EĞİTİM SEN; OKULLAR ACİLEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Deprem bölgesindeki 10 il hariç, 71 ilde ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğrenciler bu sabah yeniden sınıflarına dönüyor. Peki okullar depreme dayanıklı mı? İstanbul Valiliği yaptığı yazılı açıklamayla İstanbul’da 31 ilçede riskli 93 okuldaki öğrencilerin tahliye edileceğini duyurdu. Bu açıklamayı değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “6 Şubat depremlerinden sonra İstanbul gibi büyük metropol bir kentte çocuklarımızın risk altındaki okul binalarında eğitim gördüğünü ve eğitim emekçilerinin güvenliğinin hiçe sayıldığını öğrenmiş olduk” dedi.

‘KAÇ OKUL HASAR ALMADI, BİLGİ YOK’

Milli Eğitim Bakanının deprem bölgesinde 24 okulun yıkıldığı, 83’ünde ağır hasar bulunduğunu bilgisini verdiğini ama hasar almavan okul sayısı verilmediğini hatırlatan Kurul, öğrencilerin ve öğretmenlerin orta hasarlı veya az hasarlı binalarda eğitim görmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Hasar tespit çalışmalarının ve güçlendirmelerin tamamlanmasını isteyen kurul, deprem bölgesinde de eğitimin bir an önce başlaması gerektiğini ifade etti: “Yoksa bu acıyla evlerde veya deprem bölgesinde çocuklarımızın sokaklarda kalarak başka tehditlerle karşı karşıya kalması kabul edilemez.”

‘YETERLİ ÖNLEMİN ALINMADIĞININ İTİRAFI’

İstanbul Valiliğinin yaptığı açıklamayı değerlendiren Kurul, “51 bin 995 öğrenci var bu okullarda. Muhtemelen çok kalabalık okullar bunlar. 2 bin 765 öğretmen de depreme karşı güvenli olmayan okullarda eğitimlerine devam etmiş. 17 Ağustos depreminden sonra bir sürü yönetmelik değiştirildi, vergi alındı. Ancak 6 Şubat depremlerinden sonra İstanbul gibi metropol bir kentte hâlâ risk altındaki okul binalarında çocuklarımızın eğitim gördüğünü ve eğitim emekçilerinin işçi sağlığı, iş güvenliğinin hiçe sayıldığını öğrendik. Bu yeterli önlemin alınmadığının itirafı” diye konuştu.

‘ACİL OKUL BİNALARINI GÖZDEN GEÇİRİN’

Çok hızlı bir biçimde okul binalarının gözden geçirilmesi, hasar tespit çalışmalarının yapılması, riskli binaların tespit edilerek boşaltılması gerektiğini vurgulayan Kurul, “Öğrencilerin nakillerinin sağlanması ama bu nakil süreçlerinde yine adil davranılması. Örneğin biz pandemi döneminde şunu görmüştük, imam hatip liselerinde öğrenci sayısı o kadar az. Boş katlar ve sınıflar var ama dibindeki okulda bu kez derslikler 40 öğrenci 50 öğrenci, 60 öğrenci, özellikle ortaöğretim, yani lise düzeyine geçtiğimizde sınıfların daha da kalabalık olduğunu görebiliyoruz. 7 katlı 6 katlı okul binalarıyla karşı karşıyayız. Okul binaları 3-4 katı geçmemelidir ve geniş alanlara yayılan öğrencilerin gereksinimlerini karşılayan okul binalarına ihtiyaç vardır” dedi.

‘KONUŞULMASI VE TARTIŞILMASI GEREKİR’

Kurul, deprem kuşağında yaşayan bir ülke olarak derslerin önemli bir kısmında bu konuların konuşulması ve tartışılması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Gerçekten bilimsel bir eğitimin gereği olarak deprem ve yıkımın bir kader olmadığını, depremde yaşanan yıkımın insan eliyle ya da bu sistemin seçkinlerinin eliyle alınmış yanlış ekonomik ve politik kararların sonucunda ortaya çıktığını anlatmak gerekir. Bilimsel eğitime uygun bir biçimde, deprem konusunun veya doğal afetlerin anlatılması lazım.”

Kaynak: Günlük Evrensel