

600 bin kamu işçisini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde sunulan düşük zam teklifinin ardından Konfederasyonumuz Türk-İş tarafından alınan eylem kararı doğrultusunda 1 Temmuz 2025 Salı günü, yurt genelinde kitlesel basın açıklamaları yapıldı.
Sendikamız, yapılan basın açıklamalarına merkez ve şube yöneticileri ve üyeleriyle beraber katılarak destek verdi.
Gaziantep’te Balıklı Park’ta Seslenildi
Türk-İş’in ilan ettiği eylem planı doğrultusunda Gaziantep’te Balıklı Park’ta yapılan kitlesel basın açıklamasına, Sendikamızın Genel Başkanı, Gaziantep Şube yöneticilerimiz ve örgütlü olduğumuz kargo, lojistik, ambar işyerlerinden temsilcilerimiz katılım sağladılar. Genel Başkanımız Kenan Öztürk, Şube Sekreterimiz Mahmut Canyurt ile şube yöneticilerimiz ve işyeri temsilcilerimiz şube binamızın önünde toplanarak buradan basın açıklamasının yapıldığı alana gelerek basın açıklamasına katılım gösterdiler.
İstanbul Kartal Meydanı’nda açıklama yapıldı
İstanbul Kartal’da yapılan basın açıklamasına Genel Sekreterimiz Muharrem Yıldırım, Genel Mali Sekreterimiz Seyfi Erez, İstanbul 1 No’lu Şube Başkanımız Ersin Türkmen, Gebze Şube Başkanımız Ali Rıza Atik, şube yöneticilerimiz ve işyeri temsilcilerimiz katılım gösterdiler.
Adana ve İzmir’de yapılan basın açıklamarına da sendikamız katılarak destek verdi.
‘Taleplerimiz Karşılansın’
Alanda yapılan konuşmalarda kamu işçilerinin insanca ücret insanca yaşam taleplerinin bir an önce karşılanması, hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği ifade edildi.
Kamu işçilerinin dayanacak gücünün kalmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Artık Yeter, Sabrımız Taştı. Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik. Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk. Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır. İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkum etmektir. Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz: Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz. Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen. Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır.”
‘Eylemse eylem, grevse grev’
‘Hakkımızı alana kadar, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’ denilen açıklamada TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark olduğu belirtilerek “TÜİK in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama TÜİK hala ‘güzel havalardan’ bahsediyor. Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir.” Denildi.
‘Vergiyi en çok biz ödüyoruz, hakkımız olanı istiyoruz’
Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtında olduğu, maaşlar daha cebe girmeden yüzde 27 oranında eridiği, az kazanandan çok vergi alınmasının adaletsiz olduğu belirtilen açıklamada “Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Adil bir ücret güvenceli bir gelecek istiyoruz” denildi.
Foto Albüm;