1 Mayıs’ın Türkiye’de de yasaksız ve baskısız bir şekilde özgürce kutlanabilmesi için Almanya’da Gıda İşçileri Sendikası-NGG-Dortmund bildirisi:

1 Mayıs’ın Türkiye’de de yasaksız ve baskısız bir şekilde özgürce kutlanabilmesi için Almanya’da Gıda İşçileri Sendikası-NGG-Dortmund tarafından yürütülen kampanya çerçevesinde, bu sendika tarafından yayınlanan bildiriyi, aynen yayınlıyoruz:

Dortmund çağrısı; Avrupa Kültür Başkentinde 1 Mayıs Enternasyonal olacak;

DÜNYA EMEKÇİLERİ ile TAKSİM’E !

Türkiye Emek örgütleri 1 Mayısı ‘ülke çapında ve İstanbulda birlikte kutlama kararı’ aldılar. Bu tarihi Birlik sadece Türkiyede coşku yaratmadı. TEKEL mücadelesi esnasında dayanışma için onlarca Sendika/Konfederasyon Ankaraya gelmişti. Başta bu Sendikalar olmak üzere Dünya Emek örgütleri de nihayet gerçekleşen birlik ve beraberliğin memnuniyet ve sevincini yaşıyor. Türkiye Emekçileri ve Sendikal hareketi uluslararası sermayenin Neo-liberal icraatlarına, krizin yıkıcı ve çetin sonuçlarına karşı TEKEL işçilerinin dramatik ve yiğit direnişleriyle açtıkları birlik, dayanışma ve kararlılık yolundan yürümeye hazırlanıyor. Sendikalar 33 yıldır ve artık aşağılama düzeyinde sürdürülen yasak ve icazetten kurtulmak istiyor. Yüzbinlerce İstanbul emekçisi üç kuşaktır süren büyük sorumluluğunu yerine getirmek ve tarihine vefa borcunu ödemek istiyor. Türkiye Sendikaları sadece tarihi değil geleceği de sınıfın göz ışığıyla aydınlatmak için harekete geçiyorlar. Bu sürece katkıda bulunan, emek veren tüm Sendika yöneticileri ile üyelerini ve Demokratik örgütleri kutluyoruz; YOLUNUZ AÇIK OLSUN!

DAYANIŞMA YOĞUNLAŞARAK SÜRMELİ;

Avrupa Kültür başkenti yasaklar ve polis terörünün başkenti olamaz !

6 Konfederasyonun kararı temel haklar konusunda sadakatli bir duruşun ve demokratik cesaretin ifadesidir. Zira, yıllardır uygulanan şiddetin ve 1 Mayısların terörize edilmesinin iki işlevi vardı; Sendikal hareketin mücadele azmini, toplumsal itibarını zayıflatıp demokrasinin ölçütü sayılması gereken sokak hareketlerini kriminalize ederek marjinalleştirmek. İkinci ve önemli öteki hedefi ise Sendikal hareketi bu yasaklar nedeniyle rekabete sevkedip, birliğini zayıflatmak, gücünü kırmak ve bölmek idi.

İstanbulda 1 Mayıs gerginliğinin gerçek nedeni bir ‘alan’ konusu olmadı. Valilikler ve İçişleri Bakanlığının tanımadığı ve şiddet kullanarak engellediği toplantı ve gösteri yapma, fikir beyanı özgürlüğüdür. Ve toplumların dokunulmaz kurumları olarak sendikaların bu hakkı kullanabilmesi ve onların çağrısını yaptığı Mitinglere katılmak isteyen topluluklarının polisin şiddetine maruz kalmadan ve engellenmeden katılabilmesi sorunu idi. ILO sözleşmeleri ve Sozialcharta’da, görevleri bu hakların kullanılmasını güvence altına almak olarak tarif edilen Devletin Yasama ve Yürütme organları hak ihlallerinin esaskaynağı durumundadır. ILO’nun 87 ile 98. ve TC. Anayasasının 34. Maddeleri ihlal edilmektedir. Temel hakları çiğneyen bu kurumlar, demokrasiye itaatsizlik konusunda toplumun önündeki en kötü örnektirler. İstanbul Valiliği ve Emniyeti, demokratik sorumluluktan uzak, keyfi ve despotça davranmaktan çekinmediğini, ‘polis sıkıyönetimi’ ilan ederek, ve İstanbulu ‘Polis diktatörlüğü’ ile yönetmeyi hedefleyerek ‘Şiddet ve polis terörünün başkenti’ haline getirip kirletebileceklerini yeterince göstermişlerdir.

AP-Kültür Konseyine Protesto Mektupları gönderelim!

Hem yüzbinlerce emekçinin katılacağı 1 Mayıs ve Temmuz ayında yapılacak ‘Avrupa Sosyal Forumu’ çerçevesindeki etkinlikler nedeniyle tüm dünya emek orgütleri ve demokratik kurumların gözü Istanbuldadır. Nisan ayı son haftasında İstanbulu Kültür Başkenti ilan eden AP Kültür Bakanları Konseyine bu konuda bir önerge verilecektir. Bu önergenin yanında tüm işçileri ve demokratları, sendikalar ve Sivil toplum örgütlerini kamoyu çalışması yapmaya, AP-Kültür konseyi nezdinde ve Brüksele Mektup Yazarak İstanbul Valiliği ile Emniyet Müdürlüğünü ve onlara siyasi desdek veren İçisleri ve Çalısma Bakanlıklarını asağıdaki adresten protesto etmeye çağırıyoruz!

Rat der EU, Bildung und Kultur, Rue de la Loi 175, B1048 Brüssel, Fax:0032-2-281 69 34,

e-mail; [email protected]

2010 Yılında yasaklar kalkmalı, şiddete son verilmelidir! Valilik ve İçişleri Bakanlığı sınırsız gösteri ve yürüyüş hakkını tanıdığını açıklamalıdır. Çalısanlardan alınan Milyarlarca Liralık vergi gelirlerini gene çalısanların örgütü olan Sendikalara karşı ‘savaş yığınağı’ için harcanmaktan vazgeçmelidir! 1 Mayıslarda ‘kitle gösterileri ve siddet reaksiyonları eğitimi’ kapsamında gerginliği programlayan ve tırmandıran Valilik ve Emniyettir! Bu polis-provakasyonu yöntemleri tanıdıktır. Çünki, ‘Made in Germany’ dır. Oysa İstanbul Demokrasiyi haketmiştir! Hak ve özgürlükler genişledikçe demokrasi yerleştikçe süreç içinde herkes görecektirki; tek bir çiçek çiğnenmeyecek, tek bir taş atılıp bir cam kırılmayacaktır.

Demokrasi, Birlik ve Dayanışma için İstanbul’a!

Emek kutsal’dır. Emeğin örgütleri ise kadim! Sınıfın ve emekçilerin Ahde-Vefa’sı olarak Dayanışma, aydınlık yarınlar isteyen herkes için, yeniden ve yeniden keşfedilmeye değer tarihsel mirastır. Dayanışma, emek hareketinin asırlık tarihinden anlamını buldu. Sadece farklı olana empati, paylaşma ve yardım değil, aynı zamanda barış, sosyal-adalet, eşitlik ve özgürlük kavramları ile temel insanlık erdemlerinin de bileşenidir. Dordmund’lu Sendikacılar olarak, emekçilerinin Vicdanı ve Almanya sendikal hareketinde heyecan yaratan bir davet ile 1 Mayısın İstanbulda Enternasyonal Kutlanması çağrısı yapıyoruz. Pekçok Sendika ve Kitle örgütü temsilcisi yanında AP ve Federal Milletvekilleri de yerlerini ayırttılar. Her dil, ulus ve renkten emekçiler Şikago türkülerini İstanbulda beraber söyleyeceğiz. 77’nin yarım kalan coşku ve mirası için, Taksim Konuşmacısı Kemal Türkler’in işçi hareketine adanmış yaşamı ve 89’da kurşunlanan M.Akif Dalcı’nın hatırası için. Dayanışma bayrağını İstanbulda açmak için!

Protesto edip, imza verin ve Delegasyona katılın!

Esas amacımız Brüksele binlerce Protesto mektubu göndermek olmalıdır. Ama İçişleri ve kültür bakanlıklarına da Mektuplar yazın. Ayrıca yıllardır birlikte çalışırken ekmek bölüştüğünüz, beraber mücadele ettiğiniz sendikacı, temsilci ve dostlarınıza sorun. Onları, Turist olarak zaten tanıdıkları Türkiyeye, ama bu kez Emekçi sofrasına, işçi eylemine davet edin. Severek ve isteyerek Delegasyona katılıp İstanbula geleceklerini göreceksiniz. 1 Mayıs 2010 Türkiye Demokrasisi ve sendikal hareketi açısından tarihsel bir gün olacaktır. Türk-İş, Tek Gıda İş, TÜMTİS, Deri-İş, Hava-İş, DISK, Birleşik Metal İş ve KESK Sendikalarının Davetlileri olarak 30 Nisan Akşamı İstanbulda buluşmak üzere. Glück Auf!

GIDA İŞÇİLERİ SENDİKASI-NGG-DORTMUND

ViSdP; Manfred Sträter ([email protected]). Ostwall 17-21, 45135 Dortmund, Tel: 0231-55 79

Sendika Bayrakları
Karanfil ve Türkülerinizle
İstanbula!
Ne istiyorsunuz?
Hangi bilgi, hangi erdem?
Hepisi var; Ruhr ordusu,
bayern iktidarı
Ve Weimar Cumhuriyetinde.

Brand’ dan Bebele Uzandık
Kucaklamak için geçmişi.
Geleceği şaşırmayın Çocuklar.
‘Kumpel Ali’ tarihe kalsın.
Mühsam’ın tutkularına titreyin.
Sofi’nın hayalleri,
Netaş’ın direncine.
Ne kargocuların içtenliğini yıkın
Ne de Bischofferode sadeliğini
…..
Avuçlayın Herdecke,
Essen yolları
Ve Linden sokağındaki
köklerimizi.
Brecht`i Anadoluya getirin,
‘Okuyan işçi’ye Gebze`de sorsun.
Nazım İcad-ı keşfini
Stuttgart`ta bağırsın.
Ernst Busch Madrid’teydi;
anavatanı Taksim`de Savunsun!
Wuppertal deresine
bir köprü de siz kurun.
Umutlar Munzur`a Yürüsün!