Kötü niyetli işverenlerin işçinin maaşını 3-4 ay geciktirdiği, arabuluculuk masasında maaş ödenirken, ‘Alacağım yoktur’ diye imza attırılarak kıdem tazminatının gasp edildiği bildirildi.
Arabuluculuk yönteminin adeta işçilerin kıdem hakkının gaspına dönüştüğü savunulurken Ankara Barosu avukatlarından Ünaldı Topaklı, bazı işverenlerin gönüllü arabuluculuk yöntemini, işçilerin kıdem tazminatı ve yasal haklarını ödememek için bir araç olarak kullandığını söyledi. Yasa gereği işçi ve işverenin aralarındaki hukuki sorunu çözmek için öncelikle arabulucuya başvurmaları zorunlu tutuluyor.
AHLAKSIZ YÖNTEM
Arabulucuya başvurmadan dava açılamıyor, açılan davalar usulden reddediliyor. Arabuluculuk sistemi anlaşmazlıkların kısa sürede çözümü için getirilmişti ancak geçimini sürdürebilmek için parasını kısa sürede almaya çalışan işçilerin kanunen kendilerine verilen haklarının çoğundan arabuluculuk masasında vazgeçmek zorunda kaldıkları yönünde ciddi şikayetler olduğu öğrenildi.
Avukat Topaklı, arabuluculuk yönteminin işverenler tarafından işçiler aleyhine kötüye kullanıldığını belirterek, ‘ahlaksız’ yöntemlere ilginç örnekler verdi. Topaklı, yöntemi şöyle anlattı: “Çok sayıda işçi çalıştıran büyük inşaat firmaları iş bitimine 3-4 ay kala maaşları bilerek ödemiyor. Gerekçe olarak da işlerin kötü gittiğini, devletten hak edişleri alamadıklarını söylüyorlar. İş bitince arabulucular devreye alınıyor. İşçilere, ‘3-4 aylık maaşının tamamını ödeyeceğim. Ancak sen de ‘hiçbir alacağım kalmamıştır’ yazısını imzalayacaksın. İmzayı at, maaşlarını al’ deniyor. Zaten zor durumdaki işçi maaşına kavuşma umuduyla imzayı atıyor. İmza arabulucu masasında atıldığı için işçi, kıdem tazminatı, bayram mesaileri, fazla çalışma mesaileri, kullanamadığı izinlerin parası gibi tüm alacak haklarını kaybediyor.”
Muhasebeci oyunu
Avukat Ünaldı Topaklı, bazı büyük işyerlerine çalışan arabulucular olduğunu, bu arabulucuların muhasebeci gibi gösterilerek işçilerin kandırıldığını anlattı. Topaklı, “İşveren işten attığı işçiyle pazarlık görüşmesini arabulucuyla birlikte yapıyor. Arabulucu işçiye sanki şirketin muhasebecisiymiş gibi gösteriliyor. İşçi, ‘Alacağım yoktur’ diye imzayı atıyor. Muhasebecinin uzattığı kağıda imza atılsa sorun yok, dava açılabilir. Ancak gerçekte o kişi arabulucu olduğu için imza atılınca uzlaşma sağlanmış oluyor ve işçinin dava hakları kayboluyor. İşçi kıdem tazminatı dahil tüm haklarını kaybediyor” diye konuştu.
Kaynak: Erdoğan Süzer/Sözcü