Yüksek enflasyon, vergi adaletsizliği, işsizlik ve güvencesizlik karşısında artan sorun ve taleplere ilişkin konfederasyonumuz Türk-İş bir dizi eylem kararı aldı.
Alınan karar doğrultusunda 20 Ağustos 2024 tarihinde tüm yurtta ‘Zordayız Geçinemiyoruz, Vergide Adalet İstiyoruz’ çağrısıyla basın açıklamaları yapıldı.
Sendikamız, başta İstanbul olmak üzere tüm şube ve temsilciliklerinin olduğu illerde yapılan basın açıklamalarına eksiksiz olarak katılım sağladı.
İSTANBUL, GEBZE
Genel Başkanımız, Merkez ve Şube Yöneticilerimiz, Örgütlü İşyerlerinden Üyelerimizle Katılım Sağladık
İstanbul’da sendikamızın da aralarında olduğu Türk-İş’e bağlı sendikalar, Taksim’de AKM binası önünde sabah saatlerinde bir araya geldi. Burada buluşan işçiler daha sonra İnönü Caddesi’nde bulunan Türk-İş Bölge Temsilciliği önünde toplandı.
Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Genel Sekreterimiz Muharrem Yıldırım, Genel Mali Sekreterimiz Seyfi Erez, Gebze Şube Başkanımız Ali Rıza Atik, İstanbul ve Gebze şube yöneticilerimiz ile örgütlü olduğumuz ambar, kargo işyerlerinden temsilcilerimiz ve üyelerimizle birlikte basın açıklamasına katılım sağladık.
Türk-İş Bölge Temsilcisi Halil Erdal burada ortak açıklamayı yaptı. Erdal, işçinin, yoksulun dayanacak gücünün kalmadığını, büyükşehirlerde ev kiralarının ortalama 15 bin liranın üzerine çıktığını, emekçilerin yüksek kiralar sebebiyle, sağlıksız ortamlarda yaşamak zorunda kaldığını, iğneden ipliğe her şeye zam gelmeye devam ettiğini belirterek, “Geçen ay elektrik fiyatına, bu ay da doğalgaza yüzde 38 zam geldi. Önümüzdeki ay okullar açılacak. Eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hal aldı. Analar, babalar ‘çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz’ diyor. İşçiler çocuklarının eğitim masraflarını şimdiden kara kara düşünüyor. Yılbaşından günümüze kadar iğneden ipliğe her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, işçinin emeklinin, yoksulun geliri yerinde saydı” dedi.
İşçiler enflasyonun nedeni değil mağduru
Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirten Erdal, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir. Bu nedenle Tasarruf Tedbirleri Genelgesiyle çalışanın servis ve diğer haklarının kaldırılması kabul edilemez. Servis ve diğer haklar toplu iş sözleşmesi ile elde edilmiş kazanımlardır.
Bunun genelgeyle ortadan kaldırılması, başta Anayasa’nın ilgili hükümleri olmak üzere, ILO normlarına ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Tasarruf, çalışanın servis ve diğer haklarının elinden alınarak değil kamuda ki israfın engellemesi ile sağlanmalıdır. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır. Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergi sistemindeki adaletin sağlanması gerekmektedir.”
‘Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır’
Gelir adaletsizliğine de dikkat çeken Erdal konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bu ülkenin sağladığı kaynakları kullanarak servet elde edenler topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve kazançları oranında vergi ödemelidir. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınmalıdır. Gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak güncellenmelidir. Ücretliler için düzenlenen gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiştir. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmektedir. Yılda fazladan bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. Gelir vergisi tarifesi ilk basamağı, geçmiş yıllarda olduğu gibi, brüt asgari ücretin 12 katından az olmamalıdır. İşçi ücretlerinin üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. İşçiler hem kaynaktan kesilen doğrudan vergi hem de harcamalar yoluyla dolaylı vergi ödemektedir. İşçiler üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır. Gelir vergisi oranı bütün işçiler için yüzde 15’de sabitlenmelidir. İşçilerin sosyal haklarından vergi kesilmemelidir. “
‘Kamuda mağduriyet giderilmeli’
Kamu işçilerinin taleplerine de değinen Erdal, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin birçoğunun yürürlük başlangıç tarihleri farklı olduğunu belirterek, “Söz konusu protokolde, yürürlük başlangıç süresi 1 Şubat ve ilerleyen aylarda olan toplu iş sözleşmelerinde ki ücret zammı oranının, yürürlük başlangıç süresi Ocak ayı olan toplu iş sözleşmelerinde uygulanan yüzde 24,73 zam oranından düşük olmayacak şekilde düzenleme yapılması gerekmektedir” dedi.
‘Sosyal güvenlik sistemimizde birçok sorun çözüm beklemektedir’ diyen Erdal, emekli aylıklarındaki düşüşe de dikkat çekerek maaşların yaşanabilir bir seviyeye çekilmesi gerektiğini belirtti.
‘Kıdem tazminatı tavanı asgari ücretin 7,5 katı olmalı’
Erdal, kıdem tazminatı konusuna da değinerek şunları ifade etti; “Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik zamanında güvencesi kıdem tazminatıdır. İşçiler geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte hatta çocuklarını evlendirmekteydi. Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında, meydanlarda kızımın çeyiz oğlumun düğün parasına dokundurtmayız dedik. TÜRK-İŞ olarak bu güne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak işçiler bu gün kıdem tazminatı ile ev almak bir yana borçlarını ödeyemez hale geldi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir.“
***
TÜM ŞUBELERİMİZ EKSİKSİZ KATILDI
ANKARA: Türk-İş Genel Merkezi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya sendikamızın Ankara Şube Başkanı Haydar Arslan, şube yöneticilerimizin yanı sıra ambar ve kargo işyerlerinden üyelerimizle katılarak destek verdik.
***
İZMİR, ANTALYA, DENİZLİ: İzmir, Antalya ve Denizli’de de ‘Zordayız Geçinemiyoruz, Vergide Adalet İstiyoruz’ talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirildi. İzmir Şube Başkanımız Şükrü Günseli, ambar ve kargo işyerlerinden temsilcilerimizle açıklamalara katılım sağladık. İzmir’de ortak açıklamayı Türk-İş Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak yaptı.
***
BURSA: Fomara Meydanı’nda yapılan basın açıklaması miting havasında gerçekleşti. Sendikaların yoğun katılımı ile gerçekleşen eyleme, Bursa Şube Başkanımız Özdemir Aslan, şube yöneticilerimizin yanı sıra örgütlü olduğumuz kargo ve ambar işyerlerinden temsilci ve üyelerimizle katılım sağladık. Açıklamayı okuyan Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer, işçilerin ve emekçilerin gün be gün artan fiyatlar, enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında dayanacak gücünün kalmadığını belirterek, ortaya konan taleplerin bir an önce karşılanmasını istedi.
***
ADANA: İnönü Parkı’nda bir araya gelindi. Açıklamayı Türk-İş Bölge Temsilcisi Edip Gülnar okudu. Adana Şube Başkanımız Halil Çekin, şube yöneticilerimiz ve işyeri temsilcilerimizle açıklamaya katılım sağladık.
***
MERSİN: Sendikaların ortak katılımı ile Türk-İş İl Temsilciliği önünde açıklama yapıldı. Basın açıklamasını Mersin Şube Başkanımız Savaş Gürkan okudu.
***
GAZİANTEP: Sendikamız şubesinin de aralarında yer aldığı Türk-İş üyesi sendikalar Balıklı Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamayı Türk-İş İl Temsilcisi Mehmet Akif Sarıca okudu. Eylemde, ‘Hergün Eriyen Maaşlarımızla Geçinemiyoruz’ yazılı pankart ile ‘Vergide adalet istiyoruz’, ‘Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın’ yazılı dövizler taşındı. Gaziantep Şube Sekreterimiz Mahmut Canyurt, şube yöneticilerimiz ile örgütlü işyerlerinden üyelerimizle birlikte açıklamaya katılım sağladık.
(Foto Galeri: İstanbul Basın Açıklaması 20.08.2024)
