MERKEZ YÖNETİM KURULUMUZUN ANKARA DAVASINA İLİŞKİN AÇIKLAMASI

Tumtis_logo_png_1

SENDİKAL FAALİYET CEZALANDIRILAMAZ, ŞUBE YÖNETİCİLERİMİZE YÖNELİK HAPİS KARARI KABUL EDİLEMEZ!

Ankara Şube Başkanımız Nurettin Kılıçdoğan ile 14 şube yöneticimiz ve üyemiz, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 1 yıl ile 6 yıl arasında hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Bu adil olmayan, hukuksuz karar ne yazık ki Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır.

Sendikal sebeple işçi çıkardığı 20’den fazla mahkeme kararıyla tespit edilen, tescilli sendika düşmanı Horoz Kargo işvereninin ve bazı ambar işverenlerinin şikâyeti üzerine 2007 yılı Kasım ayında bir gece yarısı operasyonu ile üye ve yöneticilerimiz gözaltına alınmış, 7 şube yöneticimiz tutuklanmıştı. 6,5 ay tutuklu kaldıktan sonra çıkarıldıkları ilk duruşmada da serbest bırakılmışlardı. Daha sonra çıkarılan bir yasa ile lağvedilen Özel Yetkili Mahkeme, 5 yıl süren ve adil olmayan bir yargılamanın ardından 14 yöneticimiz hakkında “TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şeklide aidat gelirini arttırmak” ve tatildeki işyerinin çalışmasına mani olarak “iş ve çalışma hürriyetini engellemek“ suçunu işledikleri gerekçesiyle ağır cezalara hükmetmişti.

1949 yılında kurulan ve TÜRK-İŞ’in kurucuları arasında yer alan sendikamız TÜMTİS, kurulduğu tarihten bu yana işçilerin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için mücadele etmiştir.

Yöneticilerimize asli görevlerini yaparak sendikanın üye sayısını arttırmaya çalıştığı için cezalandırma kararı verilmesi akıllara durgunluk verecek bir hukuksuzluk ve adaletsizliktir! Ancak ne yazık ki Yargıtay da bu hukuksuzluğa ortak olmuştur.

YARGILAMA YENİLENMELİ, HAKSIZLIK GİDERİLMELİDİR

Yöneticilerimize ceza yağdıran Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri “paralel örgüte üye” oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirilmiştir.  Bu hâkimler kararlarını yasaya ve vicdani kanaatlerine göre değil, yasa dışı merkezlerden aldıkları kararlara göre oluşturdukları suçlamasıyla meslekten çıkarılmışlardır. Ceza Muhakemeleri Kanunu gereğince görevini yerine getirmede kusuru bulunan hâkimlerin verdiği kararlar geçersiz kabul edilmeli yargılanmanın yenilenmesine karar verilmelidir.

 SUÇ DELİLİ; SENDİKAYA ÜYE KAZANDIRMAK!

Şube yöneticilerimize ceza yağdıran mahkeme, bu kanaate ulaşırken tamamıyla işveren şikâyetlerine dayanmıştır. Yöneticilerimizin sendikaya yeni üye kazandırmalarının suç delili olarak kabul edilmesi, sendika yöneticilerinin bu suçlamalar nedeniyle hapis cezalarına çarptırılmaları; örgütlenme ve üyelerinin haklarını koruma mücadelesi veren sendikaların hedefe konulması, sendikal çalışmanın yasaklanması anlamına gelmektedir.

 SENDİKACILIK FAALİYETİ SUÇ DEĞİLDİR

Sendika yöneticilerinin kaderi, sendika düşmanı işverenlerin şikâyetlerine bağlanır ise sendikal hak ve özgürlükler tamamen işlevsizleşir ve kullanılamaz hale gelir. Bu nedenle, yöneticilerimizin cezalandırıldığı bu davada esas hedef sendikal hak ve özgürlüklerin kendisidir; Sendikacılıktır!

Bu kararla birlikte artık bütün sendika yöneticileri ceza tehdidi ile karşı karşıyadır. Sendikalar ya işçileri sendikaya üye yapmaktan, asli görevlerini yerine getirmekten vazgeçecek, yani sendikal hiçbir etkinlikte bulunmayacak ya da yıllarca hapis yatmayı göze alacaktır!

SENDİKACILIĞI HEDEF ALAN BU KARARI KABUL EDEMEYİZ

Sadece sendikamızı değil, sendikal hak ve özgürlükleri,  sendikacılığı hedef alan bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Üyelerimizin çıkarlarını koruma mücadelesinde hiçbir ceza bizleri yıldıramaz.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına, temel insan hakkı olan örgütlenme hakkına aykırı olan, sendikal hak ve özgürlükleri kullanılamaz kılmayı hedefleyen bu karara karşı; başta Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ olmak üzere tüm kardeş sendikaları, emek ve meslek örgütleri ile insan hakları kuruluşlarını dayanışmaya çağırıyoruz.

 TÜMTİS MERKEZ YÖNETİM KURULU