Asgari ücretlilere YHK darbesi

Yüksek Hakem Kurulu’nun aldığı kararla Kurul tarafından bağıtlanacak olan toplu sözleşmelerde ‘31.12.2020’deki ücrete zam verileceği’ oy çoğunluğuyla karar bağlandı. Kuruldaki Türk-İş temsilcileri, bu kararın, asgari ücretli işçiler için, hakkaniyetli olmayacağını belirterek karara şerh koydu.

Yüksek Hakem Kurulu’nun 21 Temmuz’da aldığı karara göre Kurul tarafından bağıtlanacak olan toplu iş sözleşmelerinde “31.12.2020 tarihindeki ücrete zam verileceği” oy çoğunluğuyla karar bağlandı. Kuruldaki Türk-İş temsilcileri, bu yöndeki bir kararın, özellikle asgari düzeyindeki ücret alan işçiler açısından, hakkaniyetli olmayacağını, Kurul’un geçmişte aldığı karar ve uygulamayla çelişeceğini belirterek karara şerh koydu. Türk-İş’in konuya ilişkin sendikalara gönderdiği şerh metnine Aydınlık ulaştı.

Türk-İş bağlı sendikalara gönderdiği yazıyla yapılacak olan toplu iş sözleşmelerinde sözleşme yürürlük sürelerinin de dikkate alınmasının önem arz ettiği belirtildi: “Diğer bir ifadeyle, toplu iş sözleşmelerinin yürürlük sürelerine ilişkin taleplerde YHK’nın anılan ilke kararının da dikkate alınması gerekmektedir.”

Yüksek Hakem Kurulu “emsal ilke ve prensiplerinin değerlendirilmesi” gündemiyle 21 Temmuz 2020 tarihinde toplandı. Toplantıda alınan ilke kararıyla, Kurul tarafından bağıtlanacak olan toplu iş sözleşmelerinde “31.12.2020 tarihindeki ücrete zam verileceği” oy çoğunluğuyla karara bağlandı.

YHK’da işçi kesimi temsilcisi olarak bulunan iki Türk-İş temsilcisi, bu yöndeki bir kararın, özellikle asgari düzeyindeki ücret alan işçiler açısından, hakkaniyetli olmayacağı, Kurul’un geçmişte aldığı karar ve uygulamayla çelişeceği yönündeki tüm açıklama, ısrar ve taleplerine rağmen, önerilerinin dikkate alınmadığı belirtti.

SENDİKALARA UYARI

İtirazlara rağmen oy çokluğuyla kabul edilen karara önlem almak için Türk-İş, konfederasyona bağlı sendikalara şu uyarıyı yaptı: “Bu nedenle, Sendikanız tarafından yapılacak olan toplu iş sözleşmelerinde sözleşme yürürlük sürelerinin de dikkate alınması önem arz etmektedir. Diğer bir ifadeyle, toplu iş sözleşmelerinin yürürlük sürelerine ilişkin taleplerde YHK’nın anılan ilke kararının da dikkate alınması gerekmektedir.”

İşçi kesimi temsilcilerinin, YHK’nın 21.07.2020 tarihinde aldığı ilke karara ilişkin muhalefet şerhinde de şu ifadelere yer verildi:

Yüksek Hakem Kurulu “emsal ilke ve prensiplerinin değerlendirilmesi” gündemiyle 21 Temmuz 2020 tarihinde toplanmıştır. Toplantıda alınan ilke kararıyla, Kurul tarafından bağıtlanacak olan toplu iş sözleşmelerinde “31.12.2020 tarihindeki ücrete zam verileceği” oy çoğunluğuyla karara bağlanmıştır.

İşçi kesimi temsilcileri olarak, bu yöndeki bir kararın, özellikle asgari ücret düzeyinde ücret alan işçiler açısından, hakkaniyetli olmayacağı, Kurul’un geçmişte aldığı karar ve uygulamayla çelişeceği yönündeki tüm açıklama, ısrar ve taleplerimize rağmen, önerilerimiz dikkate alınmayınca, aşağıda açıklayacağımız gerekçelerle muhalif kalınmıştır:

“Yüksek Hakem Kurulu’nun bugüne kadar ki uygulamaları, özellikle taşeronu kapsayan toplu iş sözleşmelerindeki ücret düzeyinin genellikle asgari ücret olduğu ve asgari ücretin yılbaşından itibaren geçerli olduğu dikkate alınarak, ücret zammının 1 Ocak’taki (asgari ücret uygulandıktan sonra) ücrete 1 Ocak tarihinden itibaren zam uygulanması şeklindedir.

YILBAŞINDAKİ ZAM ORTADAN KALKIYOR

Ancak, Kurul’un çoğunluk kararıyla bu uygulama değiştirilmiş, asgari ücret artışı gerekçe yapılarak, 31 Aralık tarihindeki ücretlere 1 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere ücret zammı uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulamayla, çoğunluk ücreti düzeyi asgari ücret olan işçiler ve işyerlerine, YHK tarafından yılbaşlarında verilecek ücret zammı fiilen ortadan kalkmaktadır. Diğer bir ifadeyle, kapsamdaki işçiler iki altı aylık dönemde, toplusözleşme ücret zammından faydalanmadan asgari ücretle çalışmak durumuyla karşı karşıya bırakılmaktadır.

Bu hakkaniyetli olmayan uygulama, diğer yönüyle bir ayrımcılığa da yol açmaktadır. Kamuya alınan taşeron işçilerde asgari ücret artışının üzerine ayrıca YHK tarafından belirlenen ücret zammı halen uygulanırken, bundan sonra bu uygulama kaldırılmaktadır. Asgari ücret zammı ile toplusözleşmeden kaynaklanan zam oranı birbirinden farklı kavramlar olup birinin diğerine tercih edilmesi hatalıdır. Bilindiği üzere, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından her yılın Ocak ayının birinci gününden itibaren uygulanmak üzere asgari ücret belirlemesi yapılmaktadır. İşyerinde sendikal örgütlenme bulunması durumunda ise toplu iş sözleşmesiyle ayrıca zam oranı belirlenmesi olasıdır.

Kurul, ‘asgari ücret artışı zaten işçinin ücretine yansıtılıyor, YHK tarafından bir zam daha verilirse işçi aynı dönem için ikinci bir zam almış olacak’ düşüncesiyle hareket ederek yukarıda ifade edilen kararı tesis etmiştir.

İŞÇİLER MAĞDUR EDİLMİŞTİR

Kurul tarafından alınan bu karar sonucunda, 31 Aralık tarihine isabet eden zam dönemlerinde, asgari ücret artışı yapılacağından YHK tarafından tesis edilen kararda zam verilse bile fiilen ayrıca bir zam verilmeyecektir. Şöyle ki, YHK tarafından işçinin 31 Aralık tarihindeki ücretine yüzde 5 veya daha fazla artırılması durumunda uygulanabilir bir zam söz konusu olmayacaktır.

Son yıllarda asgari ücrete yapılan artışlar ile YHK tarafından ilkesel olarak verilen zam oranları dikkate alındığında; YHK tarafından verilen zammın asgari ücret artışının üzerinde olması, şimdiye kadar ki uygulamalara bakıldığında, zaten beklenen bir olasılık değildir.

Her ne kadar, ‘YHK, Ocak dönemi için zam kararı verecek’ denilse bile, zamma esas ücret bakımından 31 Aralık tarihinin esas alınması nedeniyle YHK tarafından verilecek olan zam oranının fiilen uygulanabilirliği yoktur.

İşçinin, Ocak ayında alması gereken toplu sözleşme zammı YHK tarafından alınan bu kararla ortadan kaldırılmıştır. Kaldı ki, Şubat ve daha sonraki aylarda yürürlük süresi olan toplu iş sözleşmeleri açısından böyle durum söz konusu olmayacak, böylece sadece toplu iş sözleşmesi yürürlük süresi 1 Ocak günü başlayan işçiler mağdur edilmiş olacaktır.

ÖRGÜTLENMEDE SIKINTI YARATACAK

Bunun yanında YHK tarafında alınan bu karar, sendikal örgütlenme açısından da sıkıntılara yol açacak niteliktedir. Toplu iş sözleşmesinden yararlanmayan işçi ile toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçi arasındaki fark ortadan kaldırılmıştır. Her iki grup işçi de aynı işleme tabi tutularak sendikalı olmanın mali ayrıcalığı ortadan kaldırılmıştır.

Ayrıca bu karar, toplu iş sözleşmesinin taraflar arasında pazarlıkla bağıtlanmasının da önüne geçecek niteliktedir. Yürürlük tarihi tartışma konusu edilerek uyuşmazlık maddeleri arasında yer alabilecektir. YHK’nın kararlarına yansıyacak olan işbu ilke karar işverenin toplu sözleşme masasına oturmasının yahut sözleşme imzalamasına engel olacaktır. Neticede, YHK’nın vereceği karar bilinir hale geleceğinden işveren masada anlaşmaktan kaçınma eğilimi içerisinde olacaktır. Bu durum da YHK’nn işyükünü artıracağı gibi ayrıca bir çekim de oluşturacaktır.

Tüm bu gerekçelerle, 21.07.2020 tarihinde alınan karara muhalif kaldığımız yönündeki görüşümüzü sunarız.”

Kaynak: Aydınlık