Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, “Emeklilik sisteminde bir parça düzenlendi öbür parçası bozuldu. Kimisi 25 yıl çalışarak emekli olacak, kimisi 45 yıl çalışarak” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından EYT düzenlemesinde yaş sınırının olmayacağı duyuruldu. Açıklamanın ardından emeklilik işlemleri ile askerlik ve doğum borçlanmasını ödeyerek emeklilik hakkını kazanmak isteyenler birçok yerde Sosyal Güvenlik Kurumu müdürlüklerinde yoğunluk oluşturdu. Yaklaşık 2 milyon 250 bin yurttaşı ilgilendiren EYT düzenlemesini Prof. Dr. Aziz Çelik ve EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak değerlendirdi.
Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’de emeklilik sisteminin yamalı bohçaya döndüğünü söyledi. EYT düzenlemesi kapsamındaki yurttaşların -8 Eylül 1999 öncesi girişlilerin- sorununun çözüldüğünü ancak bu tarihten sonra işe girenler için devasa bir eşitsizlik olduğunu kaydeden Çelik, “8 Eylül 1999 öncesi girişliler yani EYT’liler, 20-25 yılı tamamlamış halleriyle emekli olabilecekler. 9 Eylül 1999 ya da bir hafta, bir ay farkla girişi olanların emeklilik için 42 yıl çalışması gerekecek. Bu çok adaletsiz ve eşitliksiz bir geçiş” dedi. 9 Eylül 1999 ve sonrası için yeni kademeli ve basamaklı geçiş olması gerektiğini belirten Çelik, “Bir gün önce 25 senede emekli olmak mümkünken bir gün sonra işe girenler için 40-42 yıl söz konusu. Bunun için kademeli ve daha yumuşak bir geçiş gereklidir. Kademeli bir şekilde emeklilik yaşının artırılması gerekir” diye konuştu.
Bu sıkıntılardan birinin EYT’lilerin emekli aylıklarının nasıl bağlanacağı sorunu olduğundan bahsetti. Çelik, “Emekli aylıklarının hangi sisteme göre bağlanacağı belli değil. Emekli aylıkları büyük olasılıkla eski sisteme göre bağlanmayacağı için aylıklar büyük oranda düşük olacaktır” dedi.
“EMEKLİLİK SİSTEMİ YAMALI BOHÇA”
Kamudaki taşeron işçiler için zorunlu emeklilik meselesinin büyük bir sorun olarak ortada durduğunu söyleyen Çelik, “Türkiye’de sosyal güvenlik esaslı, herkesin görüşü alınarak düzenleme yapılmadığı için böyle sorunlar her defasında ortaya çıkıyor. Emeklilik sistemi yamalı bohçaya dönüyor. Şimdi bir parçası düzenlendi öbür parçası bozuldu. Türkiye’de emeklilik sistemi günübirlik ve seçime endeksli müdahalelerle biçimlendiği için -yani bir sosyal politika, sosyal hak eksenli olarak düşünülmediği için- bu tip tartışmalar devam edecek. Önümüzdeki günlerde ‘EYT 2000’ meselesinin gündemde önemli bir yer tutacağını düşünüyorum” dedi.
“MÜCADELENİN SONUCU”
EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak, yeniden bir yaş sınırına takılmamış olmanın kendileri açısından olumlu olduğunu söyledi. 2 milyon 250 bin kişinin emekli olabileceğini kaydeden Özüpak, “Tasarının Meclise gelişiyle teknik detayların biraz daha açıklıkla paylaşılacağı bir süreç yaşayacağız. Askerlik borçlanması yapan arkadaşlarımızda belirsizlik var. Biraz daha detaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Yaş haddi olmadan getirilen EYT düzenlemesinin, yıllarca verilen mücadelenin sonucu olduğunu söyleyen Özüpak, “Emekli maaşlarının ise en az asgari ücret seviyesinde olması gerekiyor” dedi.
Emeklilik kuyruğu ‘kilometrelik’ oldu
Emeklilikte yapılan düzenlemeyle emekli olma hakkı kazanan kişilerin başvurusu nedeniyle e-Devlet sisteminde çökme meydana gelirken, sabahın erken saatlerinde prim günlerini hesaplatmak ve borçlanma işlemlerini yapmak için binlerce vatandaş SGK binaları önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Prim günlerini hesaplatmak, askerlik ve doğum borçlanması için dilekçe vermek ve hizmet döküm güncellemesi yapmak isteyen vatandaşlar, ilçelerdeki sosyal güvenlik merkezleri önünde sıraya girdi. Bazı vatandaşlar bahçedeki masalarda, bankların üzerinde, arabaların cam ve kaportalarında borçlanma dilekçe formlarını doldurdu. Bir vatandaş, “Bu düzenleme bizim hakkımızdı zaten” dedi.
Kaynak: Günlük Evrensel