5 ayda en az 754 işçi hayatını kaybetti!

Mayısta en az 166, yılın ilk 5 ayında en az 754 işçi iş cinayetlerinde can verdi. İSİG Meclisi, cumhurbaşkanı adaylarına mektup yazarak taleplerinin karşılanmasını istedi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG)Meclisi’nin yayımladığı rapora göre, mayıs ayında en az 166, bu yılın ilk 5 ayında en az 754 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Raporda şu bilgilere yer verildi:

 

Ölen işçilerin 14’ü çocuk!
»Mayıs ayında yaşamını yitiren 166 emekçinin 127’si ücretli (işçi ve memur), 39’u kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluştu.

»Ölenlerin 10’u kadın, 156’sı erkek işçiydi. Kadın işçi cinayetleri tarım, tekstil, sağlık ve konaklama işkollarında gerçekleşti.

»Mayıs ayında 5’i 14 yaş ve altında olmak üzere 14 çocuk işçi can verdi.

»6 göçmen/mülteci işçi yaşamını yitirdi. Bu işçilerin 5’i Suriyeli, 1’i Macar’dı.

En çok ölüm tarım ve inşaatta
»Mayıs ayında en çok ölüm tarım, inşaat, taşımacılık, konaklama, metal, belediye ve enerji işkollarında gerçekleşti.

»En fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, ezilme/göçük ve yüksekten düşme oldu. Bu ay zehirlenme/boğulma ile elektrik çarpması nedenli iş cinayetlerinde artış yaşandı.

»Mayıs ayında Türkiye’nin 46 şehrinde iş cinayeti gerçekleşti. En çok iş cinayeti İstanbul, Manisa, Balıkesir, Ankara, Bursa, Antep, Kocaeli ve Samsun’da yaşandı.

Sadece 2’si sendikalıydı
»Mayıs ayında hayatını kaybeden 166 işçinin yalnızca 2’si sendikalı, 164’ü ise sendikasızdı. Sendikalı işçiler kimya ve güvenlik işkolunda çalışıyordu.

Cumhurbaşkanı adaylarına çağrı

İSİG Meclisi, tüm cumhurbaşkanı adaylarına açık mektup yazarak, iş cinayetlerinin önüne geçilmesi için taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu. Talepler özetle şöyle:

»“OHAL/KHK uygulaması işçi haklarına karşıt bir durumdur. Son iki yıl içinde işçi sağlığı alanına da bu durum yansımış ve işçi ölümleri yüzde 10 artmıştır. OHAL kaldırılmalıdır.

»Ölen işçilerin yüzde 98’i sendika üyesi değildir. Yani sendikasız çalışmak ölüm demektir. Sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar sona erdirilmeli, grev yasaklarına son verilmelidir.

»Özelde/kamuda tüm taşeronlaştırma ve kiralık işçilik uygulamalarına son verilmelidir.

Tüm sorumlular yargılanmalı
»İş cinayetlerinin sorumlusu işverenler, bürokratlar ve siyasiler yargılanmıyor. Yargılananlar çoğunlukla günah keçisi haline getirilen iş güvenliği uzmanları. Mahkemeler iş cinayetlerini cezalandırmıyor, failleri ‘24 taksitli para cezası vererek serbest bırakıyor’. İş cinayetlerinin sorumlusu işverenler, bürokratlar ve siyasiler yargılanmalıdır.

»ILO ve WHO verilerine göre 1 ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık 6 ‘meslek hastalığı sonucu ölüm’ olmaktadır. Ancak SGK verilerine göre her yıl ortalama 500 civarı işçi meslek hastalığına yakalanmakta ve neredeyse hiç bir işçi de ölmemektedir. Meslek hastalıklarının gizlenmesinden vazgeçilmelidir.

»Asgari ücret yükseltilmeli, işten atmalara son verilmeli ve işsizlik önlenmelidir.

»İşçi servisleri uygun araçlardan oluşmalı, işçilere kalacak lojman sağlanmalı ve gıda zehirlenmelerini önlenmelidir. Yine toplu taşıma, konut ve gıda fiyatları konusunda adımlar atılmalıdır.

5 ayda 27 çocuk can verdi
»Her yıl 60-70 çocuk çalışırken yaşamını yitirmektedir. 2018 yılı ‘çocuk işçiliğiyle mücadele yılı’ ilan edilmesine rağmen şu ana kadar 27 çocuk işçi can vermiştir. Bu noktada özellikle sanayinin ucuz emek gücü ihtiyacını karşılayan 4+4+4 eğitim sistemine son verilmeli ve çocuk işçilik yasaklanmalıdır.

»Emekliliğin yaşa takılmasına ve kademeli olarak 65 yaş olarak belirlenmesine son verilmelidir.

»Her yıl 120-130 kadın çalışırken yaşamını yitiriyor. Kadını temel alan bir işçi sağlığı anlayışı tanımlanmalıdır.

»Mülteci/göçmen işçilerin çalışma, sağlık, barınma, ücret vb. güvenceleri sağlanmalıdır. Türkiyeli işçilerle mülteci/göçmen işçileri karşı karşıya getiren ücret ve çalışma politikalarından vazgeçilmelidir.“

Kaynak: Birgün