurmuş oldu.
Durum böyle olunca iş cinayetlerinden ölümler ve facialar kaçınılmaz olarak devam etti. İktidar 2003’ten bu yana işçi sağlığı iş güvenliği alanında büyük hamleler yaptığı iddiasını her faciadan sonra yineledi. 6331 Sayılı Yasa ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı OSGB’lere taşeronlaştırılmış, piyasanın koşullarına terk edilmiş oldu. Son 20 yılda 30 bine yakın işçi bu ülkede iş kazalarından dolayı hayatını kaybetti. Meslek hastalıkları zaten tespit edilemiyordu, yasadan sonra da durum değişmedi. İşçilerin sağlığını ve güvenliğini, özlük haklarını ve mesleki bağımsızlığını gözeten, üretim üzerinde işçilerin ve onların sendikalarının denetimini artıracak kamusal bir “İSG Hizmet Sunum Modelini” geliştirmek bir çözüm olarak durmaktadır. Ulusal düzeyde sistematik bir politikanın yaşama geçirilmesi zorunludur.”
Kaynak: Birgün